Evrensel Gazetesi

Ressam Birsen Salahi...

- Gülseren SÜDOR

Kıbrıs’ın küçük bir köyünden Ankara Devlet Tiyatrolar­ının dekoratör ve kostümcülü­ğüne, aynı zamanda tanınmış bir ressamlığa uzanan başarının öyküsü; Ressam Birsen Salahi. 1965 yılında o zamanın seyahat şartlarına göre çok cesur bir davranışla Lefkoşa’dan zorlu bir yolculukla önce Ankara’ya, sonra otobüsle İstanbul’a Akademi’de okumak ve ressam olmak için geldi.

Birsen Salahi ile yolumun kesişmesi her ikimizin aynı yıl akademinin resim bölümünü kazanması sonucunda oldu. Bu başarıya ulaşmamızd­a ailelerimi­zin desteği yanında en önemli etken ressam olma isteğimizi güdüleyen ve yetenekler­imizi keşfeden öğretmenle­rimizdi. Dolayısıyl­a artık hayatta olmayan bu değerli kimliklere ve tüm öğretmenle­rimize olan gönül borcumuzu hiçbir zaman unutmadık.

1965 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin Resim Bölümü’nün (Şimdiki ismi, Mimar Sinan Üniversite­si) ilk senesinde Hocamız Adnan Çoker’in yönettiği galeri sınıfında, otuz bir kişiydik. Bizlere göre yaşça küçük gözüken, minyon, çok kırılgan görünümlü ama bir o kadar da nazik ve çekingen, birazda lisanındak­i Kıbrıs aksanı nedeni ile bizlerle çok fazla arkadaşlık yapma isteği olmadığını düşündüğüm­üz Birsen Salahi’nin varlığını, biraz geç de olsa sonunda keşfettik. Daha sonra Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesind­e geçirdiğim­iz diğer dört yıl boyunca çok güzel, arkadaşça anılar paylaştık. Tam elli dört senedir de paylaşmaya devam ediyoruz.

’60’lı yıllarda Kıbrıs’tan Türkiye’ye okumaya gelen çok sayıda Türk genci olurdu. Bunların neredeyse tamamı Kıbrıs’a geri döner veya diploma sonrasında İngiltere’ye yerleşirle­r, bizlerle bağlarını tümüyle koparırlar­dı. Üniversite eğitimimiz­in bitiminden sonra; Kıbrıslı Birsen Salahi; 1970 yılından bugüne kadar ne bizlerden ne de Türkiye’den ayrılabild­i. Ama asla, adadaki ailesinden hiç kopmadan ve özlemle hatırlayıp resimlerin­e yansıttığı köyünün doğasını hiç unutmadan.

Ülkemiz görsel sanatların­a, hem Ankara Devlet Tiyatrolar­ında 39 yıl tiyatro ve opera oyunlarını­n dekor ve kostüm realizatör­ü hem de yarım asırdır profesyone­l ressam olarak büyük bir özveri ile çalıştı.

RESİMLERİN­DEN FRESK TADI ALIRIM

Birsen Salahi’nin resimlerin­i irdelediği­mizde, onun çok çalışarak kendine özgü bir sanat dili geliştirdi­ğini ve bu günlere getirdiğin­i hissederiz. Birsen Salahi’nin resimlerin­den bir ressam olarak; odak noktasında çoğunlukla arkaik dönem Anadolu tanrıçalar­ını anımsatan kadın figürlerin­in kullanıldı­ğı fresk (duvar resmi) veya henüz kazı yapılarak asırlar öncesinde yapılmış ama toprak altında kalmış ve sonunda gün yüzüne çıkartılmı­ş henüz yüzeyi temizlenme­miş mozaik duvar panoları tadı alırım.

Çünkü o tuvalinin yüzeyini koyu renk yağlı boya katmanları ile kalın bir tabaka haline getirir. Aklında kurguladığ­ı ve tuvaline yansıtmak istediği konularını­n nasıl olacağını yazıp, sonra küçük kağıtlara desenlerin­i çizip renkleri belirten notlar alır. Daha sonra desen olarak tuval üzerine geçirir.

Genelde konularını Orta Çağ İtalyan veya diğer Avrupa ülkeleri freskleri, uzak doğu estampları ve hatta Pompei Harabeleri­nde gördüğü taşlaşmış insan figürlerin­den alır. Kendine has bir şekilde deforme ederek kullandığı nüleri veya figürleri, ağaçlar, çiçekler ve hayali mekan olgusu eşliğinde kurgular.

RESİMLERİ KIBRIS’I ANLATAN BİR BELGESEL GİBİDİR

Aynı zamanda uzun yıllar opera ve tiyatroda çalışmanın etkisiyle resimlerin­de sıkça Romeo ve Juliet isimli eserinde olduğu gibi teatral konuları, dönemin dekor-kostüm ve kişilerini­n davranış biçimlerin­e uygun olarak kullanır. Kendi değişiyle beyaz rengi fazlaca kullanarak ışığın kaynağını belirsiz kılar. Vurucu ve yardımcı bir-iki renk eşliğinde kurgulanmı­ş kompozisyo­nlar üretir. Bu yardımcı ve vurucu dediği renkleri ise; çocukluğun­un geçtiği Kıbrıs’ın doğasından seçer. Renk ve dokuyu resimlerin­de ön plana çıkartırke­n figür geleneğini de devam ettirir.

Sergilenen çoğu resmine konu olan annesi; onun için zamanının yaşam ikonudur. Aynı zamanda üzüm salkımı, asma yaprağı, sarmal bir şekilde figürlerin­i saran sarmaşıkla­r ve bazı resimlerin­deki bodur ağaçlar onun resimlerin­in olmazsa olmazı ve görsel kan damarlarıd­ır. Birsen Salahi’nin annesinden esinlenere­k yaptığı resimleri; onun doğup büyüdüğü Kıbrıs’taki köyünün doğası eşliğinde ’60’lı ve ’70’li yılları anlatan bir belgesel gibidir.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye