‘İddianamenin ana fikri Gezi’yi karalama çabası’
GEZİ DAVASI 24 HAZİRAN’DA GÖRÜLECEK:
Gezi Parkı direnişine ilişkin 16 kişi için ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen iddianamenin İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmesi üzerine açılan davanın ilk duruşması 24 Haziran’da görülecek. İddianameye tepki gösteren Avukat Can Atalay, “İddianamenin ana fikri Gezi’yi karalama çabasıdır.” dedi.
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin Osman Kavala, Mehmet Ali Alabora, Mücella Yapıcı ve Can Atalay’ın da aralarında bulunduğu 16 kişiyle ilgili hazırlanan 657 sayfalık iddianamenin kabul edilmesinin ardından mahkeme tarihi de belli oldu. İlk duruşma 24 Haziran’da görülecek. Savcılık, Gezi Parkı eylemlerinden altı yıl sonra 16 kişinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanması talebiyle hazırladığı iddianamede, soruşturmanın ‘FETÖ’CÜ savcı ve emniyet müdürleri tarafından başlatıldığı ve yönlendirildiği tespitini yalanladı. Soruşturmanın, 2016 sonrasında yeniden değerlendirildiğini belirten savcı, “...Bu nedenle de iddia edildiğinin aksine dosyanın dış etkilerden ve bahsi geçen örgüt militanlarının dosya üzerindeki tüm etkilerinin ortadan kaldırıldığı hususunun da izahı zaruret arz etmiştir” dedi.
KAVALA’NIN TAPELERİ GENİŞ YER ALDI
Öte yandan Silivri Cezaevinde 1 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan ve “Gezi’nin finansörü” olmakla itham edilen Osman Kavala’nın, eylemler süresince yaptığı telefon görüşmelerinin tapelerine iddianamede genişçe yer verildi. Savcı bu görüşmelere dayanarak, Kavala’yı, polisin attığı biber gazından korunmak için kullanılan gaz maskesi ve süt temin etmekten “suçlu” buldu: “...Şeklindeki görüşmelerden Mehmet Osman Kavala isimli şahsın bahse konu eyleme katılan şahısları finanse ettiği, eylemde kullanılacak malzemelerin temini için hesap numarası açtırdığı, eylemde göstericilerin polisle çatışmaya girerken kullandıkları gaz maskesi, gözlük, süt ve göstericiler için yemek-kahvaltı ve eylemcilerin gezi parkında kullanması için masa ve ses sistemi vb. malzemeleri temin ettiği tespit edilmiştir.”
Kavala’nın telefonunda yapılan incelemede bulunan bir fotoğrafı delil olarak iddianameye sunan savcı, “Türkiye Cumhuriyetinin toprak bütünlüğünün bozularak sınırların yeniden çizildiği şüphelinin cep telefonu ile çekildiği tespit edilen fotoğrafın ele geçirildiği”