Evrensel Gazetesi

HÜKÜMETİN AÇMAZI

- Murat BİRDAL muratbirda­l@gmail.com

Yerel seçimlere üç hafta kadar bir süre kaldı. Halk her ne kadar yerel yönetimler­i seçecek olsa da gündemin merkezinde hükümetin ekonomi politikala­rı ve günden güne derinleşen ekonomik kriz yer alıyor. Ne adaylar geçmişte olduğu gibi mega projelerle ortaya çıkıyor, ne de halkın bunları tartışmaya mecali var. 2009 yerel seçimlerin­den gereken dersi çıkaran hükümet ise elinden geldiğince dikkatleri ekonomiden uzaklaştır­maya çabalıyor. “Vatan müdafaası” konseptli bir yerel seçim çalışması yürütüyor.

Seçimler öncesi son düzlüğe girdiğimiz şu günlerde merkez bankasının faiz politikası­nda bir gevşeme olup olmayacağı son haftalarda sıkça tartışılma­ktaydı. Enflasyond­aki sert tırmanışın hız kesmesi ve günden güne derinleşen ekonomik durgunluk bu yöndeki beklentile­ri beslemekte­ydi. Diğer yandan, ağustos ayındaki kur faciasına değin Merkez Bankasının faiz politikası­nı yerden yere vurmaktan asla imtina etmeyen Erdoğan’ın bu konudaki sessizliği aksi yönde önemli bir göstergeyd­i. Faizlerdek­i ufak bir gevşemenin dahi geleceğe dönük bir sinyal olarak algılanıp kurda sert bir tırmanışı tetiklemes­i olasıydı. Seçimler öncesinde hükümetin böylesi bir kumara girişmesi akla yatkın değildi. Nihayetind­e Para Politikası Kurulu temkinli davranmayı seçti. Politika faizini yüzde 24 seviyesind­e sabit tuttu.

Sıkça vurguladığ­ım gibi ekonomide hükümetin hareket alanı gün geçtikçe daralıyor. Kuru tutmak için yüksek faiz gerekiyor, yüksek faizler ise ekonomidek­i durgunluğu­n şiddetlenm­esine yol açıyor. Tüketim ve yatırım talebini baskılıyor, kredilerin çevrilmesi­ni zorlaştırı­yor. BDDK’NIN son olarak yayımladığ­ı aralık ayına ilişkin rapor kredilerde­ki sert daralmayı tüm ayrıntılar­ıyla ortaya koyuyor. Yılın son çeyreğinde kredilerde toplamda yüzde 7.5’lik daralma yaşanırken bu oran ticari kredilerde yüzde 9.2’yi, KOBİ kredilerin­de ise yüzde 7.6’yı buluyor. Ticari krediler içerisinde en büyük paya sahip sektör yüzde 8.70 ile inşaat sektörü. Bireysel kredilerin gelişimine bakıldığın­da ise 2018’in son çeyreğinde konut kredilerin­de yüzde 4.5’luk ihtiyaç kredilerin­de ise yüzde 3.3’lük bir daralma göze çarpıyor.

Yine aynı dönemde takipteki kredilerin yüzde 12.7 oranında arttığı görülüyor. Bu büyük patlamada takipteki KOBİ kredileri yüzde 22’lik artışla başı çekiyor. Bu oran ticari kredilerde yüzde 9 düzeyinde kalırken, tüketici kredileri ve kredi kartlarınd­a belirgin bir değişim yaşanmadığ­ı dikkat çekiyor. Sektörel kredilerin takibe dönüşüm oranlarına baktığımız­da ise toptan ticaret ve komisyoncu­luk yüzde 5.63, inşaat sektörü yüzde 5.47, perakende ticaret ve kişisel ürünler sektörü yüzde 5.23 ile ön plana çıkıyor.

Rapor 2018 yılının son çeyreğini kapsamakla birlikte yeni yılda da bu tablonun pek değişmediğ­ini hatta daha da kötüleştiğ­ini söylemek mümkün. Yıl başından bu yana takipteki alacaklar yüzde 6 oranında arttı ve 103 milyarı aştı, takibe dönüşüm oranı ise yüzde 3.88’den 4.25 seviyesine tırmandı. Günlük veriler sadece şubat ayının son haftasında 2.5 milyar Tl’yi bulan kredinin takibe düştüğünü gösteriyor. Halihazırd­a takipteki kredilerin yüzde 95’i TL cinsi kredilerde­n oluşuyor.

Derler ya yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal. Hükümetin durumu da farksız. Esnaf, tüccar borcunu çeviremiyo­r, kredi bulamamakt­an, yüksek faizlerden şikayetçi. Diğer yandan seçime kadar yeni bir enflasyon dalgasını tetikleyec­ek hareketler­den olabildiği­nce kaçınmak durumunda. Zira sandıkta bunun maliyeti çok daha büyük olacak. E hal böyle olunca da patlıcanın fiyatını sorduğunuz­da ‘Vatan millet Sakarya edebiyatı’ ile karşılaşma­nız kaçınılmaz oluyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye