PALU AİLESİ OLAYINDA ŞİDDETİN KÖKENLERİNİN PEK ÇOĞU MEVCUT
Tek tek olaylar üzerinden değerlendirme yapmanın güçlüğünü vurguladınız ancak bir televizyon programı üzerinden günlerce kontrolsüzce izlettirilen, içinde her türlü şiddetin yer aldığı Palu ailesi olayı için nasıl bir okuma yaparsınız? Bu olay, hukuksuzluk, cezasızlık dışında toplumsal yapımız, iktidarın kutsal ailesi, şiddetin boyutları açısından ne söylüyor?
Palu ailesinden geç haberdar oldum, ancak bu olay da konuştuğumuz faktörlerle birebir örtüşüyor. Eğitimsizlik, dinin yanlış öğretilmesi ve yanlış uygulanması, sınırsızlık, yoksulluk, yoksunluk... Gördüğümüz kadarıyla ailenin bütün fertleri bir arada, aynı yerde, aynı koşullarda yaşıyor ve hiçbir sınır yok. Çocuklar sakınılmıyor örneğin. Dolayısıyla Palu ailesinde şiddetin olası kökenlerinin pek çoğunu görebiliyoruz. Yetersiz ebeveynlik, öne çıkan bir diğer faktör. Palu ailesi, düşük sosyo ekonomik düzeyin, gelir adaletsizliğinin nelere yol açtığını göstermesi açısından da önemli bir gösterge diye düşünüyorum.
Palu ailesi örneğinin gösterdikleri üzerinden şunu tekrar vurgulamak isterim; şiddetin yaygınlaşmasının zemininde yoksulluk, hukuksuzluk, cezasızlık ve sınırsızlık temel faktörler olarak görünüyor. Hukuk olmadığı zaman insanlar adaleti kendileri sağlamaya çalışıyor ve şiddet yoluyla insanları manipüle etmek, davranışlarını şekillendirmek kolaylaşabiliyor.
Tüm bunlar politik şiddetle, uygulanan politikalarla çok iç içe faktörler. Örneğin şiddeti yaygınlaştıran etmenlerden birisi olan hızlı sosyal değişimin arka planında yine bir politik şiddet görürüz. Yine hep karşı olmamız gereken savaşın yol açtığı göç, başlı başına travmatik bir politik mesele. Veya göç eden insanlara yönelik linç gibi fiziki saldırı olaylarının artmasıyla, bu grubu hedefleyen ötekileştirici ve ayırımcı söylemlerin yaygınlık kazanması bir arada yürüyen süreçler.