Ne beka ne seçim Esenyurt’un gündemi geçim
Esenyurt, İstanbul’un nüfusu en kalabalık ilçesi. İşyeri ve fabrikaların yoğunluğu nedeniyle son yıllarda çok göç alan bir ilçe Esenyurt. Suriyeli mültecilerin de yoğun olarak çalıştığı ve yaşadığı bir yer. İlçe merkezinde Arapça-türkçe tabelalara sık rastlanmasının nedeni de bu. Sadece Suriyelileri değil, Afganistan, Pakistan ve Afrika’dan gelen mültecileri de görmek mümkün burada.
Bir çok dil ve kültürden işçiler iç içe yaşamasına rağmen, memleketin bir çok bölgesinde olduğu gibi, halkları birbirine düşmanlaştıran politikaların etkisini görmek de mümkün Esenyurt’ta. Ekonomik krizle birlikte artan işsizlik, milliyetçiliği daha da kışkırtırken, özellikle Suriyelere karşı olan ön yargıların artmasına neden olmuş.
‘BEKA SORUNU DEĞİL, ZEKA SORUNU’
Yaklaşan yerel seçimler vesilesiyle, Esenyurt’ta çeşitli kesimlerden ilçe sakinleriyle konuştuk.
İlk olarak Samsun’un Ladik Köyü Derneğine gidiyoruz. Birkaç masada kağıt oynayanlarla sohbet ediyoruz. CHP’YE oy vereceklerini söylüyorlar. Chp’nin Adayı Kemal Deniz Bozkurt’u olumlu karşılıyorlar. Seçimle ilgili düşüncelerini ifade eden herkesin son cümlesi hep aynı oluyor; “Allah sonumuzu hayır etsin.”
Ardahan Damal’a bağlı Burmadere Köyü Derneği ise biraz daha kalabalık. Burada da oyun oynanıyor. Bir masaya selam verip yanlarına oturuyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Devlet Bahçeli’nin yerel seçimleri “beka sorunu” ilan etmesine tepki gösteren 70 yaşlarında bir amca, “Beka değil zeka sorunu” diyor.
Minibüs şoförlüğü yapan Halim, “Yıllardır CHP’YE veriyoruz. Yine vereceğiz ne yapalım?” diye konuşuyor. İstanbul’da aday göstermeyen Hdp’nin seçmenine biraz güvensiz; “Gençleri CHP’YE oy verir, ama yaşlıları yine götürüp ona (Erdoğan) verir.”
Düşüncelerini ifade ederken kaygı ve korkuyla cümleleri tartarak konuşuyorlar.
‘SEÇİM YEREL, SONUÇ GENEL’
Ağırlıkla CHP’YE oy verenlerin, az da olsa HDP’LI seçmenin bulunduğu Erzincanlılar Derneğinde ise “Seçim yerel olmasına karşın adayların genel merkezden belirlenmesine” tepki var. Bunu bütün partilere bir eleştiri olarak ifade ediyorlar. Ama yine de Chp’nin bu dönemki adayının yerel bir ismi olduğu görüşündeler.
Getirilen yeni sistemle seçmene iki partinin dayatıldığını belirten Ayhan Aksu, muhalefetin bu dönem özellikle ekonomideki krizi işlemesi gerektiğini söylüyor. “CHP de AKP ve Erdoğan’la polemik yapmak yerine vatandaşı ilgilendiren konuları gündeme getirmeli” diyor. Söze giren 60 yaşlarında bir dernek müdavimi de “Seçim yerel ama sonuçları genel olacak” diye konuşuyor.
BÜTÜN KAHVELER DOLU
Esenyurt’un en eski kahvelerinden birine giriyoruz. Hafta içi olmasına karşın kahvede boş masa yok. Bu işsizliğin bir göstergesi olsa gerek. İlk konuştuğumuz kişi, “Onlardan dolayı iş bulamıyoruz, kiralar da arttı” diyor Suriyelerin olduğu tarafı göstererek.
Görüştüğümüz hemen herkes ekonomideki kötü gidişattan, alım gücünün düşmesinden, ateş pahası fiyatlardan şikayetçi. Garsonluk yapan Batmanlı bir genç, anlaşamadığı için işyerinden ayrılmak zorunda kaldığını, iki çocuğu ve kredi borcu devam eden bir evi olduğunu anlatıyor. “Şimdi kara kara düşünüyorum. Dışarıya adımını atsan para gidiyor” diyen genç, Akp’nin gitmesi için bu kez CHP’YE oy vereceğini belirtiyor.
PEYZAJ İHALESİ İÇİN AKP’YE OY VERECEK
İlçe merkezinde her yöreden ve her görüşten insanların uğrak yeri olan bir kahvehanedeyiz. Diğer kahveler gibi burası da kalabalık; hem içeride hem de dışarıda boş yer yok.
Bir CHP’LI ile üç Akp’linin kağıt oynadığı bir masaya oturup gelen çaylarla birlikte sohbete başlıyoruz. AKP’YE oy verenlerden biri peyzaj işleri yaptığını ve ihale almak için yeniden AKP’YE oy vereceğini söylüyor açıkça. “Muhalefet senin oyunu almak için ne yapmalı?” sorumuza ise “Muhalefet vatan-millet demiyor” diye yanıt veriyor.
Konu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görevden aldığı AKP’LI Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu dönemindeki yolsuzluk iddialarına geliyor. Ancak tepkinin odağı yolsuzluk yapması değil, “Abartılı bir şekilde mal varlığı edinmesi” oluyor!
CHP’LI olanın ise “sağlık sorunu” nedeniyle sesi pek çıkmıyor. Gülerek, “Zaten çocuk evde uyardı, ‘Baba dışarıda dikkatli konuş’ diye. Yine CHP’YE vereceğim. Ne yapalım?” diyor.
“AK Parti üyesiyim” diyen Selahattin Balcı, AKP’YE kişisel çıkarları için değil memleketi ve dış politikadaki gelişmeleri göz önüne alarak oy verdiğini belirtiyor. “Zaten daha iyisi olmadığını” düşünen Balcı’ya göre Esenyurt’ta belediye seçimleri karışık. Net bir şekilde Akp’nin Esenyurt’ta seçimi alacağını söyleyemiyor.
Mustafa Ateş ise kendisini “sağcı” olarak nitelendiriyor. Ekonomiden şikayetçi ama “Ne yapalım? Var mı alternatif, gösterin... Yine AK Parti’ye vereceğim” diyerek, belediyenin muhalefet partisinde olmasının dezavantajlı olduğunu ifade ediyor.