Kentler sadece rant odaklı düşünülüyor
16 YILDIR iktidarda olan AKP Hükümetinin 31 Mart yerel seçimlerine doğru gidilirken vaatlerinden biri olarak öne çıkan konu, yatay mimari. Bir yandan şehirlerde gökdelenler yükselmeye devam ederken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP’LI yetkililerin dilinde son iki yıldır yatay mimariye geçilmesi konusu var. Ancak buna rağmen bununla ilgili yapılmış tek bir yasal düzenleme yok. Derlenen verilere göre, sadece İstanbul’da AKP öncesi dönemde 24 olan gökdelen sayısı 2016 sonunda 121’i buldu. Erdoğan’ın İstanbul belediye başkanlığına başladığı 1994 yılına kadar kentte sadece 4 gökdelen vardı. Buna göre İstanbul’daki 121 gökdelenin 117’si Erdoğan’ın belediye başkanlığı ve Akp’nin iktidarda olduğu dönemde yapıldı. Hâlâ iktidarda bulunan AKP döneminde bu sayıya yenileri eklenirken, yine TOKİ eliyle doğrudan yürütülen konut projeleriyle yeşil alanların pek çoğu kademe kademe inşaat alanına dönüştürüldü. Akp’nin yerel seçimler öncesi halka “yatay mimarı” vaadinde bulunmasını değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan bu söylemleri “Kentlere yönelik bütün uygulamaların iflası” olarak ifade etti. Candan, “Arka arkaya değişen Belediye Kanunu, Kentsel Dönüşüm Yasası ve Afet Yasası ile baktığınızda kentlere dönük rant üzerine şekillenen bir yaklaşım var. Akp’nin manifestoları, bildirgeleri ve söylemlerinin gerçekçi olmadığı ortada” diye konuştu.
CANDAN: BETON EKONOMİSİ YARATTILAR
AKP hükümetinin söyledikleri ve yaptıkları arasında dağlar kadar fark olduğunu ifade eden Candan, bunu şu sözlerle açıkladı: “AKP döneminde özellikle 2006’dan sonra yüksek yoğunluklu yapılaşma arttı. Bu da kentlerin bir rant alanı olarak görülmesi ve sermaye birikiminin kent toprakları üzerinden, doğal varlıklarımız üzerinden sağlanmasına odaklanmış yanlış politikanın ürünüydü. Ormanlar, meralar, vadiler, parklar bir anda betonlaştı ve buralardan beton ekonomisi çıktı.” Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Sezen Savran da yatay veya dikey mimari arasında yapılacak bir tercihten ziyade kente bütünlüklü bakabilmenin önemi üzerinde durdu. Kent planlamalarının hangi amaçla yapıldığının önemli olduğunu dile getiren Savran’a göre, bu noktada da yanıtı verilmesi gereken soru şu; ‘Planlamayı kamu yararı için, kentliler için mi yapacaksınız yoksa piyasa dinamikleri için mi yapacaksınız?’ Savran, “Sürekli daha fazla emsal, daha fazla rant ve daha fazla alanın imara açılması söz konusu. Kente bütünsel bakamadıkça, inşaata ve ranta dayalı piyasayı ülkenin temel ekonomik sektörleri haline getirdiğinizde dikey yapılaşmaya mecbursunuzdur” dedi. (Ankara/ma)