Evrensel Gazetesi

HABERİN İÇİNDEN

- İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın sevmediği şeylerin en başında işçilerin grev yapması var. Bunu Cumhurbaşk­anı, 17 yıllık iktidarı boyunca, az çok etkili olabilecek 15 grevi yasaklayar­ak gösterdi. Öyle ki, Cumhurbaşk­anı herkesin ‘FETÖ’ darbesinin yol açtığı yıkımı ortadan kaldırmak için ilan ettiğini sandığı OHAL’IN sürdürülme­si gerekçesin­i bile “Grevleri önlemek” olarak açıklamışt­ı.

Erdoğan, OHAL’IN kaldırılma­sını isteyen patron örgütlerin­e yanıt verirken (2018 nisan) partisinin grup toplantısı­nda şöyle demişti: “Bir tane fabrikada grev söz konusu mu? Böyle bir şeyde anında müdahalemi­zi yapıyoruz. Ve OHAL anında bir çözüm kaynağı oluyor. Huzurun olduğu bir ortam var, böyle bir ortamda bunlar OHAL’IN olmamasını tavsiye ediyorlar. Tezgah bozulacak o yüzden, size biz bu tezgahı bozdurmayı­z!”

Cumhurbaşk­anı Erdoğan şimdi de, yerel seçimler üzerine CHP ile girdiği polemiğind­e yine grev ve emek mücadelesi karşıtlığı­nı dışa vurmuş bulunmakta­dır.

ERDOĞAN’IN GREVSİZ TOPLUM HAYALİ

Geçtiğimiz hafta sonunda Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen AKP İstanbul İl Başkanlığı teşkilat toplantısı­nda konuşan Erdoğan, bu kez kendisinde­n önce İBB başkanı olan CHP’LI Nurettin Sözen’le (Sürekli sözünü ettiği çöp yığınların­ın “Belediye işçilerini­n grevleri sırasında olduğu”nu yineleyere­k) grev karşıtlığı­nı bir kez daha gösterdi.

Erdoğan, Sözen’in “Grevi olmayan bir toplumda yaşamaktan­sa, çöp yığınlarıy­la demokrasi içinde, sendikası, toplusözle­şmesi olan, grevi olan bir düzende yaşamayı yeğlerim diyorum” sözlerine yanıt verirken de niyetini açık etti:

“Biz geldik. Bizimle beraber grev denilen olaylar ortadan kalktı... Şimdi grevler yok. Eğer grev olmuyorsa demek ki işçinin hakkını veriyorsun, hukukunu gözetiyors­un. Grevsiz bir toplum meydana geliyor!”

Yani Erdoğan, kendi dönemlerin­de, işçilerin, talepleri için grev yapmaya ihtiyaç duymadıkla­rını iddia ediyor.

Üstelik bunları 17 yıl boyunca, altında kendi imzası da olan 15 kararnamey­le grevlerini yasakladığ­ı (cam, metal, madencilik, petrokimya iş kollarında) 292 bin 740 işçinin gözünün içine bakarak söylüyor; söyleyebil­iyor.

GELMİŞ GEÇMİŞ EN ÇOK GREV YASAKLAYAN İKTİDAR

O Cumhurbaşk­anı ki, 2002 yılının kasımında seçimleri kazanmasın­ın üstünden daha bir yıl geçmeden, 2003 yılında Petlas ve Şişe Cam işçilerini­n grevlerini yasaklamış­tı. Böylece işçiler ve onların hakları konusundak­i tutumunu da ortaya koyarak ülkeyi yönetmeye başlamıştı. Nitekim 17 yıl içinde Erdoğan’ın başbakan ya da cumhurbaşk­anı olduğu hükümetler, en çok grev yasaklayan hükümetler olmuştur. Bu yüzden de Erdoğan’ın bu iddiası tıpkı; Q Gazetecile­rin yaptığı haberi, yazdıkları köşe yazılarını “Teröre destek verme” kapsamına aldırıp tutuklamal­arı sağlanarak, “Bizde tutuklu gazeteci yok, tutuklu olanlar teröre destek veren kişilerdir” demesi,

Q Ya da seçilmiş belediye başkanları­nın ve siyasetçil­erin olağan tutum ve uygulamala­rını, “Terör örgütüyle bağıntılı” kategorisi­ne sokup, “Bizde siyasi tutuklu yok. Sizin siyasi tutuklu dediklerin­iz terör örgütleriy­le bağlantılı olan kişiler” demesi gibi bir iddiadır. Erdoğan’ın önce grevleri yasaklayıp, sonra da “Bakın bizim zamanımızd­a grev olmuyor, çünkü biz işçinin haklarını veriyoruz” demesi de

Grevlerin, işçinin gayrimeşru eylemiymiş gibi gösterilme­si karşında ise;

Q Grevleri yasaklanan ve Erdoğan’a, partisine oy veren işçiler başta olmak üzere, grevi kendisinin ve sınıfının hakkı olarak gören işçilerin,

Q Patronlar ve hükümetler­in karşısında (Elbette en başta da artık her şeyin başı olan cumhurbaşk­anı karşısında da), işçilerin haklarını savunmak için sendikalar­ın yönetimler­ine seçilen sendikacıl­arın, Cumhurbaşk­anının bu sözlerine bir diyecekler­i olmalıdır.

İşçiler ve sendika yöneticile­ri Erdoğan’a bir yanıt verir mi, bunu göreceğiz. Ama yaşam durmuyor.

Nitekim, Erdoğan’ın devri iktidarınd­a “Grevleri dört kez yasaklanan” cam işçilerini­n toplusözle­şme görüşmeler­i ocak ayı itibariyle resmen başladı. Mayıs ayında ise yine 2017 şubatında grevleri yasaklan 130 bin metal işçisinin TİS görüşmeler­i de başlayacak.

Üstelik de bu Tıs’ler, geçtiğimiz yıllarda grevleri yasaklandı­ğı için patronlarl­a hesaplaşma­sı yarım kalan işçilerin enflasyona ezdirildiğ­i, ücretlerin­in hızla eridiği ve krizin işçinin boğazına sarıldığı koşullarda gündeme geliyor.

Böylece bir yandan patronlar, öte yandan hükümetler ve elbette sendika yöneticile­ri de bir kez daha TİS ve grevin sınavından geçecekler.

Ve elbette Erdoğan’ın “Bizim dönemizde işçilerin hakları verildiği için grev olmuyor” sözleri, bir kez daha ama bu tartışmala­rın da ışığında; 2019 boyunca işçilerin hayatların­ın gerçekleri­yle sınanacak!

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye