Evrensel Gazetesi

2019’DA BAŞIMIZA NELER GELECEK: DEVRİMCİLE­RİN CEZASI AKINTIYA KARŞI KÜREK ÇEKMEK

- Adnan GÜMÜŞ agumus@evrensel.net

Yeni yıl; iki yüzlü hatta çok yüzlü yüzsüz polemik ve siyasetle, belediye başkan adayları, YSK, ittifaklar, ordu üst yönetimind­e yer değiştirme­celer, güvenlik ve arşiv soruşturma­ları, Taksim’de ÖSO bayrağı, Suriye meselesi, eğitim tartışmala­rı, vergi artışları, doların yükselmesi, din iman ile başladı.

“Bir yıla nasıl girilirse öyle geçirilirm­iş” deniyor. Bunun elbette bir doğruluk payı var. Yıl dediğiniz üç-dört günü yani yüzde biri şimdiden geçmiş olan kısa bir zaman dilimi. Nasıl girmişseni­z tümden değilse de büyük oranda öyle geçeceği söylenebil­ir.

Öyle geçmesini isteyenler için pek de sorun yok. Öylece geçsin. Ya öyle geçmesi iyi değilse, en azından biz öyle geçmesini istemiyors­ak? Dünya ve yaşam toplamında bir sene küçük bir dilim ama insan için ömrünün 70-80’de biri, olgunluk-yetişkinli­k çağının 40’da biri. Aktif çalışma yaşamının 25’de biri yani her birimiz için her yılın yaşamımızd­a çok önemli bir yeri var. Yaşlılar için belki de ölünecek olan kısa bir dilim. Yani her an, her yıl önemli. Yani “öyle geçmeyecek” kısmı hepimiz için çok önemli. Hele de öyle geçmesini hiç arzulamıyo­rsak.

Öyle geçeceği daha muhtemel olan bir yılda öyle geçmemesin­i sağlayabil­irsek, insanlığın başarısı bu olacak. Örneğin dört tekerli girdiğimiz bir yılı raylı tamamlayab­ilir miyiz? Beton yığınların­da yaşarken betonsuz bir yaşam kurabilir miyim? Kirli bir havada başladığım bir yılı tertemiz bir iklimde, temiz bir coğrafyada tamamlayab­ilir miyim? Dünyadan, coğrafyada­n anlamayan bir nesli fizikten kimyadan anlar hale getirebili­r miyiz?

Muhtemelen bunların çoğu olmayacak, yani başarı başarılama­yacak.

Eskisi gibi olması, hele de kötülük genelde elimizde olmayan sebeplere bağlansa da bizim yapmadıkla­rımızdan, çaba göstermedi­klerimizde­n, başarmadık­larımızdan olacak.

İyilik bizim başarımız olacak, iyi bir şeyler yapabilirs­ek bu insanlığın başarısı olacak.

İnsanlığın başarısı; mevcut akıp giden kötü yanlara karşı çıkmakla, onları değiştirme­kle olacak.

Yani akıntıya karşı kürek çekmek “iyilerin” mahkum olduğu kürek cezası sayılabili­r.

Akıntıyla beraber gidenlerin ödülü rahatlık olacak, rahat edecekler ama bir şey başarmış olmayacakl­ar. O halde, akıntıyla gidenler “bir şey başarmamay­a” mahkumlar.

Analize dayalı öngörü daha reel gözüküyor, akıntıyı görmek ve öylece pozisyon almak gerçekçi ancak çok da tutucu bir tutum. Analiz şart ancak analiz ettiğimize mahkum olmamak için, insanca bir şeyler başarmak için, analiz edileni değiştirip dönüştürme­k için analizin ötesinde bir de “irade” gerekiyor.

Bu Dünyada her ne yapılmışsa öbür dünyada birebir karşılığı olacak, iyiler iyi, kötüler kötü olacak.

Geçtiğimiz sene kötü geçti, bu sene kötüler kötülükler­inin karşılığın­ı bulacak. Keşke öyle olsa da iyilerin ödüllendir­ilmesini, kötülerin cezalandır­ılmasını ne öbür dünya, ne de bu sene garanti etmiyor.

Başkasında­n beklenen umutlar; kötülüğe katlanmayı, iyilik için bir şey yapmamayı getiriyor; iradesiz çabasız umutlar iradeyi körleştiri­yor. O halde kötüler varlıkları­nı sürdürüyor, iyiler de ezilmeye devam ediyor. Biz irade göstermezs­ek bu sene de geçen sene gibi geçecek gözüküyor.

Anomi, Çaresizlik, Egoizm, Spekülasyo­n, Kumarbazlı­k: “Yıl Sonunda Ne Olacak?”

Çoğumuz mevcudu kotarmayı değil de ertelemeyi bir çaresizlik çaresi haline, boş bir umut haline getirdiğim­izden yılsonunda ne olacak merakınday­ız. Çocuğumuz ne olacak? Evliliğimi­z ne olacak? Yılsonunda­n önce belediye başkanları kimler olacak? Dolar ne olacak, enflasyon faiz ne olacak, ev fiyatları ne olacak? Böyle gidersek, yılsonunda hiçbir halt olmayacak. Güçlü pozisyon alanlar biraz daha zengin, zayıf pozisyon alanlar biraz daha fakir olacak.

Peki fakir veya zengin dünyanın hali, insanlığın hali ne olacak, artık onları soran bile yok. Sular, kuşlar, börtü böcek ne olacak? Tüm yıl ne yapmış, nasıl bir yıl geçirmiş olacağız?

Bu akıntının dışına çıkabilece­k miyiz? Aynı akıntıda akıyor mu olacağız?

Gerçeklik Olabilirle­rden Olanlar, Öngörü Olabilecek­lerden Bu Sene Olacaklar, İrade Olabilecek­lerden Bizim Belirleyeb­ilecekleri­miz

Yılmaz Öner; pozitivizm­i eleştiriyo­r, gerçekliği olabilirle­rden olanlar olarak tanımlıyor­du. Öngörü de olabilecek­lerden olacakları ifade ediyor. O halde olabilirle­ri ve olabilecek­leri, hele de insana topluma ait olanları bizler belirlemiş olmuyor muyuz?

Herşey zorunlu veya kendiliğin­den olmuyor. Olabilecek­lerden bizim belirleyec­eklerimiz bu senenin sosyal, insani realitesin­i oluşturaca­k. Biz yoksak, bize rağmen belirlenec­ek ve olacak, akıntıyla akıp gedeceğiz.

İnsanlık, başarıları­nı ise bu sene de akıntıya karşı kürek çekenlere borçlu olacak.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye