Suçu işleyenler değil ortaya çıkaran yargılanıyor
DR. BÜLENT ŞIK HAKİM KARŞISINA ÇIKTI
Sağlık Bakanlığınca yürütülen kanser araştırmasını kamuoyuyla paylaştığı gerekçesiyle “Yasaklanan gizli bilgileri açıklama”, “Yasaklanan gizli bilgileri temin etme” ve “Göreve ilişkin sırrı açıklama” suçlamalarıyla hakkında dava açılan Gıda Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık hakim karşısına çıktı. Şık ve avukatları dava konusu yazıda suçu işleyenlerin belli olduğunu ancak bu isimlere yönelik soruşturma dahi açılmadığını belirterek beraat talebinde bulundu. Duruşma 30 Mayıs’a ertelendi.
İstanbul Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Şık ve avukatları hazır bulundu. Davaya konu olan illerin baro başkanları da Şık’ı savunan avukatlar arasındaydı.
‘BAKANLIK 3 YILDIR AÇIKLAMA YAPMADI’
Şık duruşmadaki beyanında, suçlamaya konu olan yazı dizisindeki bilgileri başka bir yerden temin etmediğini, proje ekibinde olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Açıkladığım bilgiler elimde bulunan araştırma verilerini kendi uzmanlık alanımda sahip olduğum bilimsel birikim ışığında yorumlayarak oluşturduğum bilgilerdir. Örneğin araştırmada yer alan gıdalardaki çevresel kirleticilerin belirlenmesine yönelik araştırma projesinin sonuç raporunun yazılmasına çok ciddi bir katkı verdiğimi söyleyebilirim. Cumhuriyet gazetesinde yalnızca bir kısmını yazdığım bilimsel bilgiler bilgisayarımda mevcut, oluşturduğum, oluşumuna katkıda bulunduğum verilerden elde edilmiş bilgilerdi.” Projenin 2015’te bitmiş olduğunu ancak aradan geçen üç yılı aşkın süreye rağmen Sağlık Bakanlığının bir açıklama yapmadığını anlatan Şık, “Bu bilgiler halk sağlığı açısından risk teşkil eden durumlar olduğunu göstermesine rağmen Sağlık Bakanlığı bu olumsuz durumları düzeltmek için herhangi bir ara rapor da açıklamadı. Bakanlık araştırmanın ortaya çıkardığı bu vahim durum karşısında insan sağlığını ama özellikle de çocuk sağlığını korumak için ne yapmıştır?” diye sordu.
‘BAKANLIĞIN TEK İŞLEMİ BENİ ŞİKAYET ETMESİ’
Bakanlıktan bir açıklama yapılacağına ya da toplum sağlığını tehdit eden sorunları çözmek için önlem alınacağına dair bir işaretin halen görünmediğini ifade eden Şık, “Sağlık Bakanlığının bu konuda yaptığı tek işlem beni şikayet etmek olmuştur. Sağlık Bakanlığı ülkemizde içme sularının sağlıklı olmasından sorumlu kurumdur. Araştırma yapılan bölgelerde içilmemesi gereken sularla ilgili olarak Sağlık Bakanlığının bir önlem alması gerekirdi. ‘Bakanlık bu konuda ne yapmıştır’ sorusu yanıt bekliyor.” dedi.
Sağlık Bakanlığının elinde kendisinin yazdığı bilgilerden daha fazlasının olduğuna dikkat çeken Şık şöyle devam etti: “Araştırmayı yürüten Bakanlık ne araştırmadan elde edilen bilgileri açıkladı ve ne de herhangi bir önlem alma girişiminde bulundu. Kamu kurumlarının görevlerini yerine getirmelerine yardımcı olmak bir bilim insanının sorumluluğudur. Bu kurumların görevlerini layıkıyla yapmadıklarını belirleyen bir bilim insanının o kurumlara sorumluluklarını hatırlatmak da en temel görevlerinden biridir. Gizli tutulan bu halk sağlığı çalışmasından kamuoyunu haberdar etmeyi, toplumu bilgilendirmeyi, sorunları çözmekle mükellef kamu kurumlarını harekete geçirmeyi amaçladım.”
Bakanlığın kendisinin açıkladığı hiçbir bilgiyi yalanlamadığının altını çizen Şık, “Sağlık Bakanlığı elinde bilimsel bilgiler olduğu halde gereken önlemleri almayarak, ilgili kurumları uyarmayarak ve kendisine verilen görevlerini layıkıyla yapmayarak insanların ve diğer canlıların yaşamlarını tehlikeye atma suçunu işlemiştir. Araştırma bittiğinden bu yana 3 yıldan fazla zaman geçti ve bu geçen 3 yıl içinde bakanlığın hangi önlemleri aldığını açıklamasını talep ediyorum. Gerçekte bunu kendimiz ve çocuklarımız için hepimiz talep etmeliyiz. Kendimi çaresizlik içinde kalan insanlara karşı sorumlu hissediyorum” dedi.
‘SUÇ İŞLEYENLERLE İLGİLİ İŞLEM YAPILMADI’
Şık’ın avukatlarından Can Atalay ise “Sağlık bakanlığının şikayeti iddianamede tekrar ediliyor yalnızca bu bile bir beraat gerekçesidir” diyerek derhal beraat talep etti. Ardından duruşmaya müdafii olarak katılan ve Şık’ın da parçası olduğu araştırmanın yürütüldüğü illerin baro başkanları söz aldı. Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, Tekirdağ Baro Başkanı Sedat Tekneci,
Kocaeli Baro Başkanı Bahar Gültekin Candemir, Antalya Baro Başkan Yardımcısı Cenk Soyer, Kırklareli Baro Başkanı Turgay Hınız, İstanbul Barosu Sağlık Kurulu ve baro başkanının vekili Burcu Öztoprak Alsulu ve Yalçın Tura, suçu işleyenlerin belli olduğunu ancak bu isimlerle ilgili soruşturma süreci dahi yürütülmediğine dikkat çekerek Şık’ın beraatini istedi. Son olarak Avukat Tora Pekin ise kovuşturmanın genişletilmesi yönünde taleplerini mahkemeye sundu.
DOSYA BİLİRKİŞİYE GÖNDERİLECEK
Mahkeme hakimi avukatların kovuşturmanın genişletilmesi ve derhal beraat kararı verilmesi yönündeki taleplerini reddetti. Mahkeme ayrıca Sağlık Bakanlığına müzekkere yazılarak suça konu raporla ilgili olarak raporun açıklanmasının yasaklanmasına dair bir karar alınıp alınmadığı ve ilgili birimlere iletilip iletilmediğinin sorulmasına, Şık haricinde bir kişi tarafından olayla ilgili olarak herhangi bir haberin yayımlanıp yayımlanmadığının incelenmesi için dosyanın bilirkişiye gönderilerek dijital rapor hazırlanmasının istenilmesine karar verdi. Duruşma 30 Mayıs, saat 10.05’e ertelendi. (İSTANBUL/EVRENSEL)