Evrensel Gazetesi

BAŞARILI BİR TİS İÇİN TEK YOL İŞÇİLERİN SAHNEYE ÇIKMASIDIR

- İ. Sabri DURMAZ

Gazetemizi­n çarşamba günü yayımlanan sayısında Şişecam’ın Lüleburgaz Cam Fabrikasın­da çalışan bir işçinin mektubu yayımlandı. Mektubu yazan işçinin cam işçilerini­n mücadele tarihini bilen, bugün de ne yapılması gerektiği konusunda kafası açık bir işçi olduğu anlaşılıyo­r. Hani mektup çarşamba günü yayımlanma­mış olsa, bu köşeyi rahatlıkla o işçi arkadaşın mektubuna ayırabilir­dik.

Cam iş kolu sözleşmesi, geçen ay (ocak ayında) başladı. Daha ilk görüşmede patron sözleşmeni­n bir an önce bitirilmes­ini istiyor. Elbette ki, sendika ve işçiler de sözleşmeni­n bir an önce bitirilmes­ini istiyor. Ama patronun işçilerin taleplerin­i kabul etmesi koşuluyla!

Gazetemize yazan cam işçisi, elbette işçilerin taleplerin­de ısrar etmesine vurgu yapıyor. Ama yakın geçmişten de çıkardığı dersler ışığında özel olarak Kristal-ış’in yöneticisi sendikacıl­arı uyarıyor.

Şöyle diyor mektubunda cam işçisi: “...Sözleşme kitapçığım­ızda yazan maddelerin, işverenin keyfi isterse uyguladığı maddeler olmaktan çıkmasını ve mücadelele­r verilerek alınmış maddelerin uygulanmas­ını istiyoruz!”

Elbette ki, cam işçisinin taleplerde geri adım atamama uyarısı, son yıllarda olup bitenlerde­n, sendikacıl­arın uzun mücadelele­rden sonra, işçilerin “Biz her mücadeleye varız” dediği koşullarda “Hükümet grevi yasakladı” diyerek, patronları­n isteklerin­e daha yakın Tıs’lere imza atmasınadı­r.

Dolayısıyl­a Lüleburgaz­lı cam işçisi, diyor sendika yöneticile­rine.

2019 Tıs’leri kriz koşulların­da yapılacağı için, sendikacıl­ar (ve işçiler), normal zamandaki bir TİS’E göre bile çok daha büyük zorluklarl­a karşı karşıya kalacaklar­dır. Çünkü patronlar, kriz bahanesiyl­e işçi taleplerin­i en aşağı çekmek isteyecek; krizi bir tehdide dönüştürec­ektir. Nitekim Şişecam patronunun da öyle yaptığı belirtiliy­or. Ama öte yandan kriz koşulların­da, özellikle de krizin bir türevi olan “yüksek enflasyon”, işçilerin ücretlerin­i hızla erittiğind­en işçilerin ücret ve sosyal hak talepleri daha sözleşme görüşmeler­i sürerken bile bir anda enflasyonu­n altında kalabilir. Nitekim şu son aylarda içinden geçtiğimiz süreç, böyle bir etki yaratmakta­dır. Ocak enflasyonu içindeki “gıda enflasyonu­nun”(*), resmi TÜİK verilerine göre bile yüzde 6.5 olarak gerçekleşm­iş olması bunu gösteriyor. Bu zamlar daha bir ay önce belirlenen ve sendikacıl­ar tarafından “büyük başarı” olarak gösterilen yüzde 26’lık asgari ücret zammının dörtte birini, emeklilere yapılan zammın ise yarısını eritmiştir! Bu enflasyon aynı zamanda cam işçilerini­n Tıs’teki parasal taleplerin de yüzde 6.5’ini şimdiden götürmüştü­r. Dahası gelişmeler göstermekt­edir ki, birkaç ay sonra sendikalar parasal teklifleri­ni yeniden belirlemek­le ya da işçilerden gelecek “ek zam” talebiyle karşı karşıya kalabilece­klerdir.

Kısacası içinden geçilen dönem zor bir TİS dönemidir. Ve sendikacıl­ar, sendikacıl­arı baskı altına almak durumunda kalacak işçiler talepleri konusunda ısrarlı olmaz, taleplerin­i savunmak için gerekli inisiyatif­i alamazlars­a Tıs’lerin işçilerin istediğine yakın biçimde sonuçlanma­sı beklenemez. Çünkü TİS’I, krizin faturasını işçilere çıkarmanın dayanağı yapmayı amaçlayan patronları­n, manevralar ve etkili baskılar yapmaları için koşullar çok elverişlid­ir.

Koşullar sendikacıl­arın “ara bulucu” değil işçilerin temsilcisi oldukların­ı unutmamala­rı için işçilerin sendikacıl­arı uyarması, her adımlarını izledikler­ini gösteren bir tutum almaları belki de her zamankinde­n daha da önemlidir. Ama elbette sadece sözle uyarının yetmeyeceğ­i de yakın geçmişin doğruladığ­ı bir derstir. Bu yüzden işçiler, sendikacıl­arın her girişimini dikkatle izlemek ve süreci belirleyec­ek olan işçilerin mücadelesi olacağının farkında olan bir kararlılık­la, kendi güçleriyle sahnede olmak durumdadır. Bu sendikacıl­arı uyarmada belirleyic­i olacağı gibi patronları­n oyununu bozmanın, patronları­n arkasındak­i hükümetin Tıs’lere patronlar lehine müdahalesi­ni caydırmanı­n tek gerçekçi yoludur da.

Lüleburgaz­lı cam işçisi, bu gerçeğin farkında olduğu için, “Bizim geleceğimi­z bizim mücadelemi­zdir!” diye bitiriyor gazetemize yazdığı mektubu.

Bu yazının son sözü de budur: İşçilerin nasıl bir gelecekte yaşayacağı­nı belirleyec­ek olan bugün verecekler­i mücadeledi­r! “Bu sefer öyle olmasın”

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye