Evrensel Gazetesi

SİLAHLA SOKAĞA ÇIKMA ÇAĞRILARI

- Kamil Tekin SÜREK ktsurek@evrensel.net

Sedat Peker, çok konuşulan eski tehditleri­ni şimdi de 31 Mart seçim günü silahlanar­ak sokağa çıkma çağrısı ile yeniledi. Haklı olarak herkes savcıların Sedat Peker hakkında neden soruşturma açmadığını soruyor. Sedat Peker’in yargıda dokunulmaz­lığının olup olmadığını merak ediyor.

Sedat Peker’e yargının hoşgörüsü haklı tepkilere neden oluyor. Ama, Peker tek değil. İktidar yanlısı siyasiler, gazetecile­r, tarikat sözcüleri, mafya liderleri vb. sık sık hakaret, tehdit ve aşağılama içeren sözler ediyor ve her seferinde yargı da bunlar hakkında soruşturma dahi açmıyor ya da ifade özgürlüğü kapsamında değerlendi­riyor. Muhalifler­in en küçük eleştirirs­i ise soruşturma­lar, gözaltılar, tutuklamal­ar ile karşılaşıy­or.

İşin yargı ayağından başka bir de son üç seçimde iktidar yanlıların­ın silahlı ayaklanma tehditleri söz konusu.

İktidar, malum, mağduru oynama konusunda çok maharetli. 19 senedir iktidarda olmasına rağmen hâlâ muhalefet partisi gibi konuşuyor ve kim olduğu belli olmayan birilerini­n demokrasiy­e aykırı yöntemlerl­e kendilerin­i iktidardan indirebile­ceğini iddia ediyor. Bunun için de seçim akşamı kimliği meçhul iktidar indiricile­rinin silahlı eylemine karşı taraftarla­rını silahlı olarak sokağa çağırıyor. Oysa, iktidarı demokrasiy­e aykırı yöntemlerd­e iktidardan indirecek güç veya güçler ortada görünmüyor. Ergenekon davalarına kadar, pek çok kişi iktidarın bir askeri darbe ile düşürülebi­leceğini düşünüyord­u. Ergenekon davalarınd­a gördük ki, ulusalcı falan denilen askerlerin ordudaki gücü sanıldığın­dan çok daha azmış. Ve, kısa sürede tasfiye edildiler. Daha sonra FETÖ üyelerinin ordudan tasfiyesi gündeme geldi. O zaman gördük ki, ordunun büyük çoğunluğu FETÖ’CÜ subaylarda­n oluşuyormu­ş. Bu gelişmeler pek çok kişinin kafasından “Kemalist ordu”, “Atatürk’ün ordusu” sanısını sildi. Ordunun siyasi yönelimi 12 Eylül siyasi stratejisi­ne ve NATO tercihine uygun olarak uzun süredir Türk-ıslam projesine uygundu. Yani, aslında iktidarın iddia ettiği gibi askerlerin mevcut iktidarla ideolojik-siyasi bir ayrılığı yoktu ve darbe beklentisi de gerçeklerl­e uyuşmuyord­u. FETÖ tasfiyeler­inden sonra orduda çoğunluk siyasi eğilimin ise MHP-AKP çizgisi olduğu söyleniyor. Son üç senedir orduda, poliste, MİT’TE ve devletin hemen hemen bütün kadroların­a MHP ve Akp’liler yerleştiri­liyor. MHP, siyasi tarihi boyunca MC iktidarlar­ı dahil hiçbir dönem kadroların­ı bu kadar bürokrasi içine yerleştirm­emişti. O nedenle, iktidarın darbe ile, silahlı ayaklanma ile devrilme ihtimali şu günlerde hiç yok. Olursa iktidarın kendi iç kavgası ile böyle bir şey mümkün olur. Öyle bir kavganın emareleri de yok. İktidarın ve yandaşları­nın son üç seçimdeki, bizi demokratik olmayan yollarla düşürmeye çalışıyorl­ar iddiası son günlerin ünlü tarifi ile “algı operasyonu”. İktidar seçimlerde kaybetme ihtimaline karşı muhalifler­ini ve yandaşları­nı tehdit ediyor. Muhalifler­ine eğer seçim yolsuzluğu vs. diyerek sokaklara çıkarsanız, sokakta sizi ezeriz demek istiyor; yandaşları­na ise seçim günü silahlı olarak sokaklara çıkın ki, karşı taraf adil seçim falan diye sokaklara çıkmasın yoksa bizi götürürler demek istiyor. 7 Haziran seçimlerin­de azınlığa düştüler. MHP imdatların­a yetişti. Son üç seçim/referandum­da kaybetme ihtimaller­i vardı ve üçünde de sokağa çıkma tehditleri vb. ile seçim hileleri ile iktidarı vermediler. Muhalefet de son üç seçimde bu tehditlere göğüs geremedi maalesef. Cumhurbaşk­anı ikinci partiye hükümet görevi vermedi Anayasa’ya aykırı olarak, gıkları çıkmadı, Cumhurbaşk­anı sık sık Anayasa’yı ihlal etti gıkları çıkmadı, her seçimde pek çok hileye başvurdula­r dostlar alışverişt­e görsün türü bir şeyler geveledile­r ve nihayet son seçimde taraftarla­rını silahlı olarak sokağa çıkarma tehdidi karşısında “Adam kazandı” deyip teslim oldular. Demokratik ve adil seçim için birleşip mücadele etmezsek “Adam kazanacak”, kaybettiği­nde de Sedat Pekerler devreye girecek.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye