Sıla ve Ahmet Kural hakim karşısına çıktı
OYUNCU Ahmet Kural’ın, Şarkıcı Sıla Gençoğlu’ya karşı “Hakaret, tehdit ve kasten yaralama” suçlarından 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, Sanık Ahmet Kural ve Müşteki Sıla Gençoğlu katıldı. Duruşma 22 Nisan’a ertelendi.
Kural savunmasında, “Sıla Hanım’ın arkadaşlarıma ve inançlarıma yönelik saygısızlığı nedeniyle ayrıldık” iddiasında bulundu. Sıla ise Ahmet Kural tarafından 45 dakika şiddet gördüğünü söyledi.
Sıla ise yaptığı savunmada “Olay 29 Ekim günü gerçekleşti. Ailesiyle beraber çok güzel vakit geçirdik. Sonra eve geçtik. Ancak kurtulamadığımız Okan Can Yantır sorusu geldi. Bir anda kıskançlık krizi geçirdi. Bağırdı. Sonra kendimi kurtarmaya çalışsam da kötü bir hatıraydı. Sonra bana ‘S... git. Git buradan öldürürüm seni’ dedi. Kül tablası kaldırdı. Bir saat boyunca evden kurtulmaya çalıştım. Mutfaktan salona savrulduk. Kafamı duvarlara vurdu. Yere düştüm. Kafamı ve böbreklerimi tekmeledi. Bana aileme küfürler etti. ‘Çok sevdiğin baban kollarında ölsün’ dedi. Bahçe kapılarından içeri çekildim. Bir şekilde şoförümü aramayı başardım. Neyse ki peşimden gelmedi. Şikayetçiyim” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)
TÜRK Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine (TMMOB), yerel seçimler öncesi AKP tarafından yeniden gündeme getirilen 'Kanal İstanbul'un Marmara Bölgesi ve İstanbul için bir yıkım ve felaket olacağına dikkat çekerek yetkilileri projeden vazgeçilmesi için bir kez daha uyardı.
Mimarlar Odası İstanbul Şubesinde yapılan açıklamada konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Kanalın Karadeniz'den Marmara Denizi'ne kadar tüm coğrafyayı onarılmaz bir biçimde etkileyecek hasar ve yarılma meydana getirme tehdidi taşıdığına işaret etti. Kanalın Marmara Denizi'ni Karadeniz'e bağlamayı önerdiğini anlatan Koramaz "Kanalın 45 km’lik güzergahının; orman ve tarım alanlarını, dünyada örneği nadir kalmış coğrafik varlıklardan olan Küçükçekmece Lagün ve Kumul alanlarını, İstanbul'un içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan Sazlıdere Barajı ve havza alanlarını, yok ederek geçirilmesi öngörülmüştür" dedi.
Kanalın kuşların göç yolu ve İstanbul'un en önemli ekolojik koridorunun üzerinde olduğunu belirten Koramaz "Şimdiye kadar açıklanan verilerden dahi; proje kapsamında; Terkoz Havzası da dahil 3. havalimanı ve 3. köprü bağlantı yollarından geriye kalan bütün orman alanları, tarım alanları, meralar, yer altı ve üstü su toplama havzaları, havzadaki mahallelerle birlikte, kıyılar da dahil olmak üzere bütün coğrafyanın inşaat ve yıkım alanı olarak tasarlandığı anlaşılmaktadır" dedi.
‘YIKIM VE FELAKET GETİRİR’
Uluslararası havacılık güvenlik kurallarına göre 6 km. içerisinde yakıt depolaması yapılamayacağı bilinen üçüncü havaalanı da varken¸ seyir, can, mal ve çevre güvenliği açısından kanalda seyreden tankerlerin tehditler oluşturacağını söyleyen Koramaz "İstanbul Boğazı'nın derinliği, genişliği ve
doğal yapısının elverişli koşullarına rağmen, gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması, 100 yıllık ömür biçilen İstanbul Kanalı'nın en temel gerekçelerinden biri olarak gösterilmektedir" dedi. Koramaz, kanalın tam anlamıyla ekolojik, ekonomik, kentsel, kültürel kısaca yaşamsal bir yıkım ve felaket önerisi olduğuna vurgu yaparak "Bundan derhal vazgeçilmelidir" dedi. (İSTANBUL/EVRENSEL)