Madem sebep yağmur neden önlem alınmadı?
İZMİR’DEKİ METRO YER ALTI GARAJI İNŞAATINDAKİ GÖÇÜK
İzmir Büyükşehir Belediyesi metro yer altı garajının inşaatındaki göçüğü aşırı yağmur yağışına bağladı ancak inşaatın başka bir bölümünün uzun süredir yağmur suyu altında olması projede yer altı suları ve yağmur suyunun dikkate alınmadığını ortaya koyuyor. İşçiler ise uyarılarının dikkate alınmadığını dile getirdi.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin hafif raylı sistem araçlarına ait Halkapınar yer altı yeni depolama tesislerinin inşaatında diyafram duvarlarının ağırlığı kaldıramaması sonucu göçük meydana geldi. Şantiyede görevli Mehmet Çiftçi ve Mehmet Ali Yalçın isimli iki bekçi göçüğün altında kaldı. Önceki gece kayma riskinden dolayı ara verilen arama kurtarma çalışmaları dün sabah dokuz saatlerinde tekrar devam etti.
FITRATA KILIF AŞIRI YAĞMURLAR MI?
Şantiye alanına gelmeyen büyükşehir bürokratları yaptıkları açıklama ile göçüğün aşırı yağışlardan kaynaklandığını belirtti. Büyükşehrin açıklamasında, “Mevsim normallerinin üzerindeki yağışlar nedeniyle aşırı yüklenen zeminin diyafram duvarlarının arkasında baskı yaratması sonucu yaklaşık 20 metrelik bir bölümde sabaha karşı göçük oluştu” dendi. Büyükşehrin göçüğün sebebini yağmura bağlaması Erdoğan’ın iş cinayetleri için kullandığı ‘fıtrat’ benzetmesini hatırlattı.
DRENAJ BORULARI YOK MU?
Ancak yapılmakta olan yer altı garajının henüz açıkta olan kalan kısımlarının da yağmur suyu altında olduğu görüldü. Bu bölgenin uzun süredir sularla kaplı olduğu öğrenildi. Garaj alanının uzun süredir su altında olması bölgedeki yer altı sularının yüksek olduğunu ve toprağın suya doygunluğunu gösteriyor. Göçüğün aşırı yağmurdan kaynaklı olduğunu iddia eden İzmir Büyükşehir Belediyesinin bunun için önlem almadığı da ortaya çıkmış oldu. İnşaat alanındaki yer altı sularını ile yağmur sularını boşaltacak drenaj boruları yok. Bu durum akıllara “İki bekçinin altında kaldığı metro inşaatındaki göçüğe de bu şekilde mi davetiye çıkarıldı” sorusunu getirdi.
‘UYARDIĞIMIZDA İYİ GİDİYOR CEVABINI ALDIK’
Gazetemize konuşan bazı işçiler inşaat çalışmaları sırasında tabanda biriken sulardan ve toprağın durumundan dolayı şantiyeden sorumlu mühendisi uyardıklarında “İyi gidiyor, iyi gidiyor” cevabını aldıklarını söyledi. İşçiler “Şimdi gördük, ne kadar iyi olduğunu. Burada yaşananların hesabını kim verecek” diye sordu.
Öte yandan bekçilerin gece şantiye alanında gezerken göçüğe yakalandığı tahmin ediliyor. Bazı işçiler de bekçilerin şantiye şefi tarafından sürekli olarak gezmeleri yönünde uyarıldığını belirtiyor.
Tesisleri yapan Barankaya şirketi ise İzmir Büyükşehir Belediyesinin pek çok ihalesini alması ile biliniyor. İhalenin teslim tarihinin gecikmesinden kaynaklı çalışmaların hızlandırıldığı düşünülüyor.
‘KAYGAN ZEMİNDE TONLARCA DEMİRİN NE İŞİ VAR’
Her iki işçinin ailesi de İzmir Büyükşehir Belediyesinden ve Barankaya şirketinden herhangi bir yetkilinin yanlarına gelerek açıklama yapmamasından şikayetçi durumda. Aileler şantiye alanındaki ihmalin gözle görülür halde olduğunu dile getiriyor. Aileler “Kaygan bir zeminde yüzlerce ton demir çubuğun ne işi var” diye soruyor.
ÇİFTÇİ’NİN AİLESİ: ŞANTİYEDEN ŞİKAYETÇİYDİ
Göçük altındaki Mehmet Çiftçi’nin ailesi, Çiftçi’nin şantiye ile ilgili rahatsızlığından defalarca kendilerine söz ettiğini belirtiyor.
Çiftçi’nin ailesi “Şantiye alanının tehlikeli olduğunu, çukurların çok olduğunu söylüyordu. Şantiyede yürümekte bile zorlanıyormuş. Buradan memnun değildi ve yerinin değiştirilmesini istiyordu. Şantiyenin ışıklandırması yoktu ve küçük bir fenerle dolaşıyordu. Belki ışıklandırma olsa görüp kaçacaktı. Göçükten sonra etraftaki binaların bile alarmları çalmış ama belediye göçüğü geç fark etmiş. Daha önce fark edilemez miydi? Akşam altıdan sabah altıya yediye kadar asgari ücrete çalışıyordu? Değer miydi? Bütün yetkililerden şikayetçiyiz” dedi.