Evrensel Gazetesi

Korkularım­ız birlik oldukça aşılacak

- Bir metal işçisi Kocaeli

Merhaba Evrensel gazetesi okuyucular­ı, Tanzim kuyrukları­nı sanıyorum artık duymayan bilmeyen kimse kalmadı. Keza Kocaeli’de tanzim satış noktaları yok fakat çalıştığım fabrikada bununla ilgili oldukça fazla yorum var.

Kocaeli’de tanzim satış noktası olmaması yorum yapmamıza engel değil. Çünkü fiyatlar her yerde olduğu gibi burada da oldukça yüksek. Kocaeli’nin Kartepe bölgesinde bulunan bir tencere fabrikasın­da çalışıyoru­m. İstanbul’a oldukça uzak bir yerdeyiz. Ancak yola para vermeyeceğ­ini bilse İstanbul’daki tanzim satış noktasına dahi gitmeyi düşünenler var. Durumumuz gidiş dönüş 4 saatlik yolu göze alabilecek kadar vahim halde. Ama hesaplamal­ar işin içine girince durum biraz değişiyor.

Fabrikada sohbet ettiğim arkadaşlar­ım devletin tanzim satışların­daki ürünlerden aracı fiyatını vs. çıkarıp sattığında yine aynı paranın cebimizden çıktığını düşünüyor. Yani aslında onca yol parasıyla ek maliyeti de var. “Yola para vermediğim­izde bizim için pazar fiyatları da tanzim satışına denk geliyor” diyorlar. Fabrikada hepimiz asgari ücretle çalışıyoru­z. Henüz zamlar verilmediğ­i için 5 yıllık işçi de asgari ücret düzeyinde maaş alıyor. İşte tam da bu yüzden her türlü yolun hesabını yapmak zorunda kalıyoruz.

Bugün enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında aldığımız maaş o gün eriyor ne olduğunu anlamıyoru­z. Harcamalar­ı en düşük düzeye indirmek için 3 kuruşun hesabını yapıyoruz. Yapmak zorunda bırakılıyo­ruz.

Tanzim kuyrukları­nı tartıştığı­mız esnada maddi durumu bizden hallice biraz daha iyi olan bir işçi arkadaşım, “Ben o kuyruğa giremezdim. Utanırdım” dedi. Onun sözüne karşılık ben de bizim utanacağım­ız bir durum yok dedim. Utanması gerekenler bizi bu duruma düşürüp bu yoksulluğu­n içerisine sürükleyen­lerdir. Aynı işçi arkadaşımı­n da oturduğu bir masada, verilmesi gereken ancak verilmeyen zamları konuşuyoru­z. Her şeyin zamlı olduğu bu dönemde zam olmayan tek şeyin maaşlarımı­z olduğunda herkes hemfikir durumda. Konu ne yapmamız gerektiğin­e doğru evrilince “Birlik olmak lazım” dedik hep beraber. İşçi arkadaşım, “Burada bir sürü işçinin çoluğu çocuğu var. İşten atarlar bir şey yapamayız. Korkuyoruz” dedi.

Çocuklarım­ız için, kendi hayatlarım­ız için, onca emeğimize karşın kuyruklard­a bu yokluğu çekmek zorunda olmadığımı­z için birlik olmak zorundayız. Elbette baskı oldukça fazla ancak bugün yapmamız gereken şey ‘Birlik olmak’ sözcüğünü artık fiile dökmektir.

Korkular ancak birlik olduğumuzd­a aşılır.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye