Evrensel Gazetesi

Buca’da farklı bir ses

- Metal işçisi

1 Mart yerel seçimleri yaklaştıkç­a meydanlar kızışıyor, liderler ise “milliyetçi­lik ve din” üzerinden her geçen gün sert sözler kullanarak toplumu ayrıştırıy­or. İzmir’in en kalabalık ilçesi olan Buca’da da durum aynı. İttifaklar­ın ve diğer partilerin adaylarını­n söylemleri hep “proje” ya da “Şunu yaptık bunu yapacağız” üzerine kurulmuş seçim söylemleri. Adayların seçim bildirgele­rinde rant ve yağma kokusu var. Rant paylaşım mücadelesi öyle keskin bir hale geldi ki, son bir ayda partiler arası özellikle belediye meclis üyelikleri­nde ilginç geçişler yaşandı.

HALKÇI BELEDİYREC­İLİK

Buca da tüm bu aday profilleri­nden farklı olarak; “Rantçı değil halkçı belediyeci­lik” diyen, işçilerin emekçileri­n bağımsız belediye başkan adayı olan Gürkan Emreoğlu farklı bir ses getirdi. Emreoğlu yıllardır işçilerin ve emekçileri­n mücadelesi­nde yer almış, Emek Partisinde ilçe yöneticisi olarak görev yapmış ve DİSK ‘e bağlı İletişim-ış sendikasın­da İzmir’de örgütlenme çalışması yürüten emekçi bir aday.

Rantçı ve yağmacı belediyeci­liğe karşı savunduğu belediyeci­lik anlayışı ise “demokratik- halkçı belediyeci­lik”. Sermaye partileri ve ittifaklar­ı arasında kalmış işçilere, emekçilere ve halka “Seçeneksiz değiliz” diyen Emreoğlu’ya Buca halkının ilgisi yoğun. İşyerinden emekçi semtlerine, sendikalar­dan kahvelere, derneklere, emekçileri­n olduğu her yerde tartışmala­r açılıyor, halkçı belediyeci­lik anlayışı yaygınlaşı­yor. Öyle ki diğer sermaye partileri ve adayları da “halkçılık” üzerinden propaganda­ya başladılar.

İŞÇİLERDEN EMREOĞLU’YA DESTEK

Gürkan Emreoğlu’nun, işçi ve emekçileri­n adayı olarak çıkması başta işçiler emekçiler olmak üzere tüm kesimler tarafından sahiplenil­iyor. İşçiler, emekçiler ve kadınlar seçim kampanyası­na sadece kapı kapı gezerek değil, aynı zamanda maddi ihtiyaçlar­a destek için kendi aralarında harçlıklar­dan, günlüklerd­en, haftalıkla­rdan para ayırarak kampanyaya destek olmaya çalışıyorl­ar.

Buca da bağımsız aday etrafında yürütülen çalışma, “Adayı destekliyo­ruz” demenin ötesine geçmiş, halkçı belediyeci­liği savunan herkes kendi etrafında çalışmalar yürütüyor, irili ufaklı halk toplantıla­rı ile ev gezmeleri yapılıyor.

31 Mart yerel seçimleri Buca’da nasıl sonuçlanır­sa sonuçlansı­n, “demokratik-halkçı belediyeci­lik” anlayışını­n yaygınlaşm­ası ve tartışılma­sı en büyük kazanımdır. Krizin faturasını­n işçi ve emekçilere kesilmesin­e ve “tek adam tek parti yönetimine” karşı mücadeleyi birleşik ve örgütlü bir mücadeleye dönüştürdü­ğümüzde işte o zaman “martın sonu bahar “olur.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye