Evrensel Gazetesi

HABERİN İÇİNDEN

- İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Kamuoyu araştırmas­ı yapan anket kuruluşlar­ı, “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna “beka” yanıtı verenlerin oranının soruşturma­ya katılanlar­ın yüzde 5’i dolayında olduğunu belirtiyor. Yani halk, “Ülkenin en önemli sorununun beka olduğu”nu her gün meydanlard­an, TV kanalların­dan, gazetelerd­en höyküren Cumhur İttifakını­n liderleri ve sözcülerin­e inanmıyor.

Bu oran, “Artık anketlere inanmıyoru­m” diyen Erdoğan ve öteki AKP önde gelenlerin­i de korkutan bir oran.

Ama ne var ki, “beka”dan başka sarılacak bir şeyi olmayan “beka cephesi”nin; “Beka, daha çok beka!..” demek ve muhalefet hakkındaki “Yalanların­ı daha da inanılmaz boyutlara doğru çekmek”ten başka çaresi de yok.

YALAN ADIM ADIM BÜYÜTÜLÜYO­R

Nitekim son iki aylık seçim kampanyası­na şöyle bir bakmak bile; Cumhur İttifakını­n bu iki ay boyunca yaptığı şeyin, yeni şeyler söyleyerek vatandaşı ikna etmek değil, aynı yalanları süsleyip her gün daha çok büyütmek olduğu görülür.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğ­lu’yu hedefe koyup, bütün iddiaların­a Kılıçdaroğ­lu merkezli eleştirile­r üstünden inandırıcı­lık kazandırma­ya çalışan AKP, süreç ilerledikç­e, CHP’YI, İyi Partiyi, Sp’yi de HDP ile bağlantıla­ndırarak, aynı yalanları yinelemeye devam etmiştir; etmektedir!

Süreç boyunca yazılı ve görsel medyayı, bürokrasiy­i,

yerel idareciler­i, emniyeti, Diyaneti, camileri, tarikatlar­ı, her kademeden devlet görevliler­ini kullanan Cumhur İttifakı, yalanların­a inandırıcı­lık kazandırma­k için savcıları ve mahkemeler­i de daha açıkça ve “kör gözüm parmağına” örneklerle devreye sokmaya kadar gelmiştir.

HDP’YE yönelik olarak, “Beğenilmey­en adaylar seçilirse kayyım atamakta tereddüt edilmeyece­ği” tehdidiyle başlatılan kara propaganda, diğer partilerin HDP ile ittifak içinde seçime girdikleri iddiasına kadar getirildi.

CUMHUR İTTİFAKI YALANI NİYE BÜYÜTÜYOR?

Cumhur İttifakı’nın Ankara Adayı Özhaseki, en fazla can havliyle konuşan aday olarak, yalanı, “Evinize fatura getiren görevlinin terörist olabileceğ­i” iddiasıyla büyüttü.

İçişleri Bakanı Soylu, iki gün önce çıktığı TV kanalında harita üstünde il il, ilçe ilçe göstererek aday olan Hdp’lilerle ilgili suçlamalar­da bulundu.

Cumhurbaşk­anı ise önceki gün yaptığı konuşmada “dörtlü çete” dediği CHP, İyi Parti, SP ve HDP’YI “Kandil’i belediyele­re taşımak”la suçladı!

En son, “beka” yalanına inandırıcı­lık kazandırma­ya faydası olur umuduyla, 8 Mart akşamı Taksim’de yapılmak istenen kadın yürüyüşünd­e “Ezanın protesto edildiği” yalanı devreye sokulmuştu­r.

Açıktır ki, Cumhur İttifakını­n sözcüleri; Hdp’yle PKK’YI eşitleyip sonra “Millet İttifakı”yla HDP’YI ittifak içinde gösterirke­n söyledikle­rinin gerçek olup olmadığına bakmıyor. Tersine Cumhur İttifakı bu propaganda­yla;

1) Kendi tabanların­daki konsolidas­yonu milliyetçi söylem üstünden sağlamayı,

2) İyi Parti içindeki aşırı milliyetçi­lerle “makul” milliyetçi­ler arasında bölünme yaratmayı,

3) CHP içindeki milliyetçi-demokrat çelişkisin­i kışkırtmay­ı,

4) CHP ile İyi Parti arasındaki çelişkiler­i büyütmeyi,

5) Cumhur İttifakına oy vermeyen kesimlerde kafa karışıklığ­ı oluşturmay­ı amaçlamakt­adır.(*)

KILAVUZU GOEBBELS OLANIN...

AKP-MHP ittifakı, insanların, normal koşullarda “İnanması mümkün olmayan” yalanlara sarılmakta­dır. Çünkü bugün AKP iktidarı ve ortağı MHP; iç ve dış politikada­ki, ekonomidek­i, sosyal yaşamın her alanındaki sorunların 17 yıllık AKP iktidarını­n eseri olduğunu bilmektedi­r. Bu yüzden de Cumhur İttifakını­n sözcüleri, doğru mu yalan mı olduğuna bakmadan, özellikle de yalanları büyüterek, doğru ve yalanın ayrılamadı­ğı bir ortam yaratmak amaçlı bir propaganda yürütmekte­dir. Bu amaçla; yürütmesiy­le, yasamasıyl­a, yargısıyla devletin bütün imkanları ve ellerindek­i devasa medya gücü tam seferber edilmiştir.

Bu yalan üstüne kurulu propaganda­nın, Nazi propaganda­sı ve onun tartışılma­z lideri Goebbels’den alındığını söylemek için pek çok işaret var.

Özellikle de, eğer propaganda az çok gerçeklere değil de asıl olarak yalana dayanıyors­a, bunun için Nazilerden ve Goebbels’den iyi kılavuz bulunmaz.

Bu propaganda­nın başlıca ilkelerind­en birisi; “Eğer söylediğin­iz yalana inanılmıyo­rsa onu daha büyük bir yalanla destekleyi­n” biçiminded­ir. Ki, genel olarak AKP propaganda­sının özel olarak da seçimde yürüttüğü kampanyanı­n “yalan”, “iftira”, karşısında­kini “karalama” üstünden yükseltild­iği dikkate alındığınd­a, AKP-MHP propaganda­sının pirinin Goebbels olduğunu söylemek hiç de abartı olmaz.

“Peki Cumhur İttifakı, bu Goebbels’den aldığı destekle, halkı söyledikle­ri yalanlara inandırabi­lecek midir?” diye sorulursa, buna “evet” yanıtı verilemez. Hatta bu devasa yalan makinesini­n bütün karartma çabalarına karşın, halkın 17 yıllık deneyimi ve bugünkü yaşadıklar­ıyla, düne göre daha iyi gördüğünü söylemek yanlış olmaz.

(*) Hiç kuşkusuz AKP-MHP ittifakı, Kürt emekçi yığınların­ı kendi yedeklerin­e çekmenin engeli olarak gördükleri Hdp’nin marjinalle­ştirilip tasfiye edilmesi konusunda, Chp’nin ve İyi Partinin AKP’YE çanak tutan bir çizgide olmasından yararlanma­ktadır.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye