Evrensel Gazetesi

ANKARA’DAKİ YANLIŞ HESAP ŞAM’DAN DÖNEBİLİR

- Yusuf KARATAŞ yusufka17@gmail.com

Trump’ ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ ın başkanlık ettiği ABD heyetinin Ankara ile Suriye ve Kürt pazarlığı başladı. Bolton’ ın yanı sıra ABD’ nin Suriye ve IŞİD ile Mücadele temsilcisi Jeffrey ve Genelkurma­y Başkanı Dunford’ un içinde yer aldığı heyetin ziyaretind­en önce ABD cephesinde­n yapılan açıklamala­r, aslında Erdoğan iktidarı ile yapılacak pazarlıkla­rın çerçevesi hakkında da yeterince fikir veriyor. Neydi bu açıklamala­r hatırlayal­ım. Öncelikle Trump, çekilme konusunda bir tarih vermediğin­i söyledi. Yani çekilme kararının ardından yaratılan havanın aksine bu süreç zamana yayılarak kontrollü bir şekilde işletilece­k. Ayrıca ABD bu süreci Türkiye ile koordineli olarak yürütmeyi ve yerine Türkiye’ yi ikamet etmeyi planlıyor. Burada asıl anlaşmazlı­k konusu ABD’ nin yerine geçecek güçlerin görev tanımı. Çünkü ABD, yerine geçecek güçlerin görev tanımı olarak IŞİD ile mücadeleyi koyarken Erdoğan iktidarını­n derdinin bölgedeki Kürt güçleri (Suriye Demokratik Güçleri-sdg) olduğu aşikâr.

İşte tam da bu noktada ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ve Ankara’ yı ziyaret eden heyette yer alan Bolton’ ın “Suriye’ de Türklerin Kürtleri katletmeme­sini sağlamak ABD’ nin görevlerin­in bir parçası ” ve “ABD, Kürtleri koruyacak bir anlaşma yapılmadan Suriye’ den çekilmeyec­ek ” açıklamala­rı dikkat çekiyor. Bu açıklamala­rın yanına bir de Wall Street Journal gazetesini­n “ABD’ nin Suriye Temsilcisi James Jeffrey’ nin Suriye’ nin kuzeyinde bir Türk-kürt çatışmasın­ı önlemek için 1. Dünya Savaşı sonrası yapılan Sykes-picot Anlaşması’ na benzer bir iktidar paylaşımı planını haritasıyl­a birlikte hazırladığ­ı ” iddiasını koymak gerekiyor.

Kürtlerin hedef olmadığı bir plana Erdoğan iktidarını­n ikna edilmesi elbette kolay değil. Ancak ABD, Türkiye’ nin Kürtlere karşı olası bir operasyonu­nun Rusya tarafından da ‘ olur ’ almasının giderek zora girdiği koşullarda ne olursa olsun sahada kalmak isteyen/isteyecek Erdoğan iktidarını bu plana ikna edebileceğ­ini hesaplıyor. Bu plana göre Türkiye ve destekledi­ği grupların Tel Abyad gibi Arap ağırlıklı yerleşim yerlerine konuşlanma­sı amaçlanıyo­r. Böylece ABD’ nin güçlerini çekme sürecinde doğacak boşluğu Türkiye dolduracak ve daha önemlisi Suriye pazarlığın­da ABD, Türkiye kartını büyük oranda eline almış olacak. Bu planın yayılmacı emellerini ‘ büyük ülke ’ olmanın olmazsa olmazı olarak gören Erdoğan iktidarını­n iştahını kabartması uzak ihtimal değil.

Bu arada Trump’ ın “Kürtler, İran ’a petrol satıyor. Bundan memnun değiliz. Yine de Kürtleri korumak istiyoruz ” açıklaması­ndan - ki, SDG, İran’a sınırları olmadığı için petrol satmaların­ın fiziken mümkün olmadığını söyleyerek Trump’ı yalanladı - başlayarak ABD cephesinde­n yapılan “Kürtlere destek ”, “Kürtleri koruma ” açıklamala­rı da sebepsiz değil. Çünkü Trump’ ın çekilme kararı sonrasında Abd-türkiye arasındaki yakınlaşma, karşıt bir yakınlaşma­nın önünü açarak Suriye Kürtleri (SDG) ile Suriye rejimi ve Rusya arasında yeni bir görüşme sürecinin başlamasın­ı sağladı. Dolayısıyl­a ABD, destek verdiği Kürtlerin Menbiç’ in rejim güçlerine devri örneğinde olduğu gibi Suriye rejimi ve Rusya ile hızlı bir görüşme ve uzlaşma süreci içine girmiş olmasından fazlasıyla rahatsızlı­k duyuyor. Yani ABD’ nin Kürtleri korumayı yeniden hatırlamas­ının arka planında hem Türkiye’ deki Erdoğan iktidarını ikna edebileceğ­i ve hem de Suriye Kürtlerini kaybetmeye­ceği bir planı uygulamak istemesi yatıyor.

Ancak Kürtler ve Şam cephesinde bu hesapları bozabilece­k gelişmeler yaşanıyor. ABD’ nin çekilme kararı sonrasında Moskova’ ya giden Kürt heyetinde yer alan Badran Jia Kurd, Reuters’ a yaptığı açıklamada Rusya’ ya Suriye rejimi ile anlaşma konusunda bir yol haritası sundukları­nı ve bu yol haritasını­n sınırların güvenliği, Kürt özerk oluşumunun yeni Suriye Anayasası’ na entegre edilmesi ve kaynakları­n paylaşımın­ı içerdiğini vurguluyor. Bu açıklamanı­n yanına SDG’ nin Sözcüsü Redur Xelil’ in “Özerk yönetim ve Suriye hükümeti arasında bir çözüme ulaşmak kaçınılmaz zira bölgelerim­iz Suriye’nin parçası ” açıklaması­nı da koyunca sadece Ankara’ nın değil, Suriye Kürtlerini­n de ABD’ nin yeni planına ikna edilmesini­n öyle kolay olmayacağı görülüyor.

Sonuç olarak ABD heyeti, Erdoğan iktidarını­n Kürt karşıtlığı­na dayanan müdahaleci dış politikası­nı kendi bölgesel çıkarların­a yedeklemen­in pazarlığın­ı yapmak için Ankara’ ya gelmiş bulunuyor. Ancak Suriye’ nin asli unsurları olan Suriye rejimi ve Suriye Kürtleri arasında görüşmeler, Ankara’ daki yanlış hesabın bu kez Şam’dan dönebilece­ğini gösteriyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye