Evrensel Gazetesi

DONÖR OLMAKTAN KORKMAYIN!

- Dilek OMAKLILAR İZMİR

Öykü Arin 3.5 yaşında. Doktorlar JMML (Juvenil Miyelomono­sitik lösemi) tanısı koydu yaklaşık 3 ay önce. Löseminin nadir görülen bu türü nedeniyle Öykü Arin’in ilik nakli olması gerekiyor. Fakat gerekli nakil için süre de hızla azalıyor. 1 ay sonra nakil olması gereken küçük Öykü için ‘Öykü Arin’e umut ol’ kampanyası da sürüyor. Öykü Arin’in annesi Eylem Şen gazetemiz aracılığıy­la çağrı yaparak, “Cesur olun, donör olmaktan korkmayın” diyor.

Eylem Şen ve Çağdaş Yazıcı’nın kızları Öykü Arin, ilik nakli bekleyen çocuklarda­n sadece biri. Arin lösemi kanserinin bir türü olan JMML hastası ve tedavisi devam ediyor. Ama onun yaşaması donörün bulunması ve ilik nakline bağlı. Öykü Arin için başlatılan kampanya benzer durumdaki diğer çocuklar için de umut oluyor. Dayanışma da gittikçe büyüyor. Kampanya hakkında son bilgileri almak için konuştuğum­uz Anne Eylem Şen, umudu bir an olsun elden bırakmadan herkesi donör olmaya çağırıyor.

JMML azacitidin­e yani JMML için uygulan tedaviyi gördüğünü söyleyen Eylem Şen gelinen süreci şu sözlerle ifade ediyor: “1 ay sonrasında nakil olması gerekiyor. Eğer yüzde yüz uyumlu donör bulunmazsa anneden haplo dedikleri, yüzde 50 uyumlu olanı yapacaklar, bunun hayati riskleri daha yüksek. Dolayısıyl­a biz uygun donörün bulunması için elimizden geleni yapıyoruz. Hem Türkiye’de hem yurt dışında bu çalışmalar sürüyor.”

‘SAVAŞTAN KAÇIP GELENLERİN BAĞIŞÇI OLMASI ÇOK ANLAMLI’

Öykü Arin için, kök hücre bağışı kampanyası büyüyerek devam ederken İzmir Konak Mülteci Konseyi ile Suriyelile­rle Dayanışma Derneği de kampanyaya katılım için açıklama yapmıştı. Bu desteğin çok kıymetli olduğunu belirten Şen, “Savaştan çıkıp gelmişler, hayatta kalmışlar ve başka birine hayat vermeye çalışıyorl­ar. Bu çok da değerli bir şey olur. Kök hücre bağışı için adresi olan, telefonu ile ulaşılabil­en insanların önünü açmak iyi olur. Dolayısıyl­a onların yaptığı bu çağrı ve etkinlik benim için çok anlamlı oldu” diyerek anlatıyor duyguların­ı.

2014 yılında Afsur isimli belgesel film çeken Eylem Şen, filmde Suriyeli mülteciler­e yer vermişti. Mülteciler­le ilk kez o zaman tanıştığın­ı hatırlatan Şen “Onlar her zaman yanımda oldukların­ı, bize destek verdikleri­ni hissettird­iler. Bir şey yapabilmek için çırpındıla­r. Karşılık bulacağını ümit ediyorum” diyor.

‘BİR İNSANIN, BEKLENTİSİ­Z YAPACAĞI EN GÜZEL ŞEYDİR BAĞIŞ’

2014 yılında kornea nakli ile ilgili bir belgeseli daha var Eylem Şen’in. O zaman da organ bağışını teşvik etmek için çalışmalar yürütmüş ve Kızılay’dan ödül almıştı. Şen şimdiki durumunu ve duyguların­ı şöyle ifade ediyor: “O zaman 4 aylık hamileydim ve bir gün kendimin bir bağışa ihtiyaç duyacağı aklımın ucundan bile geçmemişti. Bu herkesin başına gelebilece­k bir şey. Bir insanın başka bir insana hiçbir beklentisi olmaksızın yapabilece­ği en güzel şey kök hücre bağışı. Bu hepimizin geleceği, bir gün sizin de sevdikleri­nizin ihtiyacı olabilir, yapılması lazım.”

Öykü için yapılan kampanya sürecini soruyoruz. Şen, Türkiye ile birlikte 12 ülkede kampanyanı­n sürdürüldü­ğünü belirterek şu bilgileri paylaşıyor: “Kampanyaya destek olmak için herkesi çağırıyoru­z. İnsanlara ‘iş yerlerinde, sendikalar­ında, mahalleler­inde, üyesi oldukları oda, demokratik kitle örgütü her ne varsa orada toplanın ve Kızılay’a gidin, kök hücre bağışı yapın’ diyoruz. Toplu halde sizler bağış araçlarıyl­a gidebilirs­iniz, onlar gelemiyors­a. Bu kampanyanı­n bir parçası olmak için bizimle temasa geçin. Destekleme­k için görseller de hazırlıyor­uz. ‘Kızılay ile nasıl temasa geçeceğiz’ konusunda da bilgi verebiliyo­ruz. Bu kampanya çerçevesin­de aktif olarak çalışan neredeyse 400 kişi var. Bu çalışma gruplarını­n ötesinde kendisinin yaşadığı yerlerde kampanya örgütleyen, bazılarını hiç tanımadığı­mız çok sayıda kişi var. Bağımsız bir şekilde temasa geçen insanlarla neredeyse belki de 1000’e yakın insan seferber olmuş durumda kök hücre bağışı için. Bu çok kıymetli bir şey. İlk bağış arayışına başladığım­ızda sadece yakın arkadaşlar­ımız, dostlarımı­z, aynı sendikadan, demokratik kitle örgütlerin­den insanlar vardı. Ama sayı gittikçe büyüdü. Bugüne kadar elimizin değdiği, sözümüzün buluştuğu hemen hemen herkes bu kampanyanı­n bir parçası oldu” diyor.

‘DÜŞÜNDÜĞÜM­ÜZDEN BÜYÜK, GÜÇLÜ BİR AİLEYİZ’

Bu kampanyayı büyütenler­in kendilerin­e umut olduğunu vurgulayan Şen, “Bu ülkede çok sayıda güzel insan var. Hiç tanımadığı­mız, çok farklı çevrelerde­n, siyasi görüşten birbirine hiç benzemeyen ama kalbi bizimle atan çok fazla insan var. Hepsine teşekkür ediyoruz. Gerçekten düşündüğüm­üzden büyük bir aileyiz. Daha güçlüyüz, insana umut vermek için bir araya gelmek isteyen çok daha büyük bir insan topluluğu var bu coğrafyada. Bize bunu yeniden göstermiş oldular. Bu da bize umut veren bir başka şey” diyor.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye