BRİTANYA HERHANGİ BİR ANLAŞMA OLMAKSIZIN AB’DEN ÇEKİLMEYE HAZIR OLMALI
BUGÜNDEN itibaren Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılmaya 100 günü kaldı. Brexit günü 29 Mart 2019 olmasına rağmen (Başbakan) Theresa May’in planında bu çekilme süreci 2020’inin sonuna kadar. Bunun anlamı, bu zamana kadar Birleşik Krallık’ın siyasi kurumlardan çekilmesi haricinde herhangi bir değişiklik olmayacak. Öte yandan May’in planı parlamento tarafından onaylanmadı ve bu durum son oylamanın yapılacağı ocak ayına kadar sürebilir. Bu durumda herhangi bir anlaşma veya bir geçiş aşaması olmaksızın ayrılıyor olacağız. Kalma taraftarları bu durumun Avam Kamarasının onaylayabileceği bir durum olmadığı konusunda ısrarcı olsa da bu, ülkenin kanunu ve büyük bir çoğunluk tarafından da kabul edilmiş durumda. Milletvekilleri ikinci bir referandum veya Norveç seçeneği gibi herhangi bir alternatif konusunda anlaşamadıklarından dolayı ülkenin hazırlanması gereken herhangi bir anlaşma somutlaşamadı. May’in ‘Anlaşmasızlık kötü bir anlaşmadan iyidir’ mottosuna rağmen hiç kimse ona gerçekten inanmadı, özellikle de hükümetin politikasının bir anlaşmaya varmak olduğuna dair sürekli tekrarlanan sözlerine bakılınca.
May şu anda bu emele ulaşmış olsa da, bunu parlamentodan geçirmek durumunda ve bu durum en iyimser söylemle bile zor görünüyor.
O halde “Anlaşmasız geri çekilme”ye hazır olmak gibi bir gereklilik var ve kabine buna dair hazırlıkların eylemsel bir zorunluluk olduğu konusunda hemfikir. Bu mantıklı bir tutum, ama daha önce düşünülmesi gerekirdi. Brexit’in son derece yakın olduğu şu durumda ise sadece bir panik önlemi ya da Ab’nin blöfünü ortaya çıkarma teşebbüsü gibi görünüyor.
Eğer durum ilkiyse hükümet her şeyi son ana bırakmak gibi bir ihmalkarlık içerisinde. Eğer ikincisiyse neden işletmeler bakanların gerçekleşmesine izin vermeyeceği fakat bir pazarlık kozu olarak kullanmayı umdukları bir konuda hazırlığa masraf yapmak ve endişelenmek durumunda?
Uzun süredir anlaşıldığı üzere başbakanın gönlü Brexit’e razı değil ve kalma-ayrılma taraftarları arasında köprü kurmaya çalışıyor. Fakat bu mümkün değil. Eğer anlaşmasız bir şekilde ayrılacaksak 39 milyar sterlini ödemeye ihtiyacımız yok çünkü her şeyde anlaşma sağlanana kadar hiçbir şeyde anlaşma sağlanmıyor.
Dominic Raab’ın bugün belirttiği gibi kurtarılan para kısa dönemdeki sorunları iyileştirmek ve Brexit’e bir kez olsun potansiyel bir felaket değil de bir fırsat olarak muamele etmek için kullanılabilir.