‘Kopuş ya da alternatif örgütlülükle çıkar’
17. Bursa Kitap Fuarı’nın ilk gününde Kor Kitap “Kriz koşullarında yerel seçimler” başlıklı bir söyleşi düzenledi. Berna Yeşiltepe’nin moderatörlüğünde yapılan panelde Evrensel Gazetesi yazarı Nuray Sancar ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal konuştu.
Krizlerin yarattığı sonuçları işaret ederek konuşmasına başlayan yazarımız Nuray Sancar, “Dünyada kimi krizler diğerlerinden daha büyük sonuçlar doğurmuştur. Bunlardan biri 1929 krizidir. Naziler kriz koşullarındaki halkın taleplerine sahip çıkıyormuş gibi görünerek iktidara geldiler. Doğrudan doğruya olmasa da bu kriz 2.Dünya Savaşına vesile oldu” dedi. “2008 krizinin ardından Yunanistan’da, Yunanistan halkı krizin ve devletin yükünü üstlenmemek için aylarca mücadele etti fakat Avrupa Birliği dışarıdan müdahaleyle iktidara teknokrat bir hükümet atadı. Aynı şekilde Arap ayaklanmalarını vesile bilerek bölgeye müdahale eden başta ABD olmak üzere birçok emperyalist ülke burayı kaotik bir bölge haline getirmiştir. 2008 krizinin siyasi sonuçları oldukça önemlidir. Çünkü dünyadaki muhafazakarlaşma, gericileşme giderek artmaktadır” dedi
NEOLİBERALİZME KARŞI...
Üretim ve tüketim dengesizliğine vurgu yapan ve Türkiye’deki krizi geniş bir perspektif ile ele alan Sancar sözlerine şöyle devam etti: “Bir yandan alım gücünün giderek daraldığı, öbür taraftan aşırı tüketimin olduğu koşullarda oluşan açığın sonucu krizden başka bir şey değildir. Burjuvazi bu krizleri atlatmak için yeni krizlere yol açacak rejimler yaratır. Türkiye’deki kriz dolarla başladı fakat çok önceden tahmin ediliyordu. Milyonlarca dolar dış borç birikimi, borcun borçla ödenmesi, çeşitli kurumların özelleştirilmesi, bu kurumların hazineye yük olarak kendini dayatması bize açıkça gösteriyordu. Şimdi ise tanzim satışlar ve esnafa dayatılan düzenlemeler piyasanın düzelmediğini ve düzelmeyeceğini gösteriyor bize.” Hükümetin ekonomik kriz ve kayyım tehditleriyle yerel seçimleri etkilemeye çalıştığını dile getiren Sancar, “Rantçı belediyecilikten başka bir şey önermeyen ve neo-liberal anlayışa karşı bu dönemde mücadele etmeliyiz” dedi. Sancar, “Rantçı belediyeciliğe karşı nasıl bir yerel yönetim istiyoruz?” sorusunu ise, “Yalnızca dört yılda bir oy kullandığımız değil, seçtiğimiz belediyeleri denetleyebildiğimiz halk meclisleri kurmalıyız. Belediye bütçelerinin şeffaf olması, toplumun bütün kesimlerinin ihtiyaçlarını sağlayacak destekleri talep etmeliyiz” şeklinde yanıtladı.
Sancar, “Kriz sürecinde eğer alternatif politikalar için örgütlü değilseniz, mücadele etmiyorsanız dünyada hiçbir kriz kendiliğinden bir kopuş ya da alternatif çıkmamıştır. Birliğimizi gücümüzü, başka bir dünya için mücadele etme arzumuzu, dayanışmamızı bırakmamalıyız” dedi.