Evrensel Gazetesi

Ay sonuna kadar 200 lira ile idare et edebilirse­n!

- Eylem NAZLIER Eren ERGİNE İstanbul

Ali ve Bilgi Çakırka çifti 4.5 yıllık evli. 3.5 yaşında bir çocukları var, bir çocukları da doğmak üzere. İkisi de çocuk yaşta başlamışla­r çalışmaya. Ali 14 yaşında garsonlukl­a, eşi Bilgi ise daha 11 yaşında tekstil atölyeleri­nde açmış gözlerini. Şu an İstanbul Esenyurt’ta, gökdelenle­rin gölgesinde 3 odalı bir evde yaşıyorlar. Doğal gazla ısınan evin sadece bir odasında petek açık. Ev ahalisinin deyimi ile diğer odalarda soğuk rüzgarlar esiyor. Havanın soğuk olmasından dolayı önümüze hemen iki bardak çay konuluyor ve sohbetimiz başlıyor.

Ali Çakırka 2 hafta öncesine kadar Saadet Gıda işçisiydi. Ancak fabrikanın taşınmasıy­la birlikte yeni yıla işsiz girdi. Ali Çakırka Silivri’de kurulan yeni fabrikaya gitmek istediği halde geçirdiği iş kazası gerekçesiy­le bu isteği reddedildi. Saadet Gıda’da 2017 temmuz ayında işbaşı yaptığını anlatan Ali Çakırka, aksayan ayağını göstererek “İşe girdikten 3 ay sonra arkadaşım ayağıma ürün devirdi. Kazadan sonra iki kere ameliyat oldum. Ameliyatta­n sonra bir düzelme olmadı. Eski sağlığıma kavuşamadı­m, kazadan sonra 9 ay raporluydu­m. Ayağım aksadığı için beni yeni fabrikaya götürmedil­er yeni yıla işsiz girdim” dedi. Ali Çakırka ve Bilgi Çakırka çiftinin ağır aksak giden hayatı, iş kazasından sonra daha da ağırlaşmış.

EK İŞ YAPIYORDUM

İş kazasından sonra aile maddi manevi büyük sıkıntılar çekmiş. Aile bu süreçte eşten, dosttan aldığı borçlarla hayatını devam ettirmiş. Bu süre zarfında Esenyurt Belediyesi­nden sosyal yardım talebinde bulunmuş. Eve teftiş için gelen belediye yetkililer­i “Evinizdeki eşyalar yeni” diyerek ailenin maddi yardım talebini reddetmiş. Yeni evli oldukların­ı söyleyen Bilgi Çakırka ise “Bu eşyaları evlendiğim­iz yıl almıştık. Eşyaların taksidi de yeni bitti. Eşyalar karın doyurmuyor” diyerek tepki gösterdi.

Eşinin bıraktığı yerden Ali Çakırka devam etti: “Sonra yeniden Saadet Gıda’da çalışmaya devam ettim. Taşınma sürecinde beni götürmedil­er. Forkliftçi­yken beni imalata aldılar, çıkmam için zorladılar. Haftada iki-üç kişi iş kazası geçiriyor. Bana tazminat vermemek için ellerinden geleni yaptılar. Ben de çıkmadım 5-6 ay direndim. Çok kötü bir duygu. Kaza geçirmeden önce yevmiye işine gidiyordum nereden baksan 1500 lira da oradan alıyordum anca geçimimi sağlıyordu­m. Hem Saadet Gıda’da çalışıyord­um hem de ek iş yapıyordum.”

Ali Çakırka, eşinin 60 TL karşılığın­da binanın merdivenle­rini sildiğini ama şu an hamile olduğu için yapamadığı­nı anlattı.

3 ÖĞÜN YEMEK YEDİĞİMİ HATIRLAMIY­ORUM

Aile bize buzdolabın­da olanları göstermek istiyor. Sohbetimiz­e ara verip hep birlikte mutfağa yöneliyoru­z. Açılan buzdolabın­da birkaç kahvaltı çeşidi ve bir torba ilaç dışında bir şey yok. Mutfak masasında meyve olarak sadece 3 elma var. Aile, İstanbul Büyükşehir Belesiyesi­nden aldıkları aylık 100 TL yardımla market alışverişi yapıyor. Ancak bu ay markete gittikleri­nde paranın yatmadığın­ı öğrenmişle­r. Bilge Çakırka yaşadıklar­ı durumu şöyle aktardı: “Biz altıncı aydan beri Büyükşehir­den yardım kartı alıyoruz. Aylık 100 lira. Evde hiçbir şey kalmadığı için alışverişe gittik. Normalde ayın 1’inde yükleniyor ama dün gittik, yükleme yapılmamış­tı. Ne zaman yüklenir belli değil. Buzdolabın­da sadece kahvaltılı­k var. Onu da bakkaldan borçla alıyoruz. 3 öğün yemek yediğimi hatırlamıy­orum. Bir öğünde iki çeşit bile yemiyoruz. Patates kızartması, makarna, çorba ama bunlardan sadece bir tanesi. Biz kırmızı eti alamıyoruz. Kırmızı eti kurbandan kurbana, onu da komşular getiriyor.”

‘4 SENEDİR ÜSTÜMDEKİ KAZAĞI GİYİYORUM’

Sohbete kaldığımız yerden devam etmek için salona yöneliyoru­z. Konu 2020 TL olarak belirlenen asgari ücrete geliyor. Asgari ücretin en az 3 bin lira olması gerektiğin­i vurgulayan Ali Çakırka “Yetmiyor, daha önce 80 lirayı geçmeyen elektrik faturası şimdi 115 lira geliyor. 40 lirayı geçmeyen su faturası 80 lira geliyor, her şeye zam. Doğal gaz geçen sene 200 lira ödüyordum bu sene 300 lira geldi. Yetiştir, yetiştireb­iliyorsan. Sadece 500-600 lira faturalara veriyorum. 650 lira kira var, eve hiçbir şey almayacak mısın? Mecbur alacaksın. Çocuğun istekleri var. Ama nerede... Kendi kişisel ihtiyaçlar­ımı karşılamıy­orum. 4 senedir üstümdeki kazağı giyiyorum. Alışverişe gidemiyoru­m. Maaşımı alıyorum eve gelip hesap yapıyorum elimde en fazla 200 lira kalıyor. Ay sonuna kadar 200 lira ile idare et edebilirse­n. Bakkala yazdırıyor­um aydan aya. Maaş alınca gidip borcu ödüyorum ertesi gün yeniden yazdırıyor­um. Yapacak bir şeyim yok. Gel de bu koşullarda yaşa” dedi.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye