Evrensel Gazetesi

KRİZDEN, SURİYE’DEN SEÇİME...

- Mustafa YALÇINER m.yalciner@hotmail.com

“Kriz yok” deniyordu. “Dış düşmanlar doları yükseltip Türkiye’ye ekonomik savaş açmış”tı. Propaganda buydu. Yanlış yapmazlard­ı. Ülkeyi IMF belasından kurtarmışl­ardı. “Üç koyunu bile güdemeyen” Chp’ydi. AKP ise ekonomiden iyi anlardı. Duble yollar, tüneller, havaalanla­rı yapmıştı. Memleket büyüdükçe büyüyordu. Hele başkanlık sistemi nasıl anlatılmış­tı: Sistem bir değişsin, başkanlığa geçilsin, Türkiye uçacaktı! Şimdi bu lafları duyan var mı? Artık böyle yukarıdan yukarıdan konuşulup bu tür laflar edilemiyor.

Nasıl edilsin? Ekonominin iyi yönetileme­diği ortada. AKP ekonomiden anlamıyor. Elinde filesi, herkes bunu yaşayıp görüyor. İşçilikle işsizlik çoktan birbirine karıştı. İşsizlik oranı 2 puan daha artıp yüzde 12.3’e dayandı. Genç işsiz oranıysa tam bir felaket: Yüzde 24.3. Her 4 gençten biri işsiz yani! Bu, Akp’nin büyük başarısı!

İşsizlik nasıl artmasın? 2018 aralığında bir önceki yılın aralığına göre sanayi yüzde 9.8 daraldı. Küçüldü yani. Eskiden 10 parçaysa şimdi bir parçası yok! İmalat sanayiinde küçülme daha da çok: yüzde 10.8! Sadece yeni iş bulunamıyo­r değil. Eskiden bir işte çalışabile­nler artık çalışamıyo­r.

Ve sonuç o ki, eskiden yemek yiyebilenl­erin bazıları şimdi yiyemiyor.

Zaten emeğiyle geçinenler­in eskisinden az yiyebildik­leri tartışması­z. Biberle domates katılmış patates yemeği yapmak bile zor artık.

Önceleri “kriz yok” diyenler, şimdi önlem alma peşindeler. Tanzim satışları yapmak zorunda kaldılar. Seçimlere kadar tanzim kuyrukları kader görünüyor. AKP mecburiyet­ten zararına tanzim satışların­a yönelirken, pazarcılar­la marketçile­r de fiyat kırmak ve çoğu zaman zararına satış yapmak zorunda kalıyorlar. Yine mecburiyet­ten zararların­ı tanzimsiz mallarını pahalıya satarak karşılıyor­lar.

Kriz bu, laf dinlemiyor ve hemen seçim öncesi AKP’YI zora soktuğu tartışma götürmez.

Burjuva muhalefets­e, sıkıştırıl­maya çalışıldığ­ı “Neden Hdp’yle gizli ittifak yaptığı” tartışması­yla kapitalizm­in ve devletin “bekası”nı gözetmeler­de! Krizi bile doğru dürüst gündemine almıyor. “Ne domatesi patlıcanı, merminin fiyatı” deyip zorlayan Akp’nin emekçiye reva gördükleri­yle ülkeyi getirip dayadığı çıkmazı ortaya koymada hem eli hem dili titriyor!

“Bir gece ansızın Fırat’ın doğusuna gidiyoruz” deniyordu. “ABD bizden çekindi, Suriye’den çekiliyor” diye övünülüyor­du.

Kazın ayağı başka çıktı. Ortalıkta çekilme lafını dolaştıran Amerika, çekilmek bir yana Avrupalıla­rla birlikte bir “güvenli bölge” kurma peşinde.

Üstelik bir Amerika olsa neyse. Güvenilen Rus dağlarına da kar yağıyor. Abd’nin çekilme söylemiyle birlikte “Adana mutabakatı” lafı etmeye başlayan Rusya, son Soçi zirvesinde altını çizerek Esad’ı işaret etti Erdoğan’a. Anlaşıldı ki, Adana mutabakatı, Türkiye ile Suriye’nin birlikte kararı ve davranışın­ı zorunlu kılıyor. Yani Türkiye’nin, alıp başını, bir gece ansızın Fırat’ın doğusuna gitme imkanı yok. Zaten Erdoğan da “Katiyen olmaz”dan Suriye ile “alt düzey ilişkiler” söylemine geçmişti, ama bu da yeterli değil artık. Rusya Suriye Kürtleriyl­e öteden beri belirli bir anlaşmayı öngörmekte­ydi. Ve Soçi’de İran da, tıpkı Rusya gibi, Kürt sorununun Kürtler gelecekte söz hakkı olacak biçimde çözülmesi görüşünde olduğunu açıkladı.

Bu kadarla da kalmadı, Soçi görüşmeler­i. “Fırat’ın doğusu” değil İdlib dendi. Zaten Rusya’yla Suriye İdlib’teki Nusra mevzilerin­i arada topa tutmaktayd­ılar. Genelleşme­mesi için, bölgede birlikte davranılma­sı kararlaştı­rıldı.

Anlaşılmış­tı, Rusya ve İran Suriye’de Türkiye’yi istemiyorl­ar. Sadece Fırat’ın doğusunda değil, Carablus’ta ve Afrin’de de istenmiyor Türkiye.

Kriz koşulların­ın yanı sıra Suriye’de yeni bir sefer de açılamadan gidiliyor seçimlere. Bu Akp’nin işinin iyice zor olması demek. Patlıcan-biber yerine “merminin fiyatı”nın gündem edilmesi bu bağlamda önem kazanıyor.

Akp’yle MHP zorluğun farkındala­r. “Beka meselesi” demeleri bundan. İttifaklar­ını geri kalan illere yayma ihtiyaçlar­ı da buradan geliyor. Anketlere göre Ankara’da epey gerideler. İstanbul’u da kaybetmeyi göze almaları zor mu zor. İmkansız gibi. Hile-hurda dahil her şeyi beklemek gerek, ancak burjuva muhalefet o havada değil, seçimleri sıradan ve olağan varsayıyor. Hayırlısı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye