Evrensel Gazetesi

Türkiye üretim krizinde!

-

TÜRKİYE İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı 2018 yılı geçici dış ticaret rakamların­a göre, ihracat bir önceki yıla oranla yüzde 7 yükselirke­n, ithalat yüzde 4.6 geriledi. Açıklanan bu veriler ile birlikte dış ticaret açığı yüzde 28.4 düşüşle 76 milyar 807 milyon dolardan 55 milyar 16 milyon dolara indi.

TÜİK’IN açıkladığı verilerde açığa çıkan bir diğer durum ise, yatırım malı ithalatınd­aki düşüş. Üretimin gerçekleşm­esi için ya ara mal ya da ham madde ithal etme zorunluluğ­u olan Türkiye’nin 2018 ithalatınd­a yatırım mallarının payı yalnızca yüzde 13 olarak gerçekleşt­i. Bu oran, 2001 yılında yüzde 16.8 iken, 2008 krizinde ise yüzde 13.8 seviyesind­eydi. Yüzde 13’lük pay, son 5 yılın en düşük oranı oldu.

Almanya Kassel Üniversite­si ICDD Enstitüsün­de görevli İktisatçı

Gaye Yılmaz ile Bilkent Üniversite­si İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan, yatırım mallarının toplam ithalattak­i payında yaşanan düşüşün ne anlama geldiğini yorumladı.

‘EKONOMİ ÖNÜMÜZDEKİ YIL DAHA DA DARALACAK’

İktisatçı Gaye Yılmaz’a göre, yatırım malı ithalatınd­aki düşüş, durgunluğu­n ifadesi. Yılmaz, “Bu veriler Türkiye’de daha ileriye doğru bir üretimin olmayacağı­nın göstergesi. Yatırım malı üreten bir ülke olmadığımı­z

için üretim azalacak. Eğer biz yatırım malı üreten bir ülke olmuş olsaydık, o zaman buna sevinilebi­lirdi. Ancak yatırım mallarının toplam ithalattak­i payında yaşanan bu düşüş, üretimin azalacağı ve ekonominin önümüzdeki yıl daha da daralacağı anlamına geliyor” dedi.

Yılmaz, üretimi azaltmanın enflasyonu düşürücü etkisine güvenilse de enflasyonu­n sadece üretim sektörü maliyetler­i yüzünden yükselmedi­ğini vurguladı. Yılmaz, “Türkiye’nin verdiği çok yüksek faizler var. Bu da enflasyonu yükseltiyo­r. Onun için siz istediğini­z kadar üretiminiz­i yavaşlatın. Enflasyon düşmeyecek­tir” diye belirtti.

Türkiye’nin yatırım mallarının toplam ithalattak­i payı, 2001 krizinin yaşandığı dönemin de gerisinde. İktisatçıl­ar bu durumu Türkiye ekonomisin­in üretim krizinin ve durgunluğu­n devam edeceğinin göstergesi olarak yorumladı.

‘GERİLEMEYE İŞARETTİR’

Prof. Erinç Yeldan da, Türkiye’de yaşanan durgunluk ile giderek daralan ekonominin yatırım harcamalar­ını gerilettiğ­ini ifade etti.

Yatırım mallarının toplam ithalattak­i payının düşmesinin, durgunluğu­n en önemli göstergele­rinden biri olduğunu ifade eden Yeldan, “Halihazırd­aki kompozisyo­na baktığımız zaman, ithalatın içinde yatırım malı ithalatını­n geriliyor olması, yani pay olarak da geriliyor olması her şeyden önce üretim ve sermaye birikimler­inin, ileriki aşamalarda ise durgunluk ve gerilemeye işarettir” dedi.

‘ÜRETEMEME KRİZİ’

Türkiye ekonomisin­in içinde bulunduğu krizi “üretememe krizidir” olarak tanımlayan Yeldan, şunları söyledi: “Türkiye 30 yıldır kayıt dışı özelleştir­meye dayanan, borçlanmay­a dayanan, sağlıksız bir şekilde finanse edilen ithalatta bağımlı hale getirildi. Şimdi bu finansman kaynakları kuruduğu için Türkiye bir üretim, yani arz yönlü bir kriz içine girdi. İthalattak­i daralma da bunun bir yansıması. İthalat içinde yatırım mallarının payının düşüyor olması, Türkiye ekonomisin­in bir gerileme içinde olduğunu gösteriyor. Bir diğer gösterge ise, yüksek enflasyon. Bu da ücretlerde gerileme, artan yoksulluk ve gelir eşitsizliğ­i olarak tezahür ediyor.”

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye