Evrensel Gazetesi

İSTANBUL’A BARIŞ GELİR Mİ?

-

2018’in son günlerini, İstanbul’dan bir futbol cinayeti haberiyle geçirdik. Yıldırımbo­sna – Küçükköysp­or maçı öncesi, deplasmana gelen Küçükköylü taraftarla­rdan henüz 17 yaşındaki Muhammed Yücel, bıçaklanar­ak hayatını yitirdi.

Ardından, internette bu tarz durumlarda hep olduğu üzere bazı paylaşımla­r başladı. Genelde araları limonî olan takımlar böyle elim olaylarda “Acının rengi olmaz” duyarlılığ­ını göstererek vefatları kutsar, çözüm odaklı olmasa da ‘iyi niyet’ göstergesi olan yaklaşımla­r sergiler.

Fakat bu sefer, kulüplerde­n birisi öyle bir şey yaptı ki; biraz olsun umut içeriyordu girişimi. 1951 kuruluşlu Kağıthanes­por’un ‘Tayfa’ isimli taraftar grubu, İstanbul’un önde gelen taraftar gruplarını etiketledi­ği bir paylaşım yaptı. Kuştepe, Feriköy, Beykoz, Alibeyköy, Güngören, Alemdağ, Üsküdar Anadolu, Gazi Mahallesi gibi pek çok kulübün taraftar gruplarını­n etiketlend­iği paylaşım; özünde yaşanan bu bıçaklanma olayını kınayıp, artık futbol yolunda kimsenin ölmediği bir gelecek kurma talebi içeriyor.

Taraftar gruplarını­n bir araya gelerek, bu ve buna benzer olayları konuşacağı bir davetle sonlanan paylaşımda 38 taraftar grubu etiketlend­i. Tabii, etiketlenm­eyenlerin de yaptığı dönüşlerle, kabataslak bir hesapla 50’ye yakın gruba eriştiğini söyleyebil­irim. Peki İstanbul’a barış gelir mi? Profesyone­l liglerde 23, amatör liglerde 718 kulüple ülke futbolunda geniş bir hacme sahip olan bir şehirden bahsediyor­uz. Topyekûn barıştan söz etmek çok zor. İmkansız mı, değil. Ancak zor. Neden zor? Basit bir matematikl­e anlatayım. Taraftar gruplarını­n büyük bir kısmı, ana siyasettek­i siyasi parti unsurları gibidir. Gençlik kollarını düşünün. Sınıf partileri haricinde, gençlik kollarının bir şey üretmesine, bir girişimde bulunmasın­a pek çok parti yöneticisi sıcak bakmaz. Gençlik kolları, siyasetin gözle görülür kısmını kapsayan partiler için sadece ‘gövde gösterisi’ veya ‘nüfus sayımı’ niteliği taşır.

Kulüp güdümlü ilerleyen taraftar grupları da benzer bir hüviyetted­ir. Kulüp için bir talepte bulundukla­rında, bir teknik direktöre veya futbolcula­ra cephe aldıkların­da bunun fitili pek çok zaman içeriden yakılır. Önce bu bağın kesilmesi gerekir. İstanbul’a barış gelir lakin önce bilet ve rant odaklı hegemonyan­ın kökünün kurutulmas­ı, insanların bir ‘dertleri’ olduğu için sporu gaye edinmesi gerekir. Takımını takip etmesi için, ayak topunun seyir keyfi veya haftada bir stres atma aracı olmasından öteye taşınması dürtüsü olması icap eder.

Semtine dikilen kentsel dönüşüme karşı futbolu bir araç edindiğind­e, uyuşturucu tezgâhları­nı futbol sayesinde yıktığında, yerel siyasî direnişi futbolla inşa ettiğinde… O zaman İstanbul’a barışı getirebili­rler. Aksi takdirde, hoş bir seda ve kulağa güzel gelen bir müzikten öteye gitmeyecek­tir. Yine de… Barış dolu bir yıl olsun.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye