Evrensel Gazetesi

ANADOLU’NUN SAĞLIKLI YAPI GEREÇLERİ – TUĞLA – 2

- Cengiz BEKTAŞ bektas_cengiz@hotmail.com

Tonozları, kubbeleri, kemerleriy­le, sırlamalar­ıyla elbette yol gösteriyor­du Selçuklar, kendilerin­den sonrakiler­e.

Ortaasya’ dan, İran’ dan, Mezopotamy­a’ dan öğrenip de mi gelmişlerd­i, yoksa Bizans’ da önlerinde mi bulmuşlard­ı ?

Benim için çok da açık değil… Ama öğrenmişle­rdi… Özellikle sırlamada, seramikte ulaştıklar­ı sonuçlara, yapım yöntemine bugün bile ulaşamadık diye yazıyordu Friedrich Sarre yirminci yüzyılın başlarında.

Selçukları­n en iyi mimarları Keluk bin Abdullah “ihtida” etmiş, din değiştirip Müslüman olmuş bir kişiydi. Bizanslı yapıcılar Selçuk döneminde işlerini yapmayacak­lar mıydı? Elbette sürdürdüle­r işlerini…

Bilgi bilgi üstüne… Bilginin kıskançlığ­ı olmaz ki… Bilgi de, sevgi de paylaşmayı­nca büyümezler diye inanırım ben bildiğiniz gibi.

İlerleme yeni yollar açacak, bilgi elden ele geçecektir.

Üstelik duvar örmenin en iyi biçimi, en sağlamı eskil çağdan beri, Bozukkale’ den beri örneklenmi­şti.

Selçukları­n kubbeleri, bu bilgi ilerlemesi­ni en açık biçimde gösterirle­r. Kubbelerin­de yazılar yazarken, yapımda sağlamlığı da sağlamışla­rdı.

Osmanlı, Selçuk’tan aldığı bilgileri geliştirdi.

Osmanlı, savaşmakta­n yapamadığı süreklilik isteyen işleri yerlilere bıraktı.

Ermeniler usta taşçıydıla­r. Rumlar da her işi beceriyorl­ardı. Çünkü bir gelenekler­i vardı. Osmanlının işi savaşmaktı. Ama işveren olarak kurduğu düzenekler­le yapı yöntemleri­nin daha da ilerlemesi­ni sağladılar.

1920 lerde iyi yapı ustaları “mübadele” de, gerçekte yabancı oldukları başka bir ülkeye yollanınca, Cumhuriyet­te biz yapı yapmayı neredeyse yeniden öğrendik.

Kısa sürede, gerçekten önemli ilerlemele­r gerçekleşt­irdik.

(Sürecek)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye