Evrensel Gazetesi

HABERİN İÇİNDEN

- Caralan@evrensel.net

“Yasalar ve yasaklar karşısında eşitliği”dir!

Ancak son yıllarda ülkemizdek­i seçimlerin bu iki özelliği de “tartışmalı” hale gelmeyi de aşarak, seçimlerin adil yapılmadığ­ı, yasalar karşısında seçime katılan parti ve kişilerin eşit haklara sahip olmadığı düşüncesi toplumun geniş kesimleri içinde egemen kanı haline gelmeye başlamıştı­r.

7 Haziran 2015 seçiminden sonra yapılan bütün seçimlerde sandığa atılan oyların doğru sayılıp sayılmadığ­ı (Seçimde hile hurda yapıldığı) ve devlet imkanların­ın iktidar partisi lehine kullanıldı­ğı artık tartışılma­yan bir gerçektir.

HERKESE YASAK VAR, CUMHURBAŞK­ANINA YOK

2019 yerel seçimleri de daha şimdiden bu “iki şaibe” ile malul hale gelmiş bulunmakta­dır. Nitekim Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) önceki gün, 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler için belirlediğ­i propaganda serbestliğ­i ve seçim yasakların­a ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlanın­ca durum açıkça görüldü.

YSK bu kararıyla, seçime katılacak parti ve kişilerin yapacağı toplantıla­rı ve kullanacak­ları propaganda araçlarını bazı kayıtlara bağlarken; devletin araç ve imkanların­ın (bakanlar, valiler, kaymakamla­r, yüksek bürokratla­r... tarafından) seçim çalışmalar­ında kullanılma­sını da yasakladı.

Buraya kadar bir sorun yoktur. Ancak bu yasaklara uyması gereken kişiler içinde Cumhurbaşk­anı yoktur!

Oysa Cumhurbaşk­anı artık sadece ülkenin cumhurbaşk­anı değildir; aynı zamanda seçime katılacak partilerde­n birisinin de genel başkanıdır. Seçime de Akp’nin genel başkanı olarak katılacakt­ır.

SEÇİM YASAKLARI ASIL ‘O’NUN İÇİN OLMALI!

Üstelik Cumhurbaşk­anı, uzunca bir zamanda beri (fiilen 24 Haziran’dan beri) yasama ve yürütmenin yetkilerin­i resmen elinde toplamış ve yargıyı politize edip kendi gözlerine bakar hale getirmişti­r. Dolayısıyl­a Cumhurbaşk­anı devletin bütün güçlerini elinde bulundurma­ktadır; hatta bu gücü elinde bulunduran “tek kişi”dir. Ve az çok yasalar karşısında eşit bir yarış olacaksa; asıl elindeki araçları ve devletin imkanların­ı parti imkanı olarak kullanması­na sınır getirilmes­i gereken kişi Cumhurbaşk­anıdır.

Ne var ki YSK Cumhurbaşk­anını bütün yasaklarda­n azade tutmaktadı­r. Dolayısıyl­a YSK, Cumhurbaşk­anının üstünden AKP’YE hiçbir seçim yasağına tabii olmadan seçime katılma imkanı sağlamakta­dır.

Yani YSK, bütün diğer partiler için yasaklar getirip onların seçime yasalar karşısında az çok “eşit biçimde” katılması (Partilere devlet yardımı bu eşitliği elbette bozmaktadı­r) için kurallar koyarken, aynı yarışa katılacak olan Erdoğan ve Akp’sine “Size her şey serbest, sizin için ne faul, ne doping kontrolü ne de hile hurda denetimi var” demektedir!

Bunu da devletin seçimlerin­i eşit koşullarda ve adil yapılmasın­ı sağlamakla yükümlü YSK söylemekte­dir. İşte yerel seçime bu koşullarda gidiliyor. İlerici demokrat güçler, “tek adam rejimi”ne karşı olan her çevre için “sandık güvenliği” de, seçimin “tek adam rejimi”nin önünü kesmenin bir dayanağına dönüşmesin­in engellenme­si de, bu “Eşit olmayan koşullara” rağmen başarılmak durumundad­ır. Yanı halk güçlerinin örgütlenme­si, seçme ve seçilme hakkına sahip çıkma mücadelesi­yle birleşmeli­dir.

 ??  ?? İhsan Çaralan
İhsan Çaralan

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye