FENERBAHÇE’NİN HÂL-İ PÜR MELÂLİ
Önce yukarıdaki başlıkta yer alan Hâl-i pür melâli ne demek, ona açıklık getireyim: Ferit Devellioğlu'nun Osmanlıca-türkçe Lûgat'ına göre bu sözler, "Keder verici bir durum” anlamına gelir. Burada yer alan özne Fenerbahçe olduğuna göre başlığımız, Fenerbahçe'nin hâli üzücü anlamına geliyor. İstesem de istemesem de Fenerbahçeliyim! Çünkü, çocukluğum ve gençlik yıllarım Kadıköy ilçesine bağlı değişik mahallelerde geçti. Üstelik, “Orta üç” denen sekizinci sınıfı, Fenerbahçe Stadı'nın bitişiğindeki Kadıköy Ortaokulu'nda okumuştum. Daha birçok neden var Fenerbahçeli olmak için…
Demek istiyorum ki, Fenerbahçe'nin başına kimse çorap öremez! Hele şimdi hiç, ama hiç! Neden? Yeni başkanımız Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada bunun nedenini açıkladı: “Karanlık, Fenerbahçe’nin karşısında çaresizdir!” Oysa, takımın aldığı sonuçlar kötü mü kötü! Bu yıl, süper lig maçlarına nedense kötü başladık. Bu durum, bence sürüp gidecek değildir. Tam tersine, “Fener, karanlığı aydınlatmak için vardır” dedi Ali Koç ve şöyle devam etti:
“Fenerbahçe’nin mali özgürlüğü konusunda ilerleme sağlamalıyız. Bu bir davadır, Kurtuluş Savaşı’dır. Hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Ciddî fonlar yaratmalıyız.” * Yeni başkanımız Ali Koç, sözlerine şöyle başladı:
“Enkaz edebiyatı yapmaya gelmedik. Biz burada kulübü hak ettiği yapıya, mutlu ve gururlu yarınlara taşımaya geldik. Umutlu bir gelecek için bu göreve talip olduk. Uzun bir yol. Bu çetrefilli yolda en büyük gücümüz, camiamızın desteğidir. Siz de bu tabloları analiz etmelisiniz; olup bitene hâkim olmalısınız. Bizim gayemiz ve hedefimiz, şeffaf, hesap veren bir yönetim anlayışı ve sorgulayabilen üye yapısı… Fenerbahçe şu anda, ligde kendisine yakışmayan bir yerde olabilir. Bunun baş sorumlusu ben ve bu konuyla ilgili arkadaşlarımdır. Ancak, Fenerbahçe’nin hakkını göz göre göre milyonların önünde kimseye yedirmeme sorumluluğu da aynı şekilde bizimdir. Futboldaki kötü gidişatımızı bilerek saldırı gerçekleştiren, bazı medyalarla organize çalışanların bir hedefi var: Fenerbahçe üzerinde kontrol sahibi olmak, beni ve yönetimi bezdirmek. Biz en kötü günde elimizi taşın altına koyduk. Fenerbahçe için gerekirse elimizi kayanın altına da koymaya hazırız. Bizim yolumuz çok uzun. Buraya 3-5 gün için gelmedik. Camiamızın arkamızda olduğu sürece, kimler ne planlar yaparsa yapsın, biz buradayız!”
Değerli Fenerbahçeli dostlarım, bilinçle söylenmiş bu sözler, Fenerbahçe’nin güvencesidir. Ne demiştik? FENER, KARANLIĞI AYDINLATMAK İÇİN VARDIR!