OKULLAR YOK EDİLİRKEN
Eğitim Sen tarafından yayımlanan “2018’de Eğitimde Neler Oldu?” başlıklı rapor iktidarın sürdürdüğü yıkım politikasının okullar cephesinde açtığı derin yaraları ortaya koydu.
Raporda geçen yılın rekorlar yılı olduğunu gösteriyor: “Özel okullar ve bu okullarda okuyan öğrenci sayısı açısından tüm zamanların rekoru kırıldı. 2018 itibariyle özel okul sayısı toplamda 11 bin 694’e (5 bin 218 özel okul öncesi eğitim kurumu, 1618 özel ilkokul, 1869 özel ortaokul, 2 bin 989 özel lise) ulaştı. Eğitimde 4+4+4 düzenlemesi sonrasında özel okul öncesi eğitim kurumlarındaki öğrenci sayısı yüzde 53 artışla 236 bin 355’e; özel ilkokullarda öğrenci sayısı yüzde 40 artışla 233 bin 740’a; özel ortaokulda öğrenci sayısı yüzde 96 artışla 321 bin 779’a ve özel liselerde okuyan öğrenci sayısı yüzde 305 artışla 559 bin 838 sayısına ulaştı. 4+4+4 öncesinde Türkiye’deki özel okulların resmi okullara oranı yüzde 10 iken, bu oran 2018 itibariyle yüzde 20’ye dayandı.”
Diğer rekor, tahmin edileceği üzere, imam hatip rekoru. Yalnızca beş yıl önce imam hatip ortaokullarında okuyan toplam öğrenci sayısı yaklaşık 95 bin iken, bu sayı artık 723 bin. Bu yaklaşık sekiz katlık bir artış.
Ya liseler? Rapordan alıntı yapalım: “4+4+4 öncesinde 2011-12 eğitim-öğretim yılında 537 imam hatip lisesinde (İHL) 268 bin 245 öğrenci varken 2017-18 eğitimöğretim yılı sonu itibariyle İHL sayısı 1604’e, bu okullarda okuyan öğrenci sayısı ise 514 bin 806’ya yükseldi.”
Toplamda ise durum şöyle: “Türkiye’de imam hatip okullarında okuyan toplam öğrenci sayısı, Milli Eğitim Bakanlığının üstün gayretleri ve devletin bütün imkanlarını seferber etmesi sonucunda 2018 itibariyle 1 milyon 350 bin 611’e çıkarıldı.”
Raporda, okullaşma politikasının mesleki eğitim ve imam hatip liseleri üzerine şekillendirildiği vurgulanıyor. Yani, öğrencilerin çoğunluğunun bu okullara gitmesi isteniyor. Bunun anlamı oldukça açık: “Bir taraftan sermayenin ihtiyaç duyduğu ara elemanlar ucuz iş gücü olarak üretim sürecine dahil olması sağlanırken, diğer taraftan imam hatipleştirme politikaları üzerinden eğitimin dinselleştirilmesi ve siyasi iktidarın politik kitle tabanının genişletilmesi yönünde adımlar atılması hedeflendi.”
Rapordaki veriler okullara yönelik büyük yıkım kampanyasının ne denli kapsamlı olduğunu gözler önüne seriyor. Raporda bu durum şöyle özetleniyor: “2018 yılında eğitim sisteminin iktidar eliyle nasıl tehlikeli bir uçuruma doğru sürüklendiğini, iktidar eliyle kamusal eğitim adım adım tasfiye edilirken, özel öğretimin ve dini eğitim veren okulların doğrudan teşvik edildiğini, eğitimde yaşanan ticarileşme ve dinselleştirmeye dayanan uygulamaların nasıl yaygınlaştığı bütün yönleriyle görüldü. Ülkemizde yaşanan ‘piyasa merkezli’ ve yoğun ‘inanç sömürüsüne’ dayanan adımlar, eğitimde yaşanan nitelik kaybının temel nedenleri olarak öne çıktı.”
2019 başlarken okullar yok olma eşiğinde. Artık çocukların hak ettiği, çocuklara uygun okulları düşünmek bile iktidar açısından sakıncalı. Çocuk hakları kavramı bile sakıncalı. Özel okullar, din dolu okullar ile çocukların eğitim hakkı, gelişim hakkı ellerinden alınıyor. Okulların yok edilmesi bugünkü rejimin var olma yolu olan yıkım politikasının bir parçası. Bu apaçık ortada...