Beni Hor Görme Kardaşım

BAZEN durup bakmak gerek... Yürüdüğümüz şu hayat yolunda, yol erbabı olabildik mi diye. Zaman zaman edebiyat ve sanat, sizi çimdikleyip kendinize getirir. İşin güzeli, bu oyunda, salonu tıklım tıklım dolduran seyirciler bu ince çimdiklenme durumundan çok memnundu. Bu da sanatçının ödülü, bu ortak farkındalığa erişmek. Harcanan emekleri bu şekilde alkışlarla taçlandırılıyor. Ne mutlu burada emeği geçenlere.

Çalışkan ve üretken Tiyatro İnsanı, Akademisyen Semih Çelenk’in yazıp yönettiği, yaş aldıkça izlemesi bir şölene dönüşen oyuncu Fırat Tanış’ın hayat verdiği ve kıymetli müzisyenlerin Tanış’a eşlik ettiği gösteri günümüzde unuttuğumuz bazı noktalara işaret ediyor. Fırat Tanış’ın sözleriyle söyleyelim; “Önce kendini değil, karşındakini görmeyi öneriyor oyunumuz. Veren elin alan elden her zaman çok üstün olduğunu.”

Zamansız bir hikaye bu… Tüm zamanların içinde tüm zamanlara ait bir abdal hikayesi.

Oyundan repliklerle söylersek; ‘Abdal, kazaya ve kadere, gönül hoşluğuyla boyun eğendir. Günaha en uzak, sevaba en yakındır. Halistir, gönlü sevgiyle dolandır. ‘İmdi buraya bir mim koyalım, zira sevgi, evrensel sevgi, insanoğlunun taşması gereken en önemli özelliklerden biri. Sevgiyle beraber şefkat ve merhamet de gelir. İşte hayata bu pencereden bakınca sorunlar azalır, çözümler çoğalır.

Kibir en büyük zaafı insanoğlunun. İnsanlığı kendinden uzaklaştıran yüzyıllar boyu…semih Çelenk bunu, abdalların, dervişlerin hırkasından anlatmış. Fırat Tanış da hakkını vererek oynayınca, çok lezzetli bir seyirlik izliyorsunuz. Zira Fırat Tanış ile yıllar evvel bir sohbetimizde bana Amak-ı Hayal’den ve bu kitabın katmanlı anlatımının kendisini ne denli etkilediğinden bahsetmişti.

İnsanın nefsiyle hasbıhal ettiği bu gösteride; yüzyıllardır söylenen, üstelik tüm dinlerin hemen hemen aynı şeyi söylediği, sevgi, merhamet, yalınlık, doğruluk üzere yaşarsak, mutlulukla huzurla yaşayabileceğimizi hatırlatıyor. Fırat Tanış enfes sesi ve yorumuyla, halk ozanlarımızın türkülerini de seslendiriyor. En çok alkışı Gafil Gezme Şaşkın aldı. E haydi sözlerini anımsayalım: “Tüm bedesten senin olsa ne fayda, şu dünyada üç beş arşın bezin var.” Sonuç olarak hiçbirimizin bir diğerini hor görmeye hakkı yok. Tek üstünlük ne kadar ahlaklı ne kadar sevecen davrandığımızda. Velhasıl, ‘Beni hor görme kardaşım, aynı vardan varolmuşuz’…