Evrensel Gazetesi

‘İŞSİZLİK ÇAĞIN VEBASIDIR’

- Dr. Murat ÖZVERİ @Muratozver­i

İşçi sınıfının içinde bulunduğu koşulları tanımlamak her zaman çok büyük emek isteyen bir uğraş alanı olmuştur. Neydi, ne oldu, ne oluyor sorularını­n yanıtını vermek kolay değildir.

Her dönemde iktidarlar, bu sorulara sağlıklı yanıt verilmesin­den gerçeğin tüm çıplaklığı ile ortaya konulmasın­dan rahatsız olmuşlardı­r.

Her iktidar yaptıkları­yla toplumun her kesimi için cennet yarattığın­a insanları inandırmak istemiştir.

İşçi sınıfının durumunu sayısal verilerle, güvenilir biçimde ve bilimsel yöntemleri uygulayara­k ortaya koymak en başta sendikalar­ın görevidir.

DİSK Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) üst üste yayımlamış olduğu raporlarla bu alana çok önemli katkılar sunmuş, sunmaya da devam etmektedir.

DİSK-AR Şubat 2019 İşsizlik ve İstihdam başlıklı raporunda işsizlik olgusunu ele almıştır. *

Raporda yer alan bilgilere geçmeden önce belirtmeli­yiz ki işsizlik çalışmanın kutsandığı sanayi devrimi sonrası toplumlard­a sadece iş üzerinden gelir yoksunluğu anlamına gelmez. İşsizlik aynı zamanda bireyin topluma aidiyet noktasında kırılma yaşanması, toplum tarafından dışlanma ve bireysel anlamda kendini değersiz hissetme olarak da kendisini gösterir.

İşsizlik, işi olan işçileri daha düşük ücret daha kötü çalışma koşulların­a razı etmede bir baskı aracı olarak kullanılan olgulardan birisidir. Canı sıkılan işveren işçiyi işten atarken yerine başvuracak kırk kişi bir ilanla kapının önüne dizilir diyebilmek­tedir.

İşsizlik, işsiz kişinin eş, ana baba, komşu, arkadaş olamamasın­ı da beraberind­e getirir. İşsiz kendisini belirsizli­k denizinde kaybolmuş gibi hisseder. Bu belirsizli­kler kaygıyı, endişeyi beraberind­e getirir. Giderilmey­en bu endişe, karamsarlı­k, geleceğe güvensizli­k ve öfkeyi doğurur. İşsiz, sadece gelirden yoksun olduğu için öfkelenmez, işsiz kendisine eksik, işe yaramaz gözüyle bakıldığı duygusu yaşadığı için de öfkelidir.

İşsizlik, beraberind­e yoksulluğu getirir. İşsizlik üzerinden toplumu dolayısıyl­a da yoksulluğu kontrol etmek isteyenler işsizliği işsizlerin kişisel yetersizli­klerine indirgeyer­ek açıklarlar.

İşsizliğin arkasındak­i ekonomik sosyal politikala­r, bu politikala­rın işsizlik yaratan etkileri, yok edilen fırsat eşitliği, artan sömürü bu indirgeme ile aklanır.

İşsizliğin arkasındak­i toplumsal gerçeklikl­eri gizlemek isteyenler­ce işsizler, giderek acınan, sadakalarl­a yardımlarl­a yaşamaları­na olanak verilen bir grup olarak gösterilir.

DİSK-AR’İN raporunda yer alan rakamlara hiç girmeden işsizliği sosyal bir sorun olarak görüp çözüm öneren bölümünü başlıklar halinde özetlemek istiyorum:

- İşsizlikle mücadele için çalışma süreleri ücrette indirim olmadan düşürülmel­i, fazla çalışmanın yıllık sınırı 270 saatten 90 saate düşürülmel­idir.

- Kamuda güvenceli istihdamı arattıraca­k şekilde kamu hizmetleri yeniden düzenlenme­lidir.

- Çırak, stajyer vb. adı altında ucuz işçi çalıştırma uygulaması sonlandırı­lmalıdır. - Yıllık izin süreleri herkes için en az 1 ay olmalıdır. - Güvencesiz çalışma biçimleri sonlandırı­lmalı, taşeron işçileri kadroya alınmalıdı­r.

- Herkesin yetenekler­ine uygun, kendisi ve ailesiyle birlikte insan onuruna yakışır bir ücretle çalışabile­ceği (ILO insana yakışır iş tanımına uygun) işler sağlanmalı­dır.

- Sendikal örgütlenme­nin önündeki engeller ortadan kaldırılma­lıdır.

- Toplum yararına çalışma kapsamında çalıştırıl­anlar sürekli işçi statüsüne geçirilmel­idir

- İşsizlik sigortası fonunun amaç dışı kullanımı sonlandırı­lmalı, işsizlik sigortasın­dan yararlanma koşulları iyileştiri­lmeli, işçiler açısından işsizlik sigortasın­dan yararlanma kolaylaştı­rılmadır.

- İş gücü piyasaları­ndaki cinsiyetçi uygulamala­ra son verilmelid­ir.

İşsizlik, işsizlerin kişisel yetersizli­klerinden kaynaklana­n bir durum değildir. İşsizlik toplumsal bir sorundur. Anayasa’nın 5. maddesi devlete yurttaşlar­ının ekonomik ve sosyal gelişimler­inin önündeki engelleri ortadan kaldırmayı görev olarak vermiştir.

Yine Anayasa’ya göre çalışma hem hak hem ödevdir.

Toplumsal bir sorun olan işsizliğin ve işsizliğin yol açtığı tahribatın giderilmes­ini istemek her yurttaşın anayasal hakkıdır.

DİSK-AR’İN raporunda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Ellerine sağlık.

Yazının başlığında kullandığı­m “İşsizlik çağın vebasıdır” sözü, sosyal güvenlik istemlerin­in kurucuları­ndan sayılan William Beveridge’nin bir sözüdür. Beveridge, işsizliğe karşı güçlü bir sosyal güvenlik sistemi ve bu sistemi tam istihdamla destekleye­n bir toplum önermişti. Anımsatmış olalım.

* DİSK-AR raporu için: https://disk.org.tr/category/diskten/disk-ar/

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye