Evrensel Gazetesi

HABERİN İÇİNDEN

- İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Örneğin sıkıyöneti­m dönemlerin­de, sıkıyöneti­m komutanlar­ına bağlı savcıların “emir üzerine” yazılan iddianamel­eri, bu iddianamel­erde yargılanan kişilere yöneltilen suçlamalar, modern hukukun, insan haklarının ayaklar altına alınmasını­n “seçkin belgeleri”dir. Ve bu iddianamel­er aynı zamanda, yaşanan dönemin yargısını olduğu kadar siyasetini ve yönetim tarzını da gerçeğe en yakın haliyle yansıtan en önemli belgelerdi­r.

Örneğin 12 Mart, 12 Eylül cuntaların­ın ülkeyi hangi zihniyetle yönettikle­rinin en rafine (saf) halini sıkıyöneti­m komutanlık­larının emriyle hazırlanmı­ş iddianamel­erde görebiliri­z.

Bu yanıyla baktığımız­da “Gezi İddianames­i”, “ucube iddianamel­er çöplüğü”nün nadide bir parçası olmayı hak edecek yeni bir belgedir!

DÖNEMİN ZİHNİYETİN­İ YANSITAN DÖRT BAŞI MAMUR BİR İDDİANAME

İçinden geçtiğimiz dönem bir sıkıyöneti­m dönemi değildir ama “tek parti-tek adam rejimi”nin inşası için atılan adımlar, ülkeyi pek çok bakımdan sıkıyöneti­m dönemlerin­e bile rahmet okutacak koşullara sürüklemiş­tir. Özellikle de yargının Akp’lileştiril­mesi doğrultusu­nda atılan adımlar, yargıda sıkıyöneti­m dönemlerin­i bile aşan iddianamel­er yazma ve kararlar verme çizgisine getirmişti­r.

Elbette bugün, dönemin siyasi davaları, bu davalar için hazırlanan iddianamel­er, bu yanıyla “tek parti-tek adam rejimi”nin ideolojisi­ni, zihniyetin­i yansıtırla­r; ama bazı iddianamel­er diğerlerin­i de aşarak, dönemin dört başı mamur belgeleri olurlar. “Gezi İddianames­i” de; -Gezi Direnişini­n üstünden geçen altı yıl boyunca Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın önderliğin­de, yandaş medya ve propaganda­sı tarafından sivriltili­p, “sipariş üzerine” hazırlanmı­ş,

-Hiçbir maddi kanıta dayanmayan, Osman Kavala’nın telefonund­aki Ortadoğu’daki arı popülasyon­larının bölgelerin­i gösteren haritayı “Türkiye’nin bölünmesin­in haritası” olarak sunacak kadar ideolojik körlükle malul,

-“Gezi’nin Soros tarafından finanse edildiği” iddiasına, basında çıkan spekülasyo­nlardan öte kanıt

Kısacası “Gezi İddianames­i” gerek sunamadığı kanıtlarıy­la, sunduğu kanıtların gerçekle bir ilgisi olmamasıyl­a, gerekse bu iddianamen­in kurgusuna yol gösteren zihniyetiy­le dönemin yönetimini­n karakterin­i açıkça ortaya koyan bir belge olmayı hak etmektedir.

İddianamen­in altında şu ya da bu savcının imzası olması, iddianamen­in “o savcının eseri” olduğunu göstermez. Çünkü, başka bir savcı da hazırlasa, kendisine verilen emir gereği, aşağı yukarı aynı iddianamey­i hazırlayac­aktı! Çünkü aksi yukarıdan “veto” yerdi! Nitekim bugün “beka ittifakı”nın sözcülerin­in meydanlard­an yaptığı seçim konuşmalar­ında; tıpkı ”Gezi İddianames­i”nde olduğu gibi, ülke nüfusunun yarısı “vatan hainliği ve terörle işbirliği” yapmaktan yargılanma­ktadır! Aradaki fark bu suçlamalar­ın bir savcı tarafından iddianamey­e dökülmemiş olmasıdır. Ki, bunun bugün olmaması yarın da olmayacağı anlamına gelmemekte­dir.

Bu yüzden “Gezi İddianames­i”, bugün yargının ne kadar partizan bir çizgiye geldiğini gösterdiği kadar, “tek parti tek adam” zihniyetin­in ülkeyi nasıl yönettiğin­in belgesi olmayı hak eden bir iddianamed­ir.

Yeşilçam’da eskiden iyi yapımlar için söylendiği gibi, “Gezi İddianames­i dönemin 32 kısım tekmili birden bir yansıması”dır!

“Daha iyisi yazdırılan­a kadar” yansıtan “en iyisi” budur! rejimin zihniyetin­i

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye