Baskı ortamında ‘İktisat Kongresi’nde buluştuk
Türkiye Üniversitesi Öğrencileri Bağımsız İktisat Kongresi’nin (TÜÖBİK) ikinci gününde ‘Türkiye’nin Ekonomik Yapısı’ oturumunda 2008 krizi ve güncel krizle birlikte neo-liberal politikalar ile devlet-sermaye ilişkisi üzerine değerlendirmeler yaptık. 2008 Krizi, güncel kriz ve çözüm önerileri, neo-liberal politikaları tartıştığımız sunumların arkasından soru cevap bölümünde de tartışmaları genişletme imkanımız oldu. Özellikle son dönemde iktisadi idari bilimler fakültelerinde tartışılan ‘Endüstri 4.0’, ‘Sosyalizmin güncelliği’, ‘İşçi sınıfının bileşimi’, ‘Krizden nasıl çıkabiliriz’ gibi konular ekseninde tartışmalarımızı sürdürdük. Endüstri 4.0 ile makinelerin üretimde rol almasıyla beraber işçi sınıfının üretimden komple çekileceği tartışmalarının karşısında, bunun şu anki sistemde hem üretim hem de tüketim açısından gerçekçi olup-olmayacağı konusunda tartıştık.
İşçi sınıfının şu anki yapısı ve ilerleyen dönemde ‘İşçilerin sınıf olarak var olup olmayacağı’ şeklinde gelen soruya ise “Bunun gerçekçi bir inceleme olmadığını, endüstri 4.0 ile bağlantılı olarak şu an orta sınıf olarak tabir ettiğimiz kesimin de gün geçtikçe proleterleştiğini ve işçi sınıfı kitlesinin sürekli olarak büyüdüğünü” söyledik. Sunumlarımızda kapitalist krizlere alternatif olarak sunduğumuz sosyalist sistemde ise işsizliğin olmadığını, planlı bir üretimin gerçekleşmesinden doğru aşırı üretim krizlerine karşı güvence altında olduğunu vurguladık. Bu bölümde üniversite gençliği üzerindeki baskılar ve bu baskılar karşısında “Gençliğin hangi sınıftan olacağına” dair bir tartışma da söz konusu oldu. Çoğu üniversitenin çeşitli baskılarla karşı karşıya olduğu, kulüplerin toplulukların işlevsiz hale getirilmesiyle öğrencilerin bir araya gelmesi de engellenirken bu tip öğrenci kongrelerinin düzenlenmesinin üniversite öğrencilerinin nefes alabileceği ortamda olduğu bir kere daha görülmüş oldu. Farklı üniversitelerden öğrencilerin bir araya geldiği, farklı bir iktisadın mümkün olduğunun konuşulduğu bu gibi kongreler günümüz açısından bir kere daha önemini göstermiş oldu.