Adaleti saraya hapsetmek suçtur!
MAHKEMENİN CUMHURİYET KARARINA KARŞI NÖBET
Adalet Nöbeti’nden avukatlar ve Dışarıdaki Gazeteciler, istinaf mahkemesinin Cumhuriyet gazetesi davasında yargılanan eski yönetici ve yazarlar hakkında verdiği onama kararını Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelerek protesto etti.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinin Cumhuriyet gazetesi davasında yargılanan eski yönetici ve yazarlar hakkında verdiği mahkûmiyet kararı geçtiğimiz günlerde istinaf mahkemesi tarafından onaylandı. Karara göre cezası 5 yılın altında olan Kadri Gürsel, Bülent Utku, Güray Öz, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör, Musa Kart, Hakan Kara, Emre İper yeniden cezaevine girecek. Onama kararının ardından ‘Adalet Nöbeti’nden avukatlar ve Dışarıdaki Gazeteciler Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelerek istinaf mahkemesinin kararını protesto etti.
‘YARGI BİR KEZ DAHA SAFINI BELLİ ETTİ’
Açıklamada ilk olarak Avukat Kemal Aytaç konuştu. “İstinaf mahkemesinin kararı bu ülkede artık mahkemeler olmadığı gibi yargıçların da olmadığını gösteriyor” diyen Aytaç, “Mahkemeler infaz kurumu, yargıçlar da infaz memuru olmuşlardır. Korkmuyoruz, korkmayız. Gerçeklerin sahipleri korkmaz” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet davasının avukatlarından Gülendam Şan Karabulutlar, davanın başından sonuna kadar yaşanan hukuksuzlukları özetledi. Karabulutlar, “Yargı bir kez daha adaletten, insan haklarından yana bir karar vermektense otoritenin, iktidarın istek ve talimatlarını yerine getirmek üzere bir tutum almıştır” diye konuştu.
Cumhuriyet Davası avukatlarından Tora Pekin ise şöyle konuştu: “150 civarında gazeteci cezaevinde. Tutuklu meslektaşlarımız cezaevinde sistemin adaletsizliğine, hukuk dışılığına, düşman hukukuna dikkat çekmek için dört haftadır açlık grevindeler. İstinafın kararı sonucu tekrar cezaevine girecek arkadaşlarımız da toplumsal barışı parçalamaktan, adaletsizlikten, üretmekten başka işlevi olmayan sistemin bir parçası sadece. İstinaf mahkemesine gerekçesiyle anlattık Anayasa’ya aykırı olduğunu ve dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) göndermesini istedik. Üstelik AYM aynı maddenin başka bir bendiyle ilgili olarak geçen hafta verdiği kararla bu itirazın ciddiliğini ortaya koymuşken! Ne yaptı istinaf mahkemesi, Aym’nin iptal kararını görür görmez birkaç gün içinde alelacele karar verdi. 200 sayfa istinaf dilekçesine 4-5 satırlık tek bir cümlelik onama kararı verdi.”
‘İYİ HUKUKÇULAR VAR AMA HUKUK YOK’
Daha sonra söz alan DİSK Basınış Genel Başkanı Faruk Eren, “Bu ülkede iyi hukukçular var ama ne yazık ki hukuk yok. Avukatlar, siyasetçiler, gazeteciler, öğrenciler, işçiler, bilim insanları cezaevlerinde. Çünkü avukatlardan, siyasetçilerden, gazetecilerden, öğrencilerden, işçilerden, bilim insanlarından korkuyorlar. Onların korkusu bizim umudumuzdur.” dedi. CHP Milletvekili Ali Şeker ise arkasındaki tabelayı göstererek, “Bu tabelada adalet sarayı yazıyor. Saray adaleti serbest bırakana kadar bu tabelanın değiştirilmesini talep ediyorum. Adaleti saraya hapsetmek suçtur” diye konuştu.
‘İKTİDAR TALİMAT DAVALARINI SOPAYA DÖNÜŞTÜRDÜ’
Dava kapsamında yargılanıp ceza alan gazeteci ve HDP Milletvekili Ahmet Şık, “Bugün burada gazeteci Ahmet Şık olarak konuşuyorum. Kararlar kimseye umutsuzluk vermesin bu karar geleceğin umududur” dedi.
EMEP MYK Üyesi Levent Tüzel ise talimatla açılan siyasi davalarda sonucun bu şekilde olduğunu ifade etti: “İktidar talimat davalarını bir sopa ve cezalandırmaya dönüştürmüş durumda. Yeni rejim gerçeğe, bilime, emeğe düşman. Zulüm ile abad olunmaz iktidar gerçeğin peşinde olanları susturamayacak.”