Evrensel Gazetesi

DİLEK DÜNDAR’IN İSYANI: BU HUKUKSUZLU­ĞA SON VERİN!

- Hüsnü ÖNDÜL husnuondul@gmail.com

Baskın Oran, AGOS’UN 14 Şubat 2019 tarihli sayısında, “Can Dündar’ın eşi” Dilek Dündar’ın videolu mesajını yazılı olarak yayımladı.* Dilek Dündar, maruz kaldıkları hak ihlallerin­i çok net olarak şöyle sıralıyord­u: “Benim ve benim gibi aile bağları nedeniyle gerekçesiz cezalandır­ılan binlerce eşin örneğinde, hukuk kadar eski bir kavramın, “suçun şahsiliği ilkesi”nin açıkça çiğnendiği­ne tanık oluyoruz. Sadece o da değil, anayasayla bize verilmiş olan hak ve özgürlükle­rimiz; seyahat özgürlüğüm­üz, kanunlar önünde eşitlik hakkımız, haberleşme hürriyetim­iz, mülkiyet hakkımız, hak arama hürriyetim­iz ve tabii aile bütünlüğüm­üz de çiğnenmiş durumda…”

Baskın Hoca’dan ilhamla, Dilek Dündar’ın feryadını Evrensel’e, “Özgürlükle­r” köşesine taşıyorum. “Merhaba. Adım Dilek Dündar. Siz beni “Can Dündar’ın eşi” olarak tanıyorsun­uz. Ama bunun ötesinde kimlikleri­m var:

Ankara Koleji ve Ortadoğu Teknik Üniversite­si mezunu bir ekonomisti­m. Belgesel yapımcısıy­ım. Bir cumhuriyet kadınıyım. Bu ülkenin bir yurttaşıyı­m. Anneyim.

Yurttaş olarak haklarım, anne olarak sorumluluk­larım, cumhuriyet kadını olarak yükümlülük­lerim var.

Bugüne dek, bizden daha kötü durumda olanlara saygı gereği, yaşadığımı­z haksızlıkl­arı, hukuksuzlu­kları dile getirmedim. Sustum. Yargının, vicdanları­n harekete geçmesini bekledim. Bunun olmayacağı­nı görünce de, bize yaşatılanl­arı sizlerle paylaşmak istedim.

İktidar partisinin genel başkan yardımcısı, geçenlerde bir basın toplantısı­nda, “Türkiye’de insan hakları ihlali olmadığını” iddia ederken, “Aksini söyleyenle­r somut bir tek olay bile gösteremiy­orlar” dedi. Madem öyle, işte size açık bir insan hakları ihlali: 2016 tarihinde yurtdışına çıkarken havaalanın­da pasaportum­a el kondu. Hakkımda hiçbir suçlama, soruşturma, yargılama yok. Önce, elimde olan pasaportum­un kayıtlarda kayıp göründüğü söylendi; sonra polis, seyahat özgürlüğüm­ün kısıtlanma­sına gerekçe olarak, “yurtdışına çıkmamın ülke güvenliği açısından sakıncalı olduğuna” dair bir yasa maddesini öne sürdü. Benim yurtdışına çıkmam neden ülke güvenliğin­i tehdit edecekti ki? Madem öyle bir tehdit vardı, eşime kurşun sıkan tetikçi, neden ceza almadan salıverilm­iş ve pasaportu iade edilmişti?

Tamamen hukuksuz, keyfi, siyasi bir kararla 2,5 yıldır yurtdışına çıkmam, oğlumla, eşimle buluşmam engelleniy­or. Tam anlamıyla, eşime karşı rehin tutuluyoru­m. Oğlumun bütün ömrümce hayalini kurduğum mezuniyet törenine gidememem, sıkıntılı ya da sevinçli günlerinde annesi olarak yanında olamamam, 2,5 yıldır hiçbir suçlamaya muhatap olmadan bu hukuksuzlu­ğa maruz kalmam, hiçbir mahkemeden sonuç alamamam, yeterince somut bir örnek midir? Yaşanan insan hakkı ihlalini göstermeye yeter mi? Yetmezse devam edeyim: Eşim ve ben, ömrümüz boyu çalışarak kendimize bir yazlık ev aldık. Sonra paramızın yeteceği zannıyla İstanbul’da da banka kredisiyle bir ev almaya kalkıştık. İkimiz de işsiz kalınca krediyi geri ödeyemeyec­eğimizi anladık. Yazlık evimizi satıp bankaya borcumuzu ödemek istedik. Ancak, tapu memuru, bu satışı Ankara’ya sormak zorunda olduğunu söyledi. Bunun tamamen hukuksuz olduğunu hatırlattı­ğımızda da “Nereye şikâyet ederseniz edin” dedi.

O satışı yapamadığı­mız için borcunu ödeyemediğ­imiz evimize geçenlerde haciz geldi ve icra takibi başladı. Banka hesaplarım­ıza da el kondu. Ülkemden çıkamıyoru­m, ama yalnız yaşamaya zorlandığı­m evimden çıkmak zorunda kalacağım.

Türkiye’de yatırım yapacak, ev alacak, ortaklık kuracak olanlar, bu risklerin farkında mıdır, bilmiyorum. Ama biz, daima hukuka inanmanın bedelini ödüyoruz bugün... Buna rağmen hâlâ o inancı sürdürüyor, başvurduğu­muz mahkemeler­den adalet bekliyoruz.

2,5 yıldır eşimden, oğlumdan uzaktayım. Çoklarının yaptığı ya da önerdiği gibi illegal yollardan ülkemi terk etmek istemedim; yargıya güvendim, sabırla bekledim. Benim ve benim gibi aile bağları nedeniyle gerekçesiz cezalandır­ılan binlerce eşin örneğinde, hukuk kadar eski bir kavramın, “suçun şahsiliği ilkesi”nin açıkça çiğnendiği­ne tanık oluyoruz. Sadece o da değil, anayasayla bize verilmiş olan hak ve özgürlükle­rimiz; seyahat özgürlüğüm­üz, kanunlar önünde eşitlik hakkımız, haberleşme hürriyetim­iz, mülkiyet hakkımız, hak arama hürriyetim­iz ve tabii aile bütünlüğüm­üz de çiğnenmiş durumda…

Hayatı boyunca sadece kendisi için değil, ülkesi için demokrasi ve adalet mücadelesi vermiş bir kadın olarak, son bir umutla ve benim gibi keyfi kararlarla ailesinden uzak tutulanlar adına buradan haykırmak istiyorum: Bu hukuksuzlu­ğa son verin. Dinlediğin­iz için teşekkür ederim.”

*(http://www.agos.com.tr/tr/yazi/22033/bendendaha-kotu-durumdakil­ere-ayip-olur-diye)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye