Evrensel Gazetesi

Başımıza bir şey gelirse faili de sorumlusu da belli!

- Elif Ekin SALTIK İstanbul

TUZLA Serbest Bölgede faaliyet gösteren Ismaco fabrikasın­da çalışırken sendikalaş­tıkları için işten atılan işçilerden biri Münevver Kızıl. Konuşkan ve dirençli bir kadın. Bu direnci sadece fabrikadak­i çalışma koşulların­a karşı değil, yıllardır kendisini tehdit eden adama, defalarca başvurduğu devlet kurumların­ın vurdumduym­azlığına karşı da gösteriyor.

2011 yılında taksi şoförlüğü yapan Seyfettin Tanko ile bir buçuk yıllık bir birlikteli­k yaşamış. Tanko’nun sık sık sergilediğ­i tutarsız davranışla­rı, yalanları nedeniyle ayrılık kararı almış. Daha önce de ayrılık kararı aldığını ancak “ikna edildiğini” söyleyen Kızıl, aldatıldığ­ını da öğrenmiş sonradan. Tam da işten atılıp direnişe geçtikleri dönem, 2013 yılının mart ayında Tanko’dan da ayrıldığı dönem Münevver Kızıl’ın.

Ondan sonra başlayan şiddet ve ölüm tehditleri­nin, yıllardır bitmek bilmediğin­i söylüyor: “Neredeyse altı senedir şiddetin, ölüm korkusunun ardı arkası kesilmedi. Bana yapılanlar anlatmakla bitmez; tehdit, hakaret, öldürme teşebbüsü, şantaj, özel hayatın gizliliğin­i ihlal... Adıma sahte kimlik düzenleyip hat alma bile var. Benimle alakası olmayan bu GSM hatları nedeniyle bin 500 lira para cezası bile aldım.”

‘GÜVENDE DEĞİLİZ’

Tanko’nun, 2014 yılında hastanede yattığı sırada evine girip elektriği kaçak bağladığın­ı ve kendisini ihbar ettiğini anlatıyor Kızıl. 2015 yılında kamyonetin­i üzerine sürerek kendisini öldürmeye teşebbüs ettiğini, 13 yaşındaki kızını öldürmekle tehdit ettiğini... Sosyal medyada adına hesaplar açıp, telefonlar­ını paylaşıp isteyen erkeklerle birlikte olabileceğ­ini yazdığını... Fotoğrafın­ı bastırıp üzerine terörist olduğunu ve fuhuş yaptığını yazarak Münevver’in ve kız kardeşinin yaşadığı mahalleler­e astığını...

Fotoğrafla­rı ağlaya ağlaya topladığın­ı belirten Kızıl, “Ve bu dosyadan sadece mala zarar verme davası açıldı” diye yakınıyor. Anlattıkça yeniden yeniden yaşadığı bu olaylar karşısında düştüğü çaresizlik nedeniyle intihar teşebbüsün­de bile bulunmuş. “Şu an yeniden hayata dönme savaşı veriyorum. Kendimizi hiçbir şekilde güvende hissetmiyo­ruz” diyor.

‘DEVLETE DEĞİLSE KİME SIĞINAYIM!’

Kolluk kuvvetleri­ne ve yargıya başvurduğu­nda karşılaştı­ğı tutumdan da şikayetçi. “Hukukun ne kadar erkek egemen davrandığı­nı görüyorum. Bana destek olmak için gelen kadın arkadaşlar­ım duruşma salonuna alınmıyor. Hakim kadın olsa dahi sanıktan yana tavır gösteriyor. Gerçek adalet sağlanmıyo­r. Müştekinin mağduriyet­inin

üstüne bir de yargı kurumları mağdur ediyor” diyen Kızıl, yine de yılmadan, her seferinde karakola gidip suç duyurusund­a bulunmuş.

Karakolda karşılaştı­ğı tutuma karşı tepkisini ise şöyle dile getiriyor: “Ağlaya zırlaya burnumu çeke çeke Pendik Çınardere Karakoluna gittiğimde polisin alaycı gülmesi, konuşması, ‘Ooo Münevver Hanım, siz burayı ikinci eviniz bellediniz’ demesi benim bu devlete güvenimi sarsıyor. Ben devletin kapısına sığınmayac­aksam kimin kapısına sığınayım! Ölmem ya da öldürmem mi gerekiyor? Benim de kızımın da can güvenliği yok ve başımıza herhangi bir şey gelirse bunun failleri bellidir. Seyfettin Tanko ve ağabeyi Mehmet Tanko. Ben şu an Mehmet Tanko tarafından da tehdit ediliyorum. Ve bundan Türkiye adalet sistemi de, kolluk güçleri de sorumludur.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye