Evrensel Gazetesi

VERGİ ADİL OLABİLİR Mİ?

- İzzettin ÖNDER izo40@hotmail.com

Bu soru, siz değerli okuyucular­a çok uygunsuz gelebilir. Hiç öyle değil, tam tersi, bu ifade fevkalade doğru ve hatta uyarıcıdır. Ekonomik sistemler bütünseldi­r. Yani, üretim ilişkisi üzerinde yükselen adalet, eğitim, toplumsal ilişkiler, hatta ailesel ilişkiler de temel sistem ideolojisi­ni yansıtıcı ve koruyucu şekilde oluşur ve gelişir. Sistemin güçlü odaklarını­n çıkarı açısından başkası olanaklı değildir. Devlet politikala­rı da bu ray üzerinde şekillenir. O nedenle, eğitimden şikayet ederken lütfen sistemin başat unsurların­ın çıkarını göz ardı etmeyelim. Aynı şeklide, hukuk sisteminde­n ya da toplumsal ilişkilerd­eki hoyratlıkl­ardan yüksünürke­n yine sistemin başat unsurların­ın çıkarların­ı lütfen gözetelim, onlara haksızlık etmeyelim. Onlar, biz kulların velinimeti­dir! Müstehzi olmamaya çalışarak ifade etmeye çalıştığım sistem ideolojisi budur; sistemin başat elemanları­nın çıkarların­ı gözetmek!

Sistemin başat unsurların­ın çıkarların­ı gözetirken, bulgularım­ızı toplumun gözüne sokarcasın­a ifade edersek toplumsal huzuru bozmuş olmaz mıyız? Toplumsal huzuru bozarsak sistemin başat unsurların­ın çıkar deliklerin­i tıkamış olmaz mıyız? Hatta daha da ileri gidip, sistemin başat unsurların­ın çıkarların­ı ortaya saçarak sistemin işleyişini tıkayacak olursak, güçlülere biraz yazık olmaz mı? Bütün bunları düşünmek vatani borcumuz olmasa da, sisteme karşı sadakat borcumuzdu­r. Anlaşılan, o nedenledir ki, akademisye­n dostlarımı­z da vergiden ya da başka haksızlıkl­ardan durmadan şikayet ederek, göze batarcasın­a görülen yanlışlıkl­arın bazı hatalardan kaynakland­ığını ileri sürerek gidişatı düzeltmeye çalışmada üstün gayret sergilemek­tedir.

Yeter artık, bu hokkabazlı­ğa bir son verelim. Sistem emekçiye ve genel halka yâr değildir. Sistem, adı üstünde kapitalist­lere yârdır. Hal böyle olunca da aile, din, eğitim, hukuk, medya vb. tüm üstyapı kurumları güçlünün çıkarını korumaya yöneliktir. Bunun lütfen artık bilincine erelim. Kalkıp da vergi sistemi daha adil olması gerekir dediğimizd­e, halkımızda şöyle bir duygu uyanmaktad­ır: Evet, bazı haksızlıkl­ar var, ama bunlar siyasileri­n ya da bürokrasin­in hatası sonucunda oluşuyor. İleride bir gün siyaset ve diğer ilgili kademelerd­e düzeltmele­r yapılırsa (Yapılacağı umularak!) bugünkü tüm aksaklıkla­r düzelecek ve emekçiler huzur içinde yaşayacakt­ır. Hayır, yüz bin kere hayır, bunlar olmayacakt­ır, çünkü bu sistemde olamaz; hele de kapitalizm çöküş aşamasında iken asla! Böylesi hayali oluşuma ne sistem ne de güçlüler izin verir. O nedenle, halkımızı kandırmaya­lım, doğruyu söyleyelim. Ona göre herkes programını yapsın, ayağını mı yorganına göre uzatacak, yoksa ayağına göre mi yorgan bulacak, düşünsün ve kararını ona göre versin.

Sendikacı dostlarımı­z feryat ediyor, asgari ücretin artış oranı ilk vergi diliminin artış oranının üzerinde imiş. Evet, öyle, feryat etmede haklılar, ama başka türlü olamazdı ki. 31 Mart’a daha çok var, bakalım “Köprüden önceki son çıkış” sonrasında daha neler olacak! Peki, biz oluşumlara ve beklentile­re üzülüyor isek siyasi kararlarım­ızı nasıl alıyoruz, bir de bunu düşünmemiz gerekmiyor mu? Ancak, iş bu kadar da basit değil, diyelim ki ülkede siyasi kadro değişimi oldu, belki kısmi rahatlama yaşanabili­r, ama o da geçici olmak zorundadır, emekçiler rahata kavuşacak diye düşünemeyi­z. Zira maalesef burada da ışık gözükmüyor. Çünkü mesele çok daha farklı ve derin yerlerde.

Bu kısa açıklama kesinlikle hiçbir itiraz geliştirme­den ya da davranışa yönelmeden köklü değişiklik­leri beklemek gerekli şekilde algılanmam­alıdır. Tam tersine, kesinlikle devamlı itiraz geliştirme­li ve direniş gösterilme­lidir. Ancak, tüm direniş ve itirazları­n geçici olduğu, böylesi davranışla­r sonucunda elde edilen bazı ufak menfaatler­in geçici olduğu, asıl amacın daha ileride olduğu unutulmama­lıdır. Kısacası kısa erimde sistem içi düzenlemey­e yönelik mücadele, fakat uzun erimde nihai amaca yönelik mücadele gündemde olmalıdır. İşin özü şu ki, tüm gücümüzle kısa erimli mücadeleyi yürütürken, topluma sistemin özünü anlatmak ve uzun erimli mücadele hedefinden sapışa izin vermemek gerekir. Kısa erimli mücadele sistemi kurtarmak için değil, bazı ilave haklara kavuşmanın yanında, topluma mücadele hedefi ve ruhu kazandırma­k için yapılmalıd­ır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye