Yeni iş kazalarına davetiye
MECLİSTE BEKLEYEN MADEN KANUNU’NA ELEŞTİRİ: TBMM Genel Kurul gündemindeki Maden Kanunu’nda değişiklik teklifine iki eleştiri: “Yasalaşırsa sakıncaları Soma’da görülen sahaların bölünmesini hızlandıracak, termik santrallere iki yıl daha filtresiz zehirleme
Türkiye Taş Kömürü ve Türkiye Kömür İşletmeleri uhdesinde bulunan sahaların ve mevcut rödovans sahalarının bölünerek devredilmesine olanak tanıyan ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde bulunan Maden Kanunu’na eleştiri geldi: Bu hüküm, Türkiye tarihinin en büyük işçi cinayeti olan ve 301 vatandaşımızın katledildiği Soma faciasının ardından kurulan Araştırma Komisyonu raporuna büyük bir tezat oluşturmaktadır. Soma kazasının ardından kurulan komisyonun Adalet ve Kalkınma Partili üyeleri dahil tüm üyelerinin raporda uzlaştıkları önemli konu başlıklarından biri rödovans ve hizmet alımı uygulamasından kaynaklanan sakıncalardır. Raporda bu yöntemin yarattığı sorunlar detaylı bir biçimde ele alınmış, hukuki ve teknik sakıncalarının yanı sıra yatağın parçalanması nedeniyle rezervin verimli kullanılamadığı vurgulanarak, havza madenciliğinin teşvik edilmesi gerektiğinin altı çizilmiştir”.
Eleştirinin sahibi CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel Meclisi Genel Kurulunun önündeki teklifin, Soma Katliamı’nın yaşandığı koşullardan dahi geriye giden bir düzenlemeyi içerdiğini vurguladı. “Bugün hiçbir maden ocağı, 13 Mayıs 2014 günü Soma’daki ocaktan daha güvenli değildir” dedi.
SANTRALLERE ZEHİRLEME HAKKI
Teklifin 45’inci maddesinin 2016 yılındaki düzenlemeyle son kez olduğu vurgulanarak 2019’a uzatılan termik santrallerin filtrasyon sistemi kurma süresini 2021’e kadar yeniden ertelediğine dikkat Çeken Özel şunları belirtti: “Bu, termik santrallere havayı kirletmeleri için iki yıl daha süre tanımak anlamına gelmektedir. Termik santrallerin bulunduğu yerlerdeki hava kirliliğinin ortalamanın üzerinde olduğu, bazı yerleşim yerlerinde ise Dünya Sağlık Örgütünün öngördüğü sınır değerlerin dahi üzerinde olduğu bilinmektedir. Bu doğrultuda, bölge halkının kirli havayı solumasının önüne geçecek filtrasyon sistemi başta olmak üzere çevre mevzuatına uyuma yönelik düzenlemelerin iki yıl daha geciktirilmesini kabul etmemiz mümkün değildir”.
ERTELEMEK 1100 ÖLÜMÜ ÖNLEYEMEMEKTİR
Teklifin bu haliyle kanunlaşmasının, baca gazı kükürt giderim tesisi bulunmayan Çanakkale/çan, Şırnak/silopi, Kahramanmaraş/afşin-elbistan, Karabük / Kardemir, Kütahya/tunçbilek, Kütahya/seyitömer, Manisa/soma, Sivas/kangal ve Zonguldak/çatalağzı’nın yanı sıra kükürt giderim tesisi tam verimle çalışmayan santrallerin bulunduğu yerleşim yerlerinde ölüme davetiye çıkarmak olacağını vurgulayan Özel şu çağrıyı yaptı: Uyumun 2021’e ertelenmesi demek, hava kirliliğinden kaynaklanan her yıl 1100 ölümü önleyememek, vatandaşlarımıza sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı sağlayamamaktır. Bu nedenlerle, teklifin yeniden gözden geçirilmesi, komisyon aşamasında yapılamayan ve sorunlarla dolu bu hükümlerin Genel Kurul aşamasında değiştirilmesi gerekir”. (İSTANBUL/EVRENSEL)