Kanser raporunu halka açıklayan Bülent Şık’a 12 yıl hapis istemi
SAĞLIK Bakanlığının sonuçlarını kamuoyuna açıklamadığı kanser araştırmasını halka duyuran bilim insanı Bülent Şık hakkında 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığı ortaya çıktı.
T24’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, Sağlık Bakanlığı, 2011-2015 yılları arasında Kocaeli, Ergene Havzası’ndaki Kırklareli, Edirne, Tekirdağ ve Antalya’da bir araştırma yapma kararı aldı. Araştırmanın sonuçları vahimdi. Çalışmalar, bu bölgelerde insan sağlığına zarar verecek ölçüde çevre kirliliği olduğunu gösteriyordu. Akdeniz Üniversitesinin yürüttüğü projede yer alan Şık, barış bildirisine imza attığı gerekçesiyle görevden alındı ve bütün projelerden çıkartıldı. Aynı yılın sonunda üniversiteden ihraç edildi. Ancak çalışmayla ilgisini sürdürdü. Raporun açıklanmaması üzerini Şık etik olarak bu bilgilerin gizli kalamayacağını kanaat getirerek, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazı dizisi ile halkı bilgilendirdi.
BAKANLIKTAN SUÇ DUYURUSU
Nisan 2018’deki bu yazı dizisinin ardından Sağlık Bakanlığının suç duyurusu üzerine Şık hakkında soruşturma başlatıldı. Düzenlenen ilk iddianamede Şık, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası öngören, Tck’nin 258/1, 334/1, 336/1 maddeleri uyarınca, “Açıklanması yasaklanan gizli bilgileri açıklama, temin etme, göreve ilişkin sırrın açıklanması” ile suçlandı. Mahkeme tarafından geri gönderilen iddianame bu kez terör suçları bürosunca hazırlanarak mahkemeye iletildi. İddianamede, “Bülent Şık’ın, görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği, gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligatı açıklayan veya yayımlayan veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini kolaylaştıran, yetkili makamların açıklanmasını yasakladığı, niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin ederek, Cumhuriyet gazetesinde yayımladığı, bu nedenle atılı suçları işlediği anlaşılmaktadır” denildi.
Bülent Şık savcılık aşamasında yaptığı savunmada, davanın sadece protokoldeki maddeye dayandırıldığını anımsattı. Tck’deki gizli bilgileri temin etme ve açıklama suçlamasının dayanağının “sır” ve “yasaklanan bilgi” olduğunun belirtildiği savunmada, protokoldeki “idare izni” şartının bu kapsamda bulunmadığı kaydedildi. Savunmada, kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanması yasaklanan bir bilgi de bulunmadığı ifade edildi. Şık hakkındaki davanın görülmesine şubat ayında başlanacak. (HABER MERKEZİ)