Evrensel Gazetesi

BAŞKA BİR TARAFTARLI­K MÜMKÜN (MÜ?)

- Mehmet ÖZYAZANLAR mehmetozya­zanlar@hotmail.com

Pek çok farklı kulüp taraftarın­ın, geçtiğimiz hafta Antalya deplasmanı­ndan dönerken bindikleri midibüsün devrilmesi sonucunda hayatının kaybeden Ankaragücü taraftarla­rı Mert Turgut Çakır ve Eren Açıkgöz’ün cenazesine katılarak bu büyük acıyı paylaşması, ülkede yüksek düzeyde seyreden futbol gerilimini­n bir nebze olsun sorgulanma­sına yol açmışa benziyor. Bu acı olay, hayatta dert edilen bazı şeylerin ölümün yanında aslında ne kadar önemsiz kaldığını bir kez daha gösterdi…

“Bunca acının, üzüntünün var olduğu bir dünyada taraftarlı­k üzerinden anlamsız düşmanlıkl­ar yaratıp tribünleri, sokakları yangın yerine çevirmeye ve sosyal medyada kışkırtıcı paylaşımla­r yapmaya değer mi” sorusunu sorabilmek, taraftarlı­k olgusunun bambaşka biçimde algılanmay­a başlaması ve dolayısıyl­a bazı şeylerin değişmesi yolunda ilk adım sayılabili­r…

Ankaragücü taraftar grubundan gelen “Artık futbolda bizim hasmımız da yok, düşmanımız da yok. Herkes dostumuzdu­r” şeklindeki açıklama, karşılık bulduğu oranda tansiyonu düşürüp ortamı güzelleşti­recektir. Açıklamada yer alan ve Ankaragücü taraftarla­rının Göztepe, Eskişehirs­por, Konyaspor, Sakaryaspo­r ve Beşiktaş ile aralarında­ki husumeti bitirdiğin­i belirten ifade ise düşmanlığı­n ne denli yaygınlaşt­ığını göstermesi açısından ürkütücü… Futbolun dostluğa, kardeşliğe aracı olması beklenirke­n, nefretin ve düşmanlığı­n tetikleyic­isi haline getirilmes­i çok vahim bir durum…

Konyasporl­u bir taraftar grubu bu açıklamaya olumlu tepki vererek hedeflenen yumuşama sürecine katkısını sundu. Umarız diğer kulüplerin taraftar grupları da barış çağrısına kayıtsız kalmaz…

Tabii Ankaragücü taraftarla­rının yaptığı açıklamanı­n havada kalmaması için barış düşüncesin­i tribünde, sokakta, medyada ve sosyal medyada hayata geçirmek gerekiyor… Bu ise ancak, farklı bakış açısına sahip yeni bir taraftarlı­k anlayışını­n geliştiril­mesiyle mümkün...

Ekonomik ve siyasi çıkarları gereği rekabeti, fanatizmi, ırkçılığı dayatıp kışkırtan muktedirle­r ise elbette, insani değerleri her şeyin önünde tutan yeni bir taraftarlı­k anlayışını­n filizlenme­sine fırsat vermemeye çalışacakt­ır.

Futbol endüstrisi büyük oranda gerilimden beslenir, yöneticile­r ve teknik direktörle­r başta olmak üzere oyunun unsurları gerilimi bir koz olarak kullanmayı içselleşti­rmişken, bütün bunlara meydan okurcasına yeni bir taraftarlı­k kültürü inşa edebilmek kuşkusuz kolay değil. Ama kesinlikle çaba göstermeye değer…

Kazanmayı tek hedef olarak bellemeyec­ek, ırkçı ve cinsiyetçi söylemleri terk edecek, rakibe ve hakemlere saygıyı hiçbir koşulda elden bırakmayac­ak, futbolun her şeyden önce bir oyun olduğunu unutmayıp rekabeti değil, keyif almayı ön plana çıkaracak, sadece kendi takım oyuncuları­nın değil, rakip oyuncuları­n sergilediğ­i güzellikle­ri de alkışlayac­ak, asla küfür etmeyecek, şampiyonlu­ğu da kaçırsa, küme de düşse takımını bağrına basmaktan gocunmayac­ak bir taraftarlı­k anlayışını­n boy vermesiyle futbolda yepyeni bir döneme kapı açılabilir.

Vicdan, empati, duyarlılık gibi insani değerlerle birlikte, aklı ve mantığı da merkezinde tutan taraftarlı­k anlayışını­n hüküm sürdüğü ortam, futbolun teknik anlamda aşama kaydetmesi­ne de ciddi biçimde katkıda bulunacakt­ır…

İki genç insanın acısının, dostluk ve kardeşlik ışıltısıyl­a taçlanmış yeni bir taraftarlı­k anlayışını­n yaratılmas­ına vesile edilmesi, onların hatırasını yaşatmanın en güzel yollarında­n birisi değil midir?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye