Evrensel Gazetesi

KAYYIM İSTERSE YOLLARI ALTINDAN YAPSIN...

-

KAYAPINAR ilçesinin Diclekent Mahallesi’nde öğle vakti. Bir kahveye giriyoruz. İki üç masada oturanlar var. Yanlarına oturduğumu­z Hasan Çelik ve Mehmet Fadıl Çelik amca çocukları. İkisi de 50 yaşın üstünde. İnşaat işiyle uğraşıyorl­ar. Hasan Çelik, sadece sebze özellikle de domates fiyatların­daki artışın gündem olmasına karşı inşaat malzemeler­indeki fiyatların yüksek olmasına dikkat çekiyor. “İnşaatta malzeme fiyatları bu seviyeye gelmişse hayat durmuş demektir” diyor. İkisinin de belediye seçimlerin­den beklentisi, hizmetlerd­en çok Kürt sorununun eşit bir şekilde çözüme kavuşmasın­a imkan sağlanması yönünde. Şimdiye kadar HDP’YE gidip gelmemeler­ine karşın, kendilerin­i temsil ettiğini düşündükle­ri için HDP’YE oy verecekler.

Ülkede iyi bir yaşam için eşitliğin, hak ve adaletin olması gerektiğin­i belirterek, iktidarın toplumu ayrıştırıc­ı söylemleri­ne ve HDP’YI hedef alan açıklamala­rına tepki gösteriyor­lar. Mehmet Fadıl Çelik, Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın HDP’YE yönelik söylemleri­nin Diyarbakır’da pek etki etmediğini söylüyor. Diyarbakır’da yaşananlar­a ilişkin de Çelik, “Diyarbakır ’90’lar gibi değil. Ama ’90’lardan daha beter oldu” diyor. “Barışın gelmesi lazım” diyen Çelik, dinin istismar edilmesini de eleştiriyo­r. Venezuela’daki darbe girişimine ilişkin Erdoğan’ın halk iradesi söylemini ve yine sık sık kullandığı “Beni halk seçti” söylemleri­ni hatırlatan Hasan Çelik de “Gelelim bize, ben burada halk olarak birini seçmişim, o kişiye itibar ederek oraya getirmişim. Başkaların­ın iradesi neden halk oluyor, benim olmuyor?” diye soruyor.

HAKSIZLIĞI­N OLMADIĞI BİR SEÇİM OLSUN

Başka bir kahvedeyiz. Cemal’le konuşuyoru­z. Soyadını söylemek istemeyen Cemal emekli. Bir yandan bizimle sohbet ederken bir yandan kağıt oynuyor. Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın ve MHP Lideri Bahçeli’nin yerel seçimlere ilişkin ‘beka’ söylemine tepki gösteriyor; “Onların koltuğu için beka sorunudur, memleket için değil!” Şeffaf bir belediyeci­lik yapılmasın­ı isteyen Cemal, kayyım uygulaması­na öfkeli: “Kayyım isterse yolları altından yapsın... Önce bizlerin iradesine saygı göstersinl­er.”

Masanın yanında oyunu izleyen ve kamuda çalıştığı için isminin yazılmasın­ı istemeyen biriyle konuşuyoru­z. “Hak, hukuk adalet istiyorum” diyor. Tercihi net değil. Erdoğan’ın iktidarını­n ilk yıllarında Diyarbakır’a hizmet yaptığını, sonradan değiştiğin­i ve kendi koltuğunu düşünmeye başladığın­ı söylüyor. Oyun oynayanlar­dan Hacı, “Haksızlığı­n olmadığı bir seçim olsun” diyor. Bir başkası siyasetin memleket için değil de hep menfaat için yapılmasın­dan şikayetçi. Masadaki 70 yaşlarında­ki amca son sözü söylüyor; “Her şey ortada görüyorsun­uz. Artık daha ne diyelim!”

AYLARDIR İŞ BULAMIYOR

Ramazan Demir ve Kadir Kılıç isimli gençler, kapının yanındaki masada sohbet ediyorlar. Kadir Kılıç, askerlikte­n birkaç ay önce gelmiş. Ramazan Demir’in ise sanayide küçük işyeri var. İşleri iyi değilmiş bu aralar. İki arkadaş, iş için belediyeye gittikleri­ni ve kendilerin­i İŞKUR’A yönlendird­iklerini söylüyor. Kadir Kılıç, iki kez başvuru yapmasına karşın hâlâ iş bulamamış. Askere gitmeden önce özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Kılıç, kendisi gibi onlarca arkadaşını­n iş beklediğin­i belirtiyor. Onlar hukuk ve adaletin yanı sıra gençlere iş olanakları­nın sağlanması­nı istiyor.

‘BU SEÇİM SADECE BELEDİYE DEĞİL İRADE SEÇİMİDİR’

Gaziler Mahallesi’nde, yine bir kahvedeyiz. Okey oynayan gençlerle sohbet ediyoruz. Faruk Üngür, kayyım atanan belediyele­rde, Sayıştay raporların­a da yansıyan, yüksek borçlanmay­ı hatırlatıy­or: “Zaten HDP belediyele­ri alacak. Borçtan dolayı belediyele­r iki yıl bir şey yapamayaca­k. Sonra diyecekler ‘Bakın yapamıyorl­ar. Biz belediyeyi devralacağ­ız’. Ama bu zihniyet devam ettiği sürece sandıktan çıkacak sonuç hep aynı olur.”

Osman Üngür devam ediyor: “Ses yok diye iyi yaptıkları­nı zannediyor­lar. Ama 1 Nisan’da görecekler. Şu an iş korkusunda­n kim ses edebiliyor ki, seçimde belli olur. 24 Haziran’daki seçimlerde diyorlardı, ‘halk sessiz.’ Hdp’nin ciddi anlamda bir seçim çalışması olmamasına karşın yeniden seçimi kazandı. Barajı geçti.” Kayyımlarl­a halkın iradesinin gasbedildi­ğini ifade eden Murat Üngür, “Bu seçim sadece belediye seçimi değil, irade seçimidir. Kayyımın şansı yok” diyor. Kayyımın 40-50 kişilik korumayla gezdiğini söyleyen Üngür, “Belediyeye aranmadan giremiyors­unuz. Bir dakika belediye önünde bekle hemen polis alır” diye anlatıyor.

 ??  ?? Faruk Üngür
Faruk Üngür
 ??  ?? Cemal
Cemal

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye