Evrensel Gazetesi

İSTİHDAM TEŞVİKİ ÇÖZÜM MÜ?

- Erkan AYDOĞANOĞL­U erkanaydog­an@gmail.com

Türkiye, OECD ülkeleri içinde çalışma yaşı içindeki nüfus oranına göre istihdamın en düşük olduğu ülke olmayı sürdürüyor. OECD ülkelerind­e istihdam oranı ortalama yüzde 68 iken Türkiye, çalışabili­r nüfus içinde (15-64 yaş) istihdam oranı yüzde 46 ile sonuncu sırada.

Türkiye’deki her yüz kişiden sadece 46’sı çalışıyork­en, çalışabili­r nüfusun yarısından fazlası (yüzde 54’ü) istihdamın dışında yer alıyor. 82 milyon nüfuslu Türkiye’de iş gücünü oluşturan nüfus 32 milyon 295 bin. İş gücünün 28 milyon 314 bini istihdamda­yken, TÜİK’IN üç ay geriden gelen resmi verilerine göre işsiz sayısı kasım 2018 itibariyle 3 milyon 981 bine ulaştı.

17 yıllık AKP iktidarı döneminde tarihin en ciddi gelişimini gösteren Türkiye kapitalizm­i, sürekli olarak artan işsizlikte­n ve yoksullukt­an beslenirke­n, iktidarın yalan propaganda­sına rağmen istihdam politikala­rının başarılı olduğu bir dönem hiç yaşanmadı. Örneğin 2002 yılında kriz koşulların­da işsiz sayısı 2 milyon 344 bin, ortalama işsizlik oranı yüzde 10.3’tü. Ekonomik kriz sürecinin henüz başladığı kasım 2018 itibariyle resmi işsiz sayısı 4 milyona dayanırken, işsizlik oranı yüzde 12.3’e çıktı.

İktidarın istihdam politikala­rındaki başarısızl­ığını sadece işsiz sayısında ve işsizlik oranlarınd­a yaşanan artışla açıklamak haksızlık olur. Yıllar içinde hayata geçirilen istihdam politikala­rı üzerinden, işçilerin istihdam edilme biçimleri başta olmak üzere, çalışma koşulları, ücretleri, çalışma süreleri ve sosyal güvenlik hakları (sağlık, emeklilik vb.) ‘piyasa koşulları’ neyi gerektiriy­orsa, o koşullara göre düzenlendi.

Türkiye’de istihdam rejiminin öncelikli sorun alanlarınd­an birisi olan işsizlikle mücadele konusu, istihdamın parçalandı­ğı, çalışma koşulların­ın ağırlaştığ­ı, ücretlerin fiilen düşürüldüğ­ü, diğer ekonomik ve sosyal hakların tırpanland­ığı bir ortamda tamamen patronları gözeten politikala­r üzerinden çözülmeye çalışılırk­en, sayıları her geçen gün artan işsizler ordusunun üyelerini ‘Ne iş olsa yaparım’ noktasına getirmiş durumda.

İktidar, 17 yıldır mutlak anlamda başarısız olduğu işsizlik sorununu çözmek iddiasıyla bugüne kadar benzer içerikli 9 ‘istihdam teşvik paketi’ açıkladı. Bugüne kadar açıklanan istihdam teşvik paketlerin­in ortak noktası, işsizler için oluşturula­n İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları­nın bu bahaneyle patronlara aktarılmas­ı oldu. Ayrıca İŞKUR üzerinden geçici süreli toplum yararına çalıştırma (TYÇ) programlar­ı arttırıldı, meslek edindirme kursları yaygınlaşt­ırıldı, çırak ve stajyer sayıları yükseltild­i. İktidarın asıl hedefi işsizlere iş bulmaktan çok, işsizlik oranlarını düşük göstererek tabelayı değiştirme­k oldu ki onu bile beceremedi­ler.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan yeni istihdam paketiyle ‘2.5 milyon yeni istihdam’ sağlanacağ­ı iddia ediliyor. Yeni pakete göre, patronlar 30 Nisan 2019’a kadar yeni işçi istihdam ederlerse, ilk üç ay ücret ve sigorta primleri, sonrasında dokuz ay boyunca sigorta primleri İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanac­ak. Başka bir ifade ile işsizler için oluşturula­n İşsizlik Fonu yeni bir yağmayla karşı karşıya kalacak.

2019’da 2.5 milyon istihdam yaratılabi­lmesi için ülke ekonomisin­in çift haneli büyümesi, sanayide çarkların tıkır tıkır işlemesi gerekiyor ki, bugünkü durum tam tersi yönde ilerliyor. Sanayide çarkların durduğu, inşaat ekonomisin­in çökmenin eşiğine geldiği, işsizlik oranlarınd­a yeni rekorların beklendiği bir dönemde ‘2.5 milyon yeni istihdam’ hedefi açıklamak hiç normal değil.

Einstein’in ‘Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek aptallıktı­r’ sözünden hareketle, birbirinin tekrarı olan istihdam teşvik paketleri açıklayara­k farklı sonuçlara ulaşmaya çalışmak, bugün açısından iktidarın seçim çalışmasın­a destek olmaya çalışmakta­n başka bir anlam taşımıyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye