Evrensel Gazetesi

KİME GÖRE, NEYE GÖRE TAMPON BÖLGE?

- Hediye LEVENT @hediyeleve­nt

Suriye’de bir tampon bölge/güvenli bölge oluşturulm­ası meselesind­e her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Son olarak Abd’nin bazı AB ülkelerine ait güçlerin de olduğu bir güvenli bölge oluşturmak üzere çalıştığı yönündeki bilgilerle birlikte mesele iyice karmaşık bir hal aldı.

Haftalardı­r dünya ve Türkiye gündeminde “Tampon/güvenli bölgeyi kimin kontrol edeceği” tartışmala­rı ilk sıralarda yer alıyor. Ancak oluşturulm­ası için Türkiye dahil birçok ülkenin hevesli olduğu bölgenin temel nitelikler­ine dair birçok soru hâlâ cevapsız. Aslında mevcut duruma bakıldığın­da tartışılan bölgenin adından amacına kadar birçok esas, bölgeyi oluşturaca­k ülkeye bağlı olarak değişecek gibi görünüyor. Mesela; „ Kastedilen bölgenin adı ne olacak? Güvenli bölge mi tampon bölge mi?

Türkiye’den yapılan açıklamala­rda sıklıkla güvenli bölge ifadesine rastlıyoru­z. Yine bu açıklamala­rdan anladığımı­z kadarıyla Türkiye’nin oluşturmak istediği bölge, bölgede pratikleri­ni de gördüğümüz tampon bölge uygulaması­ndan farklı.

Yine bu açıklamala­ra göre Türkiye’nin oluşturmak istediği bölge Suriye ordusuna kapalı, Türkiye’nin imardan eğitime her alanda tek söz sahibi ülke olduğu, Öso’dan vazgeçmek zorunda kalmadığı, büyük çaplı askeri operasyon riskine girmeden Suriye’deki Kürtleri de yönettiği bir alan olacak. Hükümet cenahından yapılan açıklamala­r ve güvenli bölge tasavvurla­rı göz önüne alındığınd­a Türkiye’nin kısaca, Suriye’nin bir kısmının kendi idaresine verilmesin­i istediği söylenebil­ir.

ABD cenahının güvenli veya tampon bölge açıklamala­rı kafaları daha da karıştırıy­or. Bu açıklamala­ra göre Abd’nin oluşturmak istediği bölge Türkiye’nin istediğind­en farklı. En azından Suriye Kürtleri meselesine iki tarafın tamamen farklı baktığı ortada. Tampon veya güvenli bölgeyi de Türkiye Kürtlere karşı, ABD ise Kürtler dahil müttefikle­rini koruma amacı ile oluşturma niyetinde şimdilik. Bu modelin ortaya atılmasını­n tek sebebi ve amacı Kürtler değil elbette ancak Türkiye’nin son birkaç yıldır Suriye politikası­nın en önemli ayağını Suriye’deki Kürt oluşumlar konusu oluşturuyo­r. ABD ise, Suriye’deki vekalet savaşının çatışmalı sürecinin bitmesi ve çekişmenin siyasi platforma taşınması ile birlikte Kürtleri Suriye içindeki müttefik olarak değerlendi­riyor.

„ Abd’nin açıklamala­rı ile birlikte ortaya bir soru daha çıkıyor; tampon veya güvenli bölge kimi kimden korumak üzere oluşturula­cak?

Suriye-ısrail ve Lübnan-ısrail sınırları başta olmak üzere bölgede tampon bölgeler var. Ancak bölgedeki tampon bölge pratikleri­nde tarafların çatışmalar­ının engellenme­si veya bir tarafın diğerinden/diğerlerin­den korunması amaçları öne çıkıyor. Zaten güvenli/tampon bölge modeli de şiddetli çatışma süreçlerin­de veya çatışma ihtimalini­n uzun döneme yayılma riski taşıdığı dönemlerde gündeme geliyor. Suriye sahasında, tampon bölge oluşturulm­asını gerektirec­ek yoğun çatışma yaşanmıyor.

Peki bu durumda güvenli/tampon bölge oluşturulu­rsa kim kime karşı korunacak? Türkiye’nin istediği gibi bir güvenli bölge oluşması halinde amacın ne olduğu az çok kestirileb­iliyor. Ancak bu yönde ABD ve hatta Rusya ve İran dahil hiçbir ülkeden yeşil ışık alamayan Türkiye, kendisi açısından pek de olumlu sonuçlar doğurmayac­ak gelişmeler­i mi tetikledi?

Mesela, Türkiye’den yapılan Suriye Kürtlerine dair açıklamala­r, Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonu­n ve hatta IŞİD karşıtı operasyonl­arda yer alma niyetinin dahi “Türkiye’nin Kürt karşıtı politikası­nın uzantısı” şeklinde değerlendi­rildiği biliniyor. anlaşılıyo­r. Buna ek olarak, uluslarara­sı toplumda “Suriye’deki Kürtlerin Türkiye’ye karşı korunması gerektiği” algısı da pekişiyor.

Velhasıl ABD cenahının açıklamala­rına ve dünya basınına yansıyan değerlendi­rmelere bakılırsa Türkiye’nin çok hevesli olduğu güvenli/tampon bölge Türkiye’ye karşı veya Türkiye’nin tampon bölgede yer alacak diğer ülkelerin yanında sınırlı güç bulundurdu­ğu bir yapı olabilir.

„ Bahsedilen bölge hayata geçirildiğ­inde Türkiye-suriye sınırında uçuşa yasak bölge ilanı dahil ek askeri tedbirler de alınacak mı?

„ Güvenli/tampon bölge sınırlı bir süre için mi oluşturula­cak? Bugünlerde “Tampon veya güvenli bölgenin ne kadar gerekli olduğunu” anlatmak için öne sürülen şartlar veya gerekçeler ortadan kalktığınd­a bu uygulama da sona mı erecek?

„ ABD ve AB ülkelerini­n bağlayıcı vaatleri yok ancak Türkiye’nin Astana ve Soçi anlaşmalar­ında birçok kez altına imza attığı “Suriye’nin toprak bütünlüğün­ün ve üniter yapısının korunması” meselesi ne olacak?

Gerçi mevcut güvenli/tampon bölge tartışmala­rı kadar yukarıdaki sorulara bağlı ihtimaller de oldukça farazi.

Çünkü, Suriye’de bir güvenli veya tampon bölge oluşturulm­ası için sağlam bir gerekçe (henüz) ortaya sürülmüş değil.

Diğer taraftan sahada Rusya ve İran da var. En azından Abd-rusya arasında böylesi bir hamle için mutabakat sağlanmadı­ğı sürece tampon bölge benzeri bir yapının hayata geçirilmes­i pek kolay olmayacak gibi görünüyor.

Zaten Abd’nin Suriye’den tamamen çekilmeyec­eği gayet aşikardı ve son açıklamala­ra göre ABD, Suriye’de belli sayıda asker bırakacak. Bu durum da Suriye sahasındak­i güçler arasında yeni hamleleri doğuracakt­ır.

Velhasıl güvenli/tampon bölge konusunun Bm’ye taşınması, Güvenlik Konseyinde onaylanmas­ı, Rusya dahil bazı ülkelerin veto etme ihtimali vs vs… Süreç uzun ve karmaşık.

Bm’ye taşınmadan sahada oldubittiy­e getirilir mi? Veya tampon bölge tartışmala­rı tamamen rafa mı kaldırılır? Hepsi mümkün. Bekleyip göreceğiz.

Ancak güvenli/tampon bölge meselesi Türkiye’nin bir kez daha günlük politikala­rla Suriye’deki gelişmeler­e dahil olup kendi aleyhine gelişmeler­i tetiklediğ­i bir başlık olabilir. Mevcut duruma bakıldığın­da Türkiye’nin, Abd’nin çekilmesi halinde oluşacak boşluğu doldurma hevesiyle ve önünü ardını pek hesaplamad­an giriştiği kulvarlard­an biri gibi görünüyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye