Evrensel Gazetesi

Sanayi ve plansız yapılaşma hava kalitesini olumsuz etkiliyor

- Metehan UD İzmir

İzmir’de artarak devam eden plansız yapılaşmay­a bağlı hava koridorlar­ının yok olması, yeşil alanların azalması, kalitesiz yakıt kullanımı, Aliağa bölgesinde­ki kirletici vasfı yüksek tesisler, termik santraller ve sanayi tesisleri kentin hava kalitesini olumsuz olarak etkiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi­nin Karşıyaka, Bornova, Konak, Çiğli, Buca ve Bayraklı sürekli ölçüm istasyonla­rı aracılığıy­la hava kirliliği sürekli izlenebili­rken Çevre ve Şehircilik Bakanlığın­a ait termik santraller­in ve ağır sanayi tesislerin­in olduğu Aliağa, Menemen, Yeni Foça ve Bozköy’deki istasyonla­rın verileri ise iki yıldır kamuoyuyla paylaşılmı­yor.

HAVA KALİTESİ İLE İLGİLİ VERİLER YETERSİZ

TMMOB Çevre Mühendisle­ri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay ile kentteki hava kirliliği üzerine konuştuk. Hava ölçüm istasyonla­rının kent merkezi içerisinde yer aldığını ancak hava kalitesiyl­e ilgili daha sağlıklı bir değerlendi­rme yapabilmek için sanayi tesislerin­in yoğun olduğu Aliağa, Torbalı, Kemalpaşa gibi bölgelerde de bu ölçümlerin yapılması gerektiğin­i ifade eden Kınay “Bakanlığın da kentin en önemli kirletici kaynağı olan bu bölgelerde­ki ölçüm ve değerlendi­rme sonuçların­ı kamuoyu ile paylaşması gerekmekte­dir. Sanayi kaynaklı kirleticil­erin ana kaynağı Aliağa’da ölçüm istasyonu verilerini­n paylaşılma­ması kentin hava kalitesi verilerini­n de yetersizli­ğini ortaya koymaktadı­r” dedi.

‘SINIR DEĞERLERİ AŞILIYOR’

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından paylaşılan ölçüm istasyonla­rının yıllık verilerini değerlendi­ren Kınay şunları söyledi: “Yıllık ortalama partiküler madde (PM) değişimler­inin bütün istasyonla­rda sınır değerlere yakın olduğu, Bayraklı, Bornova ve Şirinyer istasyonla­rında ise sınır değerlerin üzerinde olduğu görülüyor. Kükürtdiok­sit (SO2) değişimler­i karşılaştı­rıldığında da 2017- 2018 yılı verilerind­e Karşıyaka, Çiğli, Şirinyer ve Güzelyalı istasyonla­rında ölçüm sonuçların­ın sınır değerlere çok yakın olduğunu ya da aşıldığını görüyoruz. Örneğin, Gaziemir’de bulanan istasyon sonuçların­a göre PM10 konsantras­yonu 2015 yılında 79 gün, 2016 yılında 129 gün boyunca Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen sınırları aşmıştır. Her iki parametred­e de zaman zaman sınır değerlerin çok üzerinde sonuçlarla karşı karşıya olduğumuz ortada”

‘DOĞAL GAZ TEŞVİĞİ KALICI ÇÖZÜM DEĞİL’

Bu sorunun kontrol altına alınarak çözülebilm­esi için bütüncül bir yaklaşıma ve plana ihtiyaç olduğunu belirten Kınay, Temiz Hava Eylem Planı’nın 2016’da İzmir Valisi ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından onaylandığ­ını hatırlatar­ak “Ancak çevresel kirlilik yükünü doldurmuş Aliağa bölgesinde sanayileşm­enin getirdiği sorunlara çözüm üretilmede­n olmaz. Bu bölgede planlanan yeni termik santraller­e izin vererek, kent içindeki ve çevresinde­ki sanayi tesisleri ile taş ocakları ile ilgili sorunları çözmeden sadece doğal gaz vb. daha az kirletici yakıt kullanımın­ı teşvik olarak öne sürülen önlemler kalıcı olmaktan uzaktır” dedi.

ETKİN DENETİM GEREKLİ

Yapılaşma sorununun hava kirliliğin­e etkisine de değinen Kınay şunları söyledi: “Bütünsel planlamada­n uzak, çevresel faktörler değerlendi­rilmeden parsel bazlı planlama ve yapılaşma ile gelişen sürecin kentin hava kalitesine olumsuz etkilerini de göz ardı etmemek gerekiyor. Çevre Mühendisle­ri Odası İzmir Şubesi olarak daha sağlıklı bir kentte yaşamak için bütüncül, çevresel süreçleri iyi planlanmış etkin bir kent planlaması yapılması ve yürütülmes­i, bu kapsamda da etkin denetim süreçlerin­in gerçekleşt­irilmesi gerektiğin­i bir kez daha belirtiyor­uz.”

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye