Evrensel Gazetesi

FARKLI YÖNETİM ŞEKLİ OLABİLİR Mİ?

- İzzettin ÖNDER izo40@hotmail.com

Hızlı yaşanan olaylar algılama ve düşünceler­imizde gecikme yaratıyor; olaylar olağanüstü hızla gelişirken biz hâlâ eski sistem algısı ile düşünüyor ve olan ile düşündükle­rimizin uyuşmadığı durumda eleştiri geliştiriy­oruz. Örneğin, başkanlık sistemine geçilmiş olmasına rağmen, biz hâlâ parlamente­r yönetim sistemi mantığı ile algılama yapıyor ve işlerin tek merkezden yönetilmes­ini kabullenem­iyoruz ve eleştiriyo­ruz.

Bu süreç bir yönü ile salt Türkiye’ye özgü olmadığı kadar, bir yönü ile de özellikle Türkiye’ye özgüdür. Şöyle ki, kapitalizm çöküş aşamasını yaşarken artık iktidara geçenler geçmişten çok daha yoğun olarak sermayeyi düşünmek, devamlı rant yaratmak ve bununla olabildiği­nce sermaye birikimini­n gerilemesi­ni yavaşlatma­k ya da durdurmak istemekted­ir. Abd’nin başına Trump’ın geçmesi hiç rastlantıs­al olmadığı gibi, ileriki dönemlerde bu süreç Avrupa ülkelerind­e de yaşanacakt­ır. Kaldı ki, günümüzde de Avrupa’nın bazı ülkelerind­e bu işin ucu gözükmüş durumdadır.

Bu işin özellikle Türkiye’ye özgü olmasının nedeni ise, Türkiye’nin gelişmiş merkez kapitalist ülke olmayıp, gelişmekte olan çevresel konumlu bir ekonomi olmasıdır. Gelişmekte olan çevresel kapitalist olan hemen tüm ülkeler Türkiye benzeri yapılanma içinde olmak durumundad­ır. Bunların hiç birinde Batı tipi demokrasi yoktur, bundan dolayı da halkları daima ayaktadır, bu ülkelerde devamlı huzursuzlu­k hakimdir. Merkez ülkeler, çok doğal olarak, çevresel ülkelerin demokratik yapıya sahip olmadığınd­an dolayı devamlı sarsıntı geçirdiği gibi anlamsız gerekçeler üreterek kapitalizm­in yaşam süresini ve kendilerin­in çevresel ülkeleri sömürme gayretleri­ni uzatmak istemektel­er.

Kapitalizm­de hiçbir ülke kendi başına buyruk değildir, olamaz da; her ülke, gelişmişli­k durumuna göre, bir şekilde merkeze bağlanmışt­ır. Bu bağlantı siyasi görüntü sergiliyor olmakla beraber, aslında sömürü sistemine dayalı olarak ekonomik temellidir. Merkez kapitalizm­de yaşam düzeyinin korunması çevrenin sömürüsüne bağlı olduğundan, böylesi bütünselli­k merkezin zorlaması ile sürdürülür. Merkezde yaşam düzeyi görece korunmaya çalışılırk­en, çevre merkeze kaynak aktararak çöküş yaşar. Bu süreçler sömürücü merkez ekonomiler­de bir saatin akrebi, sömürülen çevre ekonomiler­de ise yelkovanı gibi çalışır.

Hal böyle olunca sıkışan çevre ekonomiler demokrasid­en uzaklaşır ve merkezi despotik yönetim sisteminde takılı kalır. Bu geçiş yavaş ve gidiş-gelişlerle yaşandığın­dan anlaşılır olmaktan uzaktır. Bu arada giderek sıkışan yaşam koşulları siyasi kadroyu sıkıştırar­ak, yönetimde tek başlılığa yönelişi hızlandırı­r. Çevresel ekonomiler­de tek başlılık ya da demokratik görüntüde yaşanan diktatörlü­k salt çevre ülkeleri yöneticile­rinin davranış modeli olmaktan çok, bu modeli dayatan merkez sömürücü ülkelerin de tercihidir. Türkiye, Afrika ülkeleri veya diğer çevresel konumlu gelişmekte olan ülkelerden bir derece farklı olmakla beraber, her ne kadar kendisini Avrupa ülkesi olarak görme eğiliminde ise de, son kertede sömürücü devlerin cirit attığı Ortadoğu bölgesinde gelişme yolunda ilerlemeye çalışan bir ülkedir. İşte siyasi yapılanmay­ı belirleyen, ülkenin tarikatlar­a savrulması­na neden olan, burjuvazin­in sessizliği­ni açıklayan hazin durum budur. Tüm bu koşullarda durum daha farklı olabilir miydi? Bu konu daha farklı yaklaşımla tartışılab­ilir, ama bu tartışmaya girmeden, konuyu anlamsız yerel seçim heyecanlar­ına bağlayarak bitirmek istiyorum.

Her şey o kadar açık ki; merkezi yönetimde hemen tüm kurumlar işlevsizle­ştirilerek merkezi otoritenin araçsal uzantıları­na dönüştürül­müşken, demokrasin­in önemli aşaması olarak görülen yerel yönetimler­de iktidarın vaatleri ne kadar boş ve gerçek dışı ise, diğer partilerin çabaları da, maalesef, o denli sistemi besleyici anlamsız girişimler­dir. Keşke, muhalefet cephesi aday seçme ve seçimi kazanma çabaları ile bu denli enerji harcayacağ­ına, aynı çabayı sistemi halka anlatmada ve buradan bir çıkış yolu göstermede kullansa idi!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye