‘BURADA 3 KURUŞA VERDİĞİM PORTAKALI İSTANBUL’DA 9 LİRAYA ALDIM’
NARENCİYE üreticisi Mehmet Nuri Özarslan, fiyatların artmasını beklerken hiç ürün satamadığını belirterek, “Bir kilo bile mal veremedim. Yarısı doluda gitti, çürüdü. 300 ton 150 tona düştü. Sulama Kooperatifine, gübreciye, ilaççıya verdiğim para öylece duruyor. Zarar ettik. İyi ki emekli maaşım var yoksa eve ekmek parası da götüremeyecektim” dedi.
‘HÜKÜMET ÇİFTÇİYE SAHİP ÇIKMIYOR’
Savaş oldu, uçak düştü derken tüccarın mallarını almadığını, fiyatları düşürdüğünü ifade eden Özarslan, “Öyle olunca 30 kuruşa düştü. Burada 30 kuruşa verdiğim malı İstanbul’da torunum portakal istediği zaman 9 liraya aldım. Aradakini kim kazanıyor? Çiftçinin cebine girmiyor. Tüccar da zarar ettim diyor. Sen de zarar ettiysen bu fiyata nasıl çıkıyor? Sen oraya mal götürebilsen, 2 liraya satsan vatandaş 5 kilosunu da alır 10 kilosunu da alır. Malımız elde kalmaz. Hükümet çiftçiye sahip çıkmıyor. Bir ilacın kilosu 70 kuruştan 370 kuruşa fırladı. Birçok ilaca yüzde 300 zam geldi. Dolar yükselince fırladı, biraz düştü ama fiyatlar aynı kaldı” dedi.
‘ELEKTRİĞE, MAZOTA BU KADAR ZAM OLUR MU?’
Öte yandan üretim yapılan tarım arazilerine sanayi ve termik santraller kurulduğunu dile getiren Özarslan, “Bu da çiftçiyi tamamen öldürüyor. Elektriğe bu kadar zam olur mu, mazota bu kadar zam olur mu? Benim malımı da zamlandır o zaman. Seneye ne gübre alacağım ne ilaç alacağım. Geceni gündüzüne katıyorsun. Devlet bunları narenciyeye teşvik verip fabrika kurdurmadıktan sonra, narenciye işleme tesisi kurulmadıktan sonra narenciye para etmez” dedi.