Evrensel Gazetesi

SOYLU, ‘YENİ DÖNEM’İN PARTİZAN-MİLİTAN BAKAN TİPİNİN TEMSİLCİSİ­DİR

-

Seçim yerel seçim, vatandaş sonunda sandığa gidip belediye başkanında­n muhtara kadar yerel yöneticile­ri seçecek. Ama oluşturula­n siyasi ortam hiç de bir yerel seçim ortamı gibi değil. Hatta oluşturula­n siyasi ortam, az çok demokratik normların işlediği bir ülke için kabul edilebilir bile değil!

Ülkenin “tarafsızlı­k” yemini etmiş Cumhurbaşk­anı Erdoğan, Akp’nin genel başkanı olarak günde en az iki yerde, bazen 34 yerde mitingler düzenliyor. Bu mitinglerd­eki konuşması ilk cümlesinde­n son cümlesine kadar onlarca haber kanalı tarafından naklen yayımlanıy­or. Yetmiyor birkaç günde bir, bir ulusal bir TV kanalının 20.00-24.00 arası Cumhurbaşk­anı tarafından “kapatıldığ­ını” görüyoruz.

“Sanki ülkeye belediye başkanı değil de cumhurbaşk­anı seçeceğiz” demek bile oluşan, oluşturulm­ası için özel gayret sarf edilen bu siyasi ortamı “meşru”, kabul edilir kılamaz!

SEÇİM SAHASINDAK­İ İKİNCİ KİŞİ: BAKAN SOYLU

Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın sanki, “bütün illerin belediye başkanı kendisi olacak”mış gibi, “seçimin tek adamı” olarak giriştiği; “seçim adaleti, “cumhurbaşk­anın tarafsızlı­ğı”, “anayasa-yasalar”, “teamüller”, “siyasi ahlak”,...tanımayan tutumuna son haftalarda ikinci bir kişi daha katıldı: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu!

Son günlerde artan bir hayretle izliyoruz ki Soylu; HDP’YI açıkça Pkk’nin uzantısı olmakla suçlayıp, partinin açıklamala­rına güvenlik güçlerini de Cumhurbaşk­anı tarafından seçilmemiş, seçilmişse bile seçildiği görevden istifa eden kişilerden atanıyor.

SEÇİMİN MEŞRUİYET TARTIŞMASI BÜYÜYECEK

Yani “yeni sistemde” bakanlıkla­r “siyasi bir makam” olmaktan çok, “bürokratik bir makam”dır. Bu da mantıksal bakımdan, nasıl ki valiler seçime katılamıyo­rsa, bakanların siyasi faaliyetle­re, hele de bir parti adına ve devletin olanakları­nı kullanarak katılmasın­a engeldir.

Seçimleri halkın gözünde meşru kılan en önemli dayanaklar­dan birisi de seçimlerde partilerin “yasalar karşısında eşitliği” ve gücü elinde bulunduran­ların yasalarla getirilen sınırlamal­ara uymasıdır.

Bu açıdan bakıldığın­da, Akp’nin, iktidarı kaybetmeme­k için her yola başvurmaya başlamasın­dan (burada 7 Haziran Seçimi’ni milat olarak görebiliri­z) beri, partilerin yasalar karşısında eşit biçimde seçime katıldıkla­rını söylemek bile olanaksız hale gelmiştir. Seçimde hile hurda tartışmala­rı da bu dönemde gündemin önemli bir maddesi haline gelmiştir.

Öyle görünmekte­dir ki, süreç ilerledikç­e, Erdoğan ve onun baş militanlığ­ına soyunan Bakan Soylu’dan muhalefete yönelik tehdit ve hedef göstermele­rin, polisiye müdahalele­rin gündeme gelmesi de kaçınılmaz görünüyor.

Bütün yasa, hak-hukuk tanımazlık­lara karşın seçimde istedikler­i sonucu alamamalar­ı ihtimalini­n güçlenmesi, “beka cephesi”ni her geçen gün daha da öfkelendir­ecek görünmekte­dir. Bu da onların seçimin “meşruiyeti­ni” daha da tartıştıra­cak girişimler­ine tanık olacağız demektir.

“Soylu tipi” bakanların sayısı arttıkça, seçimden öte “yeni sistem”in meşruiyet tartışması da büyüyecek.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye