ŞAM’IN KAZANMASI İLE TAHRAN’IN KAYBETMESİ ARASINDAKİ DENGE
GÖZLEMCİLERE göre Şam, savaşın son sayfalarını çeviriyor. Suriye, topraklarının çoğunun kontrolünü yeniden kazanmak için askeri zaferlerini sürdürüyor. İdlib’in yeniden alınması için askeri harekat başlamaya yakın. Diğer yandan Fırat’ın doğusunda, “mümkün olan en az hasarla” kontrolü sağlamak için diplomatik süreç işlemeye devam ediyor.
İRAN ENGELİ
Abd’nin öncelikli hedefi Suriye’deki İran varlığını yok etmek. Lakin İran’ın varlığına son verilmesi kolay görünmüyor. Çünkü Suriye’de gerçek bir İran askeri varlığı yok. İran ordusu, Suriye’deki askeri operasyonlara doğrudan katılmadı. İran’ın sahip olduğu tek şey kendisine bağlı Kudüs Gücü, Hizbullah ve bunların yanı sıra Iraklı milisler. Fiiliyatta Şam’dan istenen, İran nüfuzundan uzaklaşması ve İran’ın Lübnan’la ve özellikle Hizbullah’la olan bağlantı yolunu kesmek. Dolayısıyla istenen sadece İsrail’in güvenliği değil, aynı zamanda İran’a Ortadoğu’dan tümden elini çektirmek.
ŞAM CEVAP VERİYOR
Belki de ABD bu bağlamda Suriye iktidarının tarihine güveniyor. Suriye, seksenli yıllarda Filistinli/lübnanlı direniş hareketine karşı Lübnan sağ hareketinin yanında durdu. İktidarın aldığı bu pozisyon, baba Hafız Esad’ın ayakta kalması karşılığında seksenli yıllar boyunca Lübnan ulusal hareketinin tasfiyesine yol açtı.
İran ile Rus ilişkisinin pragmatizminin gölgesinde Rus diplomasisi aktif bir rol oynadı. Moskova İranlıları milisleri güneyden geri çekmeye ikna ettikten sonra, geçen yaz Dera, Şam’ın kontrolüne geçti. Ürdün’ün baskısı altında Dera birkaç gün içinde Şam’a teslim edildi.
ABD’NİN ŞARTLARI
Abd’nin Suriye elçisi James Jeffrey, Amerika’nın Doğu Fırat’tan çıkışını üç şarta bağladı. Birinci ve ikinci şart, IŞİD’IN askeri ve fikri olarak yenilmesiyle ilgili. Üçüncsü, İran’ın etkisini durdurmak. İran’ın Fırat’ın doğusunda hiçbir yeri olmadığı zaten açık. Lakin öne sürülen şart, iktidarın kontrol ettiği alanlarla ile ilgili. ABD, İran’ı Suriye’den çıkarmak için Suriye Demokratik Güçlerini Şam ve Moskova’ya karşı baskı aracı olarak kullanmakta.
İRAN’NIN KARŞILIĞI
Donald Trump’ın Suriye’den ayrılacağını ani ilanının Tahran ile Şam arasındaki ilişkilerin aniden gerginleşmesiyle eş zamanlı olması ilginç. Bu durum kendini İran’ın Suriye’ye doğal gaz ve petrol arzındaki azalışla kendini gösterdi. Son yedi yıldır en sert kışını yaşayan Suriyeli vatandaşlar bundan oldukça kötü etkilendi.
Ortaya çıkan bu gelişme, Şam’ın Amerika’nın isteğine cevap vereceği ve Tahran’la ilişkilerini sonlandıracağı anlamına gelmiyor. Ortak stratejik çıkarlar hâlâ mevcut. Suriye iktidarının zemindeki ilişkileri sürdürmesi muhtemel. Buna mukabil ABD, “yeniden inşa” dosyasında daha hoşgörülü olabilir. Ancak inşa, BM himayesinde oluşturulacak uluslararası bir fonla değil, Körfez’deki müttefikleri, özellikle Suudi Arabistan ve BAE vasıtasıyla, yapılacak. Riyad, Kahire ve Körfez ülkelerinde “Arap ülkelerinin güvenliği” söylemi eşliğinde Şam’ı, İran ve Türkiye’ye karşı aynı hendekte görebiliriz.