Gazetecilik cephesinde yeni bir şey yok
Geçtiğimiz günlerde gazeteci Fatih Portakal’ın hedef gösterilmesini Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriyle değerlendirdik. Gazetecilik öğrencisi Büşranur, “Fatih Portakal bir gazeteci olarak görevini yapıyor sonuçta. Hem gazetecinin görevi herkese aynı eşitlikle yaklaşıp objektif olmaktır” diyor. Büşranur’un sınıf arkadaşı Devrim ise bu olayı pek düşünmeye değer bulmadığını söylüyor: “Fatih Portakal bir gazetecidir, mesleğini yapıyordur. ‘Helal olsun’ diyorum. Ben de bu bölümü okuduğum için kendime onu örnek görüyorum.”
Radyo Televizyon ve Sinema (RTS) öğrencisi Onur ise “Yandaş medyada yapılan haberler Portakal’ın söylemlerini çarpıtıp halkı Fatih Portakal’a ve Fox Tv’ye karşı provoke etti ve olaylar buraya kadar geldi” diyor.
Arkadaşlarımızla yürüttüğümüz tartışmayı biraz daha derinleştiriyoruz ve Türkiye’de basının durumu üzerine konuşmaya başlıyoruz. Durum pek iç açıcı değil. RTS öğrencisi Onur, 142 gazetecinin tutuklu olduğu bir ülkede basının özgürlüğünden söz edilemeyeceğini söylüyor ve “Gazeteciler hükümetin aleyhine haber yapmaktan korkuyor” diyor. Büşranur da basının büyük bir bölümünün tek taraflı olduğunu sadece iktidara çalıştığını ifade ediyor. Devrim ise medyanın her ne kadar bir grubun elinde toplandığını düşünse de muhalif gazetelerin, köşe yazarlarının var olduğunu ve halkın bilgi alma hakkını ortaya koymaya çalıştığını düşünüyor ama yeterli bulmuyor. Bir başka RTS öğrencisi Kürşat, basının tamamen bataklıkta olduğunu zaten basının özgür olduğu koşullarda herkesin makamında kolay kolay kalamayacağını düşünüyor. Sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin cevabı ise şu şekilde oluyor: “Buna cevap verirdim de Silivri soğuktur ya da Kandıra’ya mı yollanırım bilmiyorum.”
Büşranur da gazetecilerin tutuklanmasının endişe yarattığını söylüyor. Büşranur, “Çünkü ben de gazeteci adayıyım, yarın mezun olduktan sonra istediğim şeyleri yazamayacağımı biliyorum ben de tehlike altındayım o gazeteciler gibi. Korkuyorum, güvencemiz yok” diyor. Devrim de 1 gazetecinin bile cezaevinde olmasının adaletle uyuşmadığını söylüyor.