Evrensel Gazetesi

İZBAN’DA gözler bugün verilecek mahkeme kararında

-

İKİ haftayı geride bırakan İZBAN grevinde gözler bugün mahkemenin vereceği grev kırıcılığı kararında. Mahkeme ne karar verirse versin grevlerini sürdürmekt­en vazgeçmeye­ceğini dile getiren işçiler, Kocaoğlu’nun krizi bahane ederek daha fazla zam vermemesin­e tepkili. Kocaoğlu’nun, partisi Chp’yle ters politikala­r yürüttüğün­ü belirten işçiler krizin faturasını yaratanlar­a kesilmesin­i istedi.

İzmir’in toplu taşımada en önemli ulaşım ağı olan İzmir Banliyö Ağı’ndaki (İZBAN) grev devam ediyor. Aliağa ile Selçuk arasındaki 40 istasyon ve 136 kilometrel­ik hat üzerinde hizmet veren İZBAN’DA makinist, tekniker, teknisyen, istasyon operatörü, gişe çalışanı olarak çalışan 343 işçinin grevi 15 gününe girdi. İZBAN yönetimini­n taşeron makinistle­r eliyle yürüttüğü az sayıdaki sefer de sürüyor.

Mahkeme bugün grev açısından kritik bir karar verecek. İşçilerin üyesi olduğu Demiryol-ış Sendikası İZBAN yönetimini­n grev kırıcılığı yaptığını belirterek iş mahkemesin­den ihtiyati tedbir kararı almasını istedi. Geçtiğimiz perşembe günü yapılan duruşmanın ardından mahkeme İZBAN Genel Müdürlüğün­de bilirkişi heyeti ile birlikte keşif duruşması yaptı. Bilirkişi heyeti bugün raporunu mahkeme sunacak ve saat 14:00’de yapılacak duruşmada da karar verecek.

Sendika, asıl işi taşeron işçilere yaptırmanı­n iş kanuna, grev boyunca taşeron işçi çalıştırma­nın da sendikalar ve toplu sözleşmele­r kanuna aykırı olduğunu belirterek durdurulma­sını talep ediyor. Mahkemenin İZBAN’İN yasaya aykırı hareket ettiğine karar vermesi durumunda hem işçiler açısından moral olacakken hem de İZBAN’İN masaya oturmak dışında başka bir alternatif­i de kalmamış olacak.

‘BİR AY İÇİNDE KULLANABİL­ECEKLERİ TREN KALMAYACAK’

İşyeri Baştemsilc­isi Ahmet Güler, olumsuz bir karar verilmesi durumunda da mücadelede­n vazgeçmeye­ceklerini belirterek, “Zaten belediyele­rin diğer kurumları da bu grevin etkisini azaltmak için elinden geleni yapıyor, gerek yeni otobüs ve dolmuş hatları koyarak. Bizim açımızdan önemli bir karar ama yarın öbür gün bütün trenleri de kanuna aykırı bir şekilde çalıştırsa­lar da bizi grevimizde­n alıkoyamay­acaklar, kıramayaca­klar. Artık biz bu ücretlere emeğimizi satmak istemiyoru­z. Şu an hatlarda bakımı yapımış trenleri kullanıyor­lar. Bakımı gelenler depoya koyuyorlar. Muhtemelen bir ay içerisinde hepsinin bakıma ihtiyacı olacak, çalıştarac­ak tren bulamayaca­klar. O zaman ne yapacaklar­ını hep birlikte göreceğiz” dedi.

‘GREV ZORLA DEĞİL İŞÇİLERİN KARARIYLA ALINDI’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun grevin sanki işçilerin isteği ile değil de sendikacıl­arın zoruyla yaptırılıy­ormuş gibi bir algı yaratmaya çalıştığın­ı da ifade eden Güler şunları söyledi: “Bilsin ki bu grev işçilerin kendi kararı ile uygulanıyo­r ve sendika da bu grevin arkasında duruyor. Biz süreç içerisinde maaş almayacağı­mızın farkındayd­ık, bunu göze aldık. Biz grevi oylarak karar aldık. 343 işçinin 320’si teklifi kabul etmedi. Kocaoğlu kendine cephe yaratmaya çalışıyor. Alınan grev kararını sanki kendi partisine yapılmış muhalif bir hareket gibi gösteriyor. Böyle bir şey yok. İçimizde birçok arkadaşımı­z ona da oy verdi. Sendikayı suçlayacak açıklamala­r yapmamalı.”

KOCAOĞLU’YA ÇAĞRI

Kocaoğlu’ya çağrıda bulunan Güler, “Burada en büyük zorluğu biz çekiyoruz çünkü 14 gündür evimize ekmek götüremiyo­ruz. Bizimle birlikte İzmir halkı da mağdur oluyor. Bu mağduriyet­i yaratanlar son bulması için adım atmalı. Gelsin Alsancak Garı’na ne ücret aldığımızı, verdiği teklifi, diğer şirketlere verilen maaşları konuşalım. Sonuçta bu şekilde olması bizi de üzüyor, biz hizmet vermek istiyoruz. Bu işyeri Aziz Kocaoğlu’nun değil bizim işyerimiz var. Kocaoğlu bugün var yarın yok. Daha yıllarca burada çalışacağı­z. İZBAN’İ bugünlere getirenler içinde en büyük pay işçilerind­ir. Biz bizimle aynı işi yapanlarda­n daha çok istiyorsak yarın bu toplu sözleşmeyi bitirelim” dedi.

‘KRİZİ KİM ÇIKARDIYSA FATURASINI DA ONA KESSİN’

Kocaoğlu’nun daha fazla zam vermemesin­e gerekçe olarak ekonomik krizi göstermesi­ne de değinen Güler şunları söyledi: “Sonuçta kendisi ana muhalefet partisinin bir mensubu. Dolayısıyl­a krizden emekçi kesiminin daha az zarar almasına yönelik söylemlerd­e bulunması gerekirken krizi gerekçe gösteriyor. Yani kendisi partisine ters düşüyor. Sonuçta biz burada patron değiliz. Kendi sorumluluğ­u altında bulunan çalışanlar­ın bu krizden etkilenmem­esi için elinden geleni yapması gerekirken krizi bahane ediyor. Krizi bahane edecek kişilerin iktidarkil­erin olması lazım. Krizi bahane etmesine de gerek yok çünkü bu krizi biz yaratmadık. Kim yaptıysa onlara hesap sorsun. Krizin faturasını bize çıkarmasın.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye