Asbest soluyoruz
İstanbul Üsküdar’daki Kirazlıtepe Mahallesi halkı, rantsal dönüşüme karşı direnerek evlerini boşaltmayı reddediyor. Kirazlıtepeliler, Üsküdar Belediyesinin evlerini boşaltmaları için kendilerine baskı uyguladığını ve mahalleyi yaşanılmaz kılmak için elinden geleni yaptığını anlattı. Gazetemize konuşan mahalle halkı, yıkılan evlerin molozlarının kaldırılmadığını, elektrik, su, doğal gaz gibi yaşamsal ihtiyaçlarının kesilmekle tehdit edildiklerini aktardı. Yıkım başlamadan önce ‘Asbest ölçümü’ yapılmadığını söyleyen Kentsel Dönüşüm İmar ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Rıza Şener, “50-60 yıllık binalarda asbest bulunma riski çok yüksek. Biz asbest ve moloz tozu soluyarak ve lağım fareleri ile yaşamak zorunda bırakıldık” dedi.
‘CAMİYE YARAŞIR MAHALLE YAPACAĞIZ’
Kirazlıtepe’ye giderek mahallenin bugünkü durumunu mahallelilerle ve Kentsel Dönüşüm İmar ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Rıza Şener ile konuştuk. Mahalleye girdiğimizde karşımıza, boşaltılan evlerden birinin duvarında “Hayal kurmayın burada yaşayacağız diye” cümlesi çıktı. Dışarıdan getirilen hafriyatlar da mahalleye dökülmüş. İlk uğradığımız Kentsel Dönüşüm İmar ve Güzelleştirme Derneği oluyor. Burada bizi dernek başkanı Rıza Şener karşılıyor. Şener, Üsküdar Belediyesinin mahalle halkı ile yaptığı toplantıda, inşaatı devam eden Çamlıca Camii nedeniyle parsellerin ‘özel proje alanı’ olarak seçildiği aktardı. Şener, yapımı devam eden, Türkiye’nin en büyük camisi olan Çamlıca Camii’nin kentsel dönüşüm kararında etkili olduğunu söyleyerek, “Çamlıca Camii’nin çevresine yeniden düzenleme yapmak amacıyla yıkıp yeniden düzenleyeceklerini, ‘Camiye yaraşır bir mahalle yapacaklarını’ söylediler.
‘MAHALLELİYİ KANDIRMAK İSTEDİLER’
Daha sonra bir büro kurulduğunu ve ‘TOKİ ile anlaşın, kentsel dönüşüme başlayalım’ dendiğini söyleyen Şener, “TOKİ’YE gittiğimizde önümüze bir muvafakatname konuldu, biz onu imzalamadık. Konu ile ilgili bilgili kişilere gösterdik. Bilirkişiler
Almanya’nın rekabet kurumu Federal Kartel Ofisi, Facebook’a dair yaklaşık üç yıldır sürdürdüğü soruşturmada kararını açıkladı. Karara göre Facebook, Whatsapp ve Instagram gibi diğer platformlarından topladığı Almanyalı kullanıcıların verilerini kullanıcının açık onayı olmadan birleştirerek kullanamayacak[0]. Facebook’un karara itiraz için otuz günü var ve itiraz hakkını kullanacağı neredeyse kesin. Karar kesinleşirse Facebook’un 4 ay içinde diğer platformlardan topladığı Almanyalı kullanıcılara ait verilerin kullanıcının açık onayı olmadan birleştirilmemesini garanti altına alması gerekecek. Facebook’un çok sayıda sosyal ağa sahip olması ve yüksek pazar payının bir tekelleşme sürecine işaret ettiğini belirten Federal Kartel Ofisi Başkanı Andreas Munt’a göre sektörde baskın konumda olan Facebook’un, kullanıcıların başka bir sosyal ağa geçebilmesinin pratikte pek mümkün olmadığını dikkate alması gerekiyor. Munt, bu nedenle kullanıcılara sunulan verilerin Facebook’un ihtiyacına göre birleştirilebilmesi ile Facebook kullanmamak arasındaki tercihin açık onay olarak kabul edilemeyeceğini ileri sürüyor.